Temiz spor ayakkabılarımla odamın içinde dört dönüyordum ve bir an durup kendime baktım. Heyecandan yüzüm kızarmıştı. Elbise giyecektim ama topuklu ayakkabı giyme fikrini çöpe atmıştım ve yeni aldığım beyaz spor ayakkabılarımla odada tur atıyordum.
"Sakin ol," dedim kendime. "Uraz'ın yüzünü göreceksin evet ama bu çok büyük bir şeymiş gibi davranma. Sakin." Ama yeterince büyük bir şeydi!
Ayakkabıları ayağımdan çıkarıp yatağımın üzerinde duran saten siyah ince askılı elbisemi aldım ve üzerime giydim. Saçlarımı toplamayacaktım ve açık şekilde kullanacaktım. Uraz ile sabah mesajlaşmıştık ve sonrasında evime gelip bana kapıda bir sürü konser bileti uzatmıştı.
"Üç tane konser vardı biliyorsun, fark etmez dediğin için hepsine iki bilet aldım." Ardından elindeki biletleri bana uzatmıştı. "İçlerinden gitmek istediğini seç gidelim birlikte."
Şaşkınlıkla gözlerine bakmıştım ve daha yeni uykudan uyanmanın verdiği sersemlikle bir iki dakika suratına bakarak öylece durmuştum. Daha sonra bakmadan içlerinden bir tane seçmiştim ve böylelikle hangi konsere gideceğimize karar vermiştik. Bana karşı olan sevgisinin sınırı yoktu ve bunu o kadar belli ediyordu ki bu konser biletleriyle bile belli oluyordu. Sonra akşam görüşürüz diyerek ortalıktan kaybolmuştu. Konser alanına kendim gidecektim ve bana dediğine göre 2023'e girdiğimiz sırada bana yüzünü gösterecekti. 2023'e Uraz ile girmek...
"2 yıl önce, o lanetlendiğin gece seni kurtaran adamla yeni yıla girmek," dedim aynadaki yansımama. "Ve daha bunu ayrıntılı bile konuşmadın onunla. Ne kadar da güzel kaçıyorsun Pera Güneş."
Onu tam tamına üç ay aramıştım, annem o gece biriyle konuştuğunu ama o hengamede yüzünü bile hatırlamadığını söylemişti. Kameralara her şeye bakmıştım ama o gün hastanede arıza vardı ve kamera görüntüleri yoktu. Önüme çıkar belki diyerek sürekli Beyoğlu'nda dolaşmaya başlamıştım ama Uraz'a dair hiçbir iz bulamamıştım. Şimdi ise alışkanlık olmuştu Beyoğlu'nda sürekli dolanmak. Biliyordu belki de onu aradığımı. Sormam lazımdı ama ne öğreneceğimi kestiremiyordum. Yüzünü gördüğümde bile bana sıfatlar yüklenecek diyerek yüzünü gizleyen bir adamdan bahsediyorduk. Bir şekilde onu sıfatların olmadığı gibi sevmeye başlamıştım belki de. Çünkü anlıyordum, her karşımda durduğunda beni gülümsetiyordu.
Aynada kendime bakmayı kestim ve makyaj masama oturup sade bir makyaj yaptım. Saçlarımı hafif dalgalarla şekil vererek omuzlarımdan aşağı dökülmesini sağladım. Belimde olan saçları sırtımın ortasına kadar kestirmiştim. Çünkü iki yıldır saç uzunluk sınırım belimdi ve her zamanı geldiğinde bu şekilde kestiriyordum. Son kez yüzüme makyajım çıkmasın diye makyaj sabitleyici sprey sıktım ve bileğime inci bir bileklik takıp makyaj masamdan ayrıldım. Hava soğuk olacağından dolabımdan deri uzun siyah ceketimi de üzerime alacaktım. Yatağımın üzerine ceketimi bıraktım ve hazırlanırken çıkardığım spor ayakkabılarımı giydim, bu gece rahat olacaktım. İlaçlarımı da almıştım ve her şeye hazırlıklı olmak amacıyla çantama da bir tane sakinleştirici hap atmıştım.
Tamamen hazır olmamla çantamı ve ceketimi bir elime aldım diğer elimde de telefonumu açmış Uraz'a yazıyordum.Pera: Nerdesin?
Pera: Konser alanına gittin mi
Pera: Ben evden yeni çıkıyorum
Pera: Arabayla geçeceğim
Pera: Bana cevap verecek misin?????
Uraz: Konser alanına geçeceğim ben de
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERA'YA MEKTUPLAR • Yarı Texting
Teen FictionPera: Benim için her şeyi yapabilirsin yani Uraz: Evet Uraz: Başka soru? Pera: Kalbimin durmasını engelleyebilir misin? Görüldü. Uraz yazıyor... Görüldü. Son görülme: 17:03 Pera: :)