Şarkılar: Sena Şener, Sevmemeliyiz
Rojee Beatz, Meen Galbi🍂Keyifli okumalar🍂
Daha önce hiç bir arada olmayı rahatlıkla başarabilen bir ailenin içinde bulunmamıştım. Anne babanın, kardeşlerin birlikte huzurla bir arada yaşayabilmesi, birbirlerini tanıyıp sevmeleri ve hatta yabancı birini bile bağırlarına basabilmeleri benim için tecrübelerin en yenisiydi. Yeleser ailesi, bir aile değildi. Yeniden anladığım tek şey buydu. Sıla'nın annesi ve babasının yanında ne Ahmet, ne Nezvat Yeleser bir babaydı, ne de onların çocukları iyi birer kardeş. "Alya biraz daha ye. Bak şu pankekten alıp içine reçel sür. Harika oluyor." Sıla'nın ablası Asel, kız kardeşi Özlem ve burada değilken bile adı fazlasıyla geçen abisi Asır, bana rahat hissettirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyordu. Eve girerken gerginliğimi Kenan'a güvenerek baskılamaya çalışıp onlarla tanıştığımda boşuna gerildiğimi anlamıştım. "Teşekkür ederim gerçekten doydum. Fazla iştahım yok zaten."
"Fazla değil bayağı iştahın yok." Sıla sebebini bilse de diğerleri hamile oluşumdan ötürü olduğunu bilmiyordu. Yalnızca hasta olmamdan korkarak bana yemek teklif ediyorlardı. "İsterse yer kızım zorlama." Masanın kenarında duran telsizden Efekan'ın ağlama sesi duyulduğunda Kenan, Sıla'dan önce davranıp sandalyesinden kalkmıştı. "Sen yemeğini ye güzelim. Ben bakarım." Bu hareket kız kardeşler tarafından hoş karşılanırken Kenan üst kata giden merdivenlere yönelmişti. Kenan'ı, Doğukan'ın bir yansıması, benzeri olarak görüyordum. Gerçekten ailesinden biriymiş gibi birbirlerine benzerlikleri vardı. "Yıllar sonra Doğukan'ın eşiyle tanışacağımı hiç düşünmemiştim. İlk tanıştığımızda tam bir soğuk nevaleydi." Onu anlatan herkes başta ne kadar soğuk ve anlaşması zor olduğundan bahsederken ben Doğukan'la bunların hiçbirini yaşamamıştım. Hayatıma girmiş ve sıcacık tavırlarıyla beni kendine bağlamıştı. Onu zorlayan, soğuk yapan hep ben olmuştum. "Aman da aman kimler gelmiş?" Özlem, Efekan'ı babasının kucağından yüzündeki kocaman gülümsemeyle aldığında yanlış anlaşılmamak için burukluğumu içime saklamaya çalıştım. İnsanların çocukları elbette olacaktı. Bu yüzden onlara kızmaya, içerlenmeye hakkım yoktu. "Aşk mısın sen teyzoşum?" Efekan, teyzesinin öpücüklerinden kaçmak için doğruca dedesinin kucağına atıldığında Özlem, bozulduğunu poposuna vurarak belli etmişti. "Hep ben öpünce kaç zaten. Şişko seni!" Dedesinin kucağı şu an için en güvenli yer gibi görünürken küçük elleri doğrudan masanın üzerindeki tabaklara yönelmişti. "Anneannesi çikolata yedir oğluma." Efekan çikolatanın ne olduğunu bilir gibi önce dedesine, ardından parıldayan gözlerle anneannesine baktı. "Çük." Masadan bir şaşkınlık nidası yükselirken yalnızca Kenan durumu garipsememişti. "O nereden çıktı?" Efekan anneannesinin elinde kalmış çikolataya uzanmaya çalışırken yeniden "çük," diye bağırmıştı. "Çok ayıp." Efekan, suç ortağını gösterir gibi Kenan'a baktığında Sıla'nın da gözleri ona dönmüştü. "Baba, çük." Kenan'ın eli ağzına gidip yalandan boğazını temizlediğinde bunun anlaşılır bir uyarı olması Efekan için mümkün değildi. "Çük değil oğlum, çikolata. Teyzelerinin yanında nasıl konuşuyorsun?" Pek anlayacak gibi görünmüyordu ki yeniden çikolataya uzanıp huysuz bir ses çıkarttı. "Ben öğretmedim gerçekten." Bununla ilgili daha önce bir şey yaşadıklarını belli eden gerginliğinin sebebi, Sıla'nın ilk kez çatık halde gördüğüm kaşlarıydı. "Çikolata oğlum, çikolata." Belgin hanım küçük bir pankek parçasına çikolata sürüp torununa uzattığında huysuzluğu doğruca geçmişti. "Çikolataya da benziyor yani. Bunu Kenan abim öğretmiş olamaz."
"Helal sana baldız. Gerçekten ben öğretmedim. Kendisi uydurmuş." Sıla fazla inanmış görünmese de konuyu başka zamana ertelemiş olmalıydı. Oğlunun afiyetle çikolatalı pankek yiyişini yüzünde tebessümle izlerken gözlerim istemsizce doldu. Arın'ın özlemi göğsüme sığmayıp göz pınarlarımdan taştı. Herkesin ilgisi Efekan'dayken hızla gözlerimi kurutup ayağa kalktım. "Ben bir lavaboyu kullanabilir miyim?" Belli etmek istemezdim ancak elimde değildi. Tek harfle, bakışla kaybım boyumu aşacak kadar büyüktü. "Tabii ki canım. Soldaki ikinci kapı." Doğukan yanımda olsaydı benimle gelir, elimden sımsıkı tutardı. Durmadan reddetsem de desteği hep yanımdaydı. O benimle bu güne kadar yürümeseydi bir adım bile atmamış olurdum. Soğuk suyla yüzümü ve ensemi ıslatıp aynadaki yansımama baktım. Annem, gözlerimin tıpkısı olan kadın. Görmekten nefret ettiğim o kadın bana gülümserken banyodan hızla ayrıldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM MEVSİMİ ( TAMAMLANDI)
Romance#romantizm 🥉 Kim katlanabilirdi ki buna? Önce ailesini, sonra onu hayata bağlayan insanı kaybedince kim dik durabilirdi? Şimdiki mücadelem bana bunları yapan herkese hesap sormaktı. Çırpınışımın, onlarla el sıkışmamın tek nedeni içimdeki intikamdı...