Pera: Nerdesin
Pera: Aren iyi değilim
Pera: Kalbim sancıyor
Pera: Beni alsana
Pera: Bu halde araba kullanıp hastaneye gidemem
Sevgilim Aren arıyor...
Arama cevaplandı.
"Sorun ne?" Dedi nefes nefese. "Pera, iyi misin bana cevap ver. Hak sikeyim kendimi sadece bir şey almak için dışarı çıkmıştım."
"Çabuk gel ama dikkatli gel," dedim gözlerim doluyorken. Acı her yerdeydi. Sol tarafımda, sol yanımda. Her şeyin başlangıcı olan sol yanımda olduğu gibi.
"Pera," dedi adım seslerini duyuyordum telefondan. "Ayağa kalkabiliyor musun?"
"Hayır," dedim acı içinde kıvranırken.
"Geliyorum, tamam mı? Geliyorum sakin ol bir şey yok. Sadece sayı say, sayı say Pera bayılmak yok. Duydun mu beni güzelim? Bana cevap ver, sesli say sayıları, susma konuşmaya devam et."
"Kalbim sancıyor," dedim acıyla, yatağın içinde bacaklarımı kendime çekip küçülerek. "Geçmiyor, geçmesi lazım geçmiyor."
"Geçecek," dedi arabanın çalıştığı sesini duydum ve ardından derin bir nefes aldım, dediğini yapıp sayı saymaya başladım.
"Bir, iki, üç... Dört, beş, altı, yedi, sekiz, do-dokuz, on," dediğimde acı artık tüm vücudumdaydı. Olmayacak sanmıştım, olmaz sanmıştım.
"Benden önce babam gelebilir eve, duydun mu beni? Benden daha yakın sana. Pera'm, bebeğim, güzelim susma konuş benimle."
"Sana hep sorun çıkartıyorum," dedim ağlamaya başlayarak. "İki mutlu olamıyoruz, sana hep bir sorun çıkartıyorum."
"Sorun değil," dedi isyan eder gibi. "Senin kalbin sorun değil, tamam mı? Böyle düşünme."
Düşünürdüm, düşünecektim. Düşünmek zorundaydım. Bugünün bana ne getireceğini, yarının bana ne getireceğini ve yaşayıp yaşayamayacağımı düşünmek zorundaydım.
"Pera, Pera susma Pera!" Sıkı sıkıya tuttuğum telefon avuçlarımdan kaydı.
"Aren," dedim gözümden yaş kayıp akarken. "Ben seni çok sevdim."
"Sakın, sakın bunları söyleme. Geliyorum az kaldı, gözünü seveyim yapma bunu bana."
Yapmak istemedim, ben hiç bunları yaşamak istemedim ama oldu. Ben yapmadım, ben yandım. Yakan olmak isterdim, yürekleri yakan kaybettiğim nefretimle yakan olmak isterdim ancak o zaman geçerdi. Geçmez miydi? Geçmeyecekti.
"Pera'm," dedi ardından arabanın korna sesini duyduğumda gözlerimi kapattım korkuyla. "Sorun yok, sakin ol oğlum sakin ol." Kendi kendine sakinleşmeye çalışırken bir anda bağırdı. "Aç şu yolu! Ne bekliyorsun abi çek şu arabayı!"
"Sakin ol," dedim derin nefes alıp. "Yoldasın, sorun yok geleceksin."
"Pera, yalvarırım böyle konuşma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERA'YA MEKTUPLAR • Yarı Texting
Teen FictionPera: Benim için her şeyi yapabilirsin yani Uraz: Evet Uraz: Başka soru? Pera: Kalbimin durmasını engelleyebilir misin? Görüldü. Uraz yazıyor... Görüldü. Son görülme: 17:03 Pera: :)