37

82 18 7
                                    

Kırsak, kursak, korsak.

Ev mi kursak?

Evin içinde korsak, sen kimsin tutsak?

Dünya beklenmedik acılarla doluydu ama anıları da öyleydi. Yanı başımda huzurla uyuyan sevdiğim adam gibi. Ondan önce uyanmış bana dönerek uyuyan yüzünü seviyordum. Parmak uçlarımla kirpiklerini sevmiştim ve sonra yüzünü de aynı şekilde sevmiştim. Uyanmıştı ama dudaklarında tebessümle gözleri kapalı şekilde duruyordu.

"Uyanmak istemiyorsun sanırım?" Dedim yorganın altında yüzüne yaklaşarak, kirpikleri titredi ve yeşil gözlerini açtığında yüzüne gülümseyerek baktım.

"Cık," dedi bana yaklaşarak, eli belime kayıp kendine çektiğinde gözlerimi devirdim. "Ben hep bugünde kalmak istiyorum."

"Seni sapık adam," dedim imasıyla gülerek. "Hep bugünde kalamazsın."

Üzerimde sadece sutyen vardı, dün gece o işi yaptıktan sonra duş almıştık ve ben ayağıma eşofman giyerken üzerime bir şey giymemeyi tercih etmiştim çünkü Aren'in göğsüne yaslı uyuduğumdan sıcacık uyumuştum. O ise benim gibi ayağına burada bıraktığı gri eşofmanını giymişti ve huzurla uykuya dalmama yardımcı olarak elleri saçlarımda bana şarkı söyleyerek yapmıştı.

"Kabul et," dedi sırıtarak. "Mükemmeldi."

"Elbette," dedim kafamı göğsüne gömerek ve bu onun gülmesine sebep oldu, dün gece utanmıyordun salak diye homurdandım kendime.

"Bugün ne yapalım?" Dedi göğsüne saklanmış bana bakarak. "Bugün full seninleyim."

"Kahvaltı yapalım," dedim kafamı kaldırıp. "Sonra gezeriz."

"Dışarıda yapalım, sen uğraşma." Dedi yanağımı tutup severek. Başımı salladım ve kollarından çıkacağım sansam da beni bırakmadığında kaşlarımı kaldırıp ona baktım sorgulayarak.

"Sabah öpücüğüm?"

"Yok," dedim gülerek ama eli yüzüme uzanıp dudaklarımı büzdüğünde gözlerimi şaşkınlıkla açtım, hızla bir öpücük bırakıp beni serbest bıraktığında öylece ona bakakalmıştım ve bu halime kahkaha attı.

"Seni öpmek güzel bir şey, bunu bana yapamazsın. Hem neydi?" Dedi burnumun ucuna eğlenerek vurup yataktan kalkmıştı. "Seni öpmek istiyorum diyen ben değildim, sendin."

"Oyun bozanlık yapma diyince de sen Aren," dedim yataktan kalkarak ve bana gülüp saçlarını dağıttı.

"Arada yapmak lazım," dediğinde banyoya giden adımlarım durdu ve ona baktım şaşkınca, dün geceden sonra kafasını bir yere falan mı vurmuştu acaba ben görmeden?

"Yani oyun bozanlık." Sırıttı, asla oyundan bahsetmiyordu. Ben de öyle sırıttım ve ona dil çıkardım banyoya girmeden. O bana yürümeye başladığında kahkaha atıp banyoya girdim kapıyı kilitlediğimde kapıya vurup bağırıyordu.

"Pera! Aç kapıyı konuşacağız!" Kapıya aralıksız vurup dursa da açmayacaktım ve kendime engel olamadan kahkaha atıp duruyordum.

PERA'YA MEKTUPLAR • Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin