31

101 24 27
                                    

"İyi olacaksın bir tanem..." Annemin eli saçlarımdaydı ve ben başımı dizlerine yaslayıp öylece uzanıyordum yatakta. Aren bizi hastaneden benim evime getirmişti, eşyalarımı valizlerden çıkarıp asmıştı annem ve Aren kapının hizasında öylece izlemişti annemi sessizce, gözlerini bana değdirse de benimle göz göze gelmiyordu. Şimdi ise yemek yapan biri olmayacağı için evden yemek getireceğini söyleyerek ortalıktan kaybolmuştu.

"Anne ben zaten iyiyim," dedim gözlerim kapalı bir şekilde, bu dediğime iç çekti. Ojeli ve bakımlı tırnakları saçlarım arasında dolanıp duruyordu ve iki gündür uyuyan bedenim sanki hiç uyumamışım gibi uykuluydu.

"Ne kadar zayıflamış olduğundan haberin yok..." Dedi ve eğilip başıma bir öpücük kondurdu sonra gözlerimi açıp yorgun yüzüne baktım. Bana bakarken gözleri doluyordu.

"Yine kilo alırım sorun değil," dedim fakat o da sorundu. Eski kiloma ulaşacağımı sanmıyordum, annem de biliyordu. Uzun bir sessizlik oldu.

"Aren nerde kaldı?" Dedim huzursuzlanarak. "Babamın da neden gelmediğini söylemedin zaten."

"Birazdan gelir Aren," dedi annem ikinci cümleyi duymazlıktan gelerek ama sonra beni yanıtladı. "Baban da gelecek, şu sıra sporcularla ilgili sorunlar var o yüzden gelemedi."

"Gitmeyeceksin değil mi?" Dedim üzerimdeki örtüyü çekip sarılarak. "Londra seni yormuş kal benimle bir süre."

"İstemesen de kalacağım zaten," dedi ve ben tekrardan uykuya daldım. Lanet olası serumlar beni sersem bir şeye çevirmişlerdi. Uyu, uyan. Uyandığında ne olduğunu anlama, gerek de yok zaten...

Gözlerimi açtığımda baş ucumda kitap okuyan Aren'i gördüm. Bir eli kitapla birlikte havada diğer eli çenesine yaslı, bacak bacak üstüne atmış tamamen odaklanmış gibi duruyordu ama kitaba mı yoksa başka bir şeye mi emin olamadım ve hareket ettiğim an gözleri bana çevrildi. Bir süre sessizce yüzüme baktı, kaşları her an çatılacak gibi duruyordu. Ağrıyan gözlerinden öpmek istedim, o zaman ne ağrırdı ne de ağlardı.

"Bana sarılmayacak mısın?" Dedim gözlerimi gözlerinden ayırmayarak. Aren kitabı kapatıp ayağa kalktı, yatağın kenarına oturdu ve kollarını belimden geçirip kendi göğsüne bastırarak nefes aldı.

"Sesini benden saklıyor musun?" Dedim kalbine yaslandığımda. "Oysa benim en çok sevdiğim şey senin sesin."

Aren sustu, yüzümü göğsüne bastırıp nefes aldım. Sorun yoktu, sorun yoktu. Ama o sustuğunda ben konuşmasını istiyordum, güzel sesini duymaya ihtiyacım vardı.

"Annem evde değil, değil mi?"

"Evet, evde değil," diye cevapladı beni.

"Aren," dedim ondan ayrılıp ellerimi yüzüne koydum. "Sorun yok sevgilim."

"İçimde ne yangınlar var ama," dedi yutkunarak ve başını eğip avucumun içine dudaklarını bastırdı. "Bir cümlen yetiyor sakin olmama."

"İyiyim ben," dedim alınlarımız birbirine yaslandığında. İyiyim Aren, iyi olmasam burada mı olurum?

"Bana bunu söyleme," dedi gözlerini kapatarak. "Ben bu kelimelere kanacak adam değilim."

"Aren," dediğimde yutkundu.

"Kötüysen kötüyüm diye söyle." Geri çekilip ellerimden sıyrıldı ve bana baktı iç çekerek.

PERA'YA MEKTUPLAR • Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin