Sessiz geçen iki hafta...
King'i gördüğüm ama hiçbir şekilde konuşmadığım ve hatta çekindiğim iki hafta...
Kendisini işe daha çok vermişti ve asla geciktirmediği yemeği bir saat ileri çekmişti. Yedi buçukta geliyordu, geldiği gibi Olivia bize yemeğin hazır olduğunu söylüyordu. Maksimum yarım saatte biten yemekten sonra kendisini spora adıyordu. O ortalıkta dolaşmadığı için ben de kendimi mutfağa ya da odama atıyordum. Her şey fazla sıradandı, kavga gürültü kimi zaman oluyordu ama ya o susuyordu ya da ben bulunduğum ortamı terk ediyordum. Başıma gelenlerden sonra pek tartışmamaya çalışıyordu ya da ona bacaklarımı açtığım ve pişman olduğuma inandığı için pek yaklaşmıyordu. Halbuki istekle hareket etmesi ve sonra da gece uyumadığını söylemesi iki haftadır aklımdan çıkmamıştı. Kendimi onu izlerken buluyordum, irkilerek aklımdaki görüntüleri silmeye çalışıyordum ve aynısını onun için de söyleyebilirdim. Ne zaman başımı kaldırıp ona baksam önceki gibi canımı sıkmak için dik dik bakmıyordu, derin bir nefes çekip önüne dönüyordu.
İki haftadır yine evden çıkamamıştım çünkü kapalı tuttukları herif hala çenesini açmamıştı. King bana onun hakkında hiçbir şey söylemiyordu ve Dexter da artık evdeydi. Onu başka birisine devrettiklerine inanıyordum.
Öğleden sonra can sıkıntımı bastırmak için villada dolaşmaya başlamıştım. Birkaç çalışanla konuşmuştum, artık iki hafta öncesini unutan Dexter'ı bulmaya çalışmıştım ama bahçede sigara içip durduğu için ve soğuğun kollarına kendimi atmak istemediğim için Dexter'la vakit öldürmeyi pas geçmiştim. Bu yüzden yine mutfağa koşup Olivia'yı yemek yaparken izlemeye karar vermiştim. Aşçı izinliydi, Olivia'nın da yetenekleri küçümsenemezdi.
Olivia malzemeleri almak için oradan oraya gittiğinde sırtına yapışacak kadar dibinden yürüyordum ve onu rahatsız ediyordum. Söylene söylene yemek yapmaya devam ederken "Canın mı sıkıldı?" diye sordu.
"Biraz."
Güldüğünü duydum. Bana bakmadan tavukları karıştırdı. "Kendine bir hobi bulmalısın Laura. Bu şekilde vakit geçiremiyorsun ve beni de oyalıyorsun."
Omuz silktim. "King gelince seni rahat bırakırım."
Olivia King'in adını duyduğunda mutfaktaki duvar saatine baktı. "O zaman senden bir saat sonra kurtulacağım."
Bir an zaman kavramım kaydı sandım ve kontrol ettim. Saat daha dörttü. "Hesaplarında ufak bir yanlışlık var... King üç saat daha gelmez."
Yemeğin tadına baktı ve baharatlarda gözlerini gezdirdi. "Hayır," derken koyduğu acı sosa yüzümü ekşittim. Ben bu yemeği yiyemezdim ve sanırım ilk defa tavuk yapıldığına denk geliyordum. "Bay King doğum gününde beşe doğru eve gelir, kendisine izin verir."
Omzunun üstünden parmak uçlarımda kalmıştım ama söylediğinden sonra topuklarımın üstüne düştüm. "Ne?" dedim, beni tınlamadı. "Doğum günü mü?"
Başını salladı ve ocağın altını kapattı. "Evet." Kestirip attığı için sinirlenmeye başladım ve omzundan tutup onu kendime çevirdim. Çekiştirmemden dolayı kocaman gözlerle bana bakmaya başladı. "Laura!"
"Ne doğum günü? Ne saçmalıyorsun sen? Bugün King'in doğum günü mü?" O kadar hızlı sordum ki hiçbirisini anlamadı.
"Evet. Bay King her doğum gününde erken gelir. Kutlamıyor, gerekli bulmuyor, bu yüzden dışarı çıkmaz. Yine de içim rahat etmediği için ona her doğum gününde en sevdiği yemeklerden birini yaparım."
Gözlerim yerinden çıkacak kadar açıldı, ona bağırdım. "Bana neden bunu şimdi söylüyorsun!" Beklememişti, sesimden dolayı bir adım geri gidip tezgaha yaslandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun
Storie d'amoreÇıkar ilişkisine dayalı bir anlaşma. Dışarıdaki gözler için büyük bir aşk, gerçek yüzüyle tartışma dolu bir sözleşme. Başlangıç: 3 Ocak 2023 Bitiş: 27 Ocak 2023