İNTİKAM MEVSİMİ ( TAMAMLANDI)

8. GÖRÜNMEYEN YÜKLER

Şarkılar: Billie Eilish, Xanny
CG5, Absolutely Anything

🍂Keyifli Okumalar🍂

"Alya, yavrum. Baban arıyor." Yumuşakça dürtülürken telefonu açıp kulağıma koydum. "Baba?" Doğukan'a tutunup doğrulduğum sırada yanımdan ayrılmamıştı. "Neredesin bebeğim?" Hala tamirhanede olduğumu idrak etmem birkaç saniye sürerken yalan uydurmak için araladım dudaklarımı. "Dışarıdayım baba, kafede oturuyorum." Normalinden fazla yüksek bir egzoz sesi tamirhaneye dolarken Doğukan'ı dürttüm. "Nasıl kafe orası? Cadde üstü mü?" Doğukan arabanın içindeki Harun'a işaret etse de pek anlaşılır olmamıştı. "Evet babacığım. Güzel görünüyor diye oturdum. Kahvemi bitirip kalkacağım. Sen döndün mü?" Doğukan'ın sert adımları arabaya doğru gidip kapıyı açtığında elimi ağzıma kapatmış onu izliyordum. "Döndüm kızım. Seni göremeyince merak ettim. Yemek yemediysen beraber dışarıda yiyelim." Harun çekinerek arabanın motorunu kapatmış, anahtarı Doğukan'a vermişti. "Doğukan yanımdaydı ama." Doğru söyleme tercihini ilk kez yaparken nefesimi tutup babamın tepkisini bekledim. "O da gelsin, sen bu kadar vakit geçiriyorsan ben de geçireyim."

"İstemez belki baba. Zorlamayalım. Çekiniyor senden." Çekiniyor muydu babamdan? Karşımda kaşları çatık halde duran adamın yaşayan bir şeyden çekinmesi mümkün değildi. "Benden neden çekinsin kızım? Çağır gelsin. Hatta o seçsin nerede yiyeceğimizi. Haber bekliyorum." Tekrar itiraz etmeme fırsat vermeden telefonu kapattığında uyku sersemliğim tümüyle dağılmıştı. "Niye rengin attı? Kızgın mıydı?" Bana bir pet şişede suyu açıp uzattığında cümleyi kurmadan önce birkaç yudum su içtim. "Yok kızmadı. Ama şey, bizimle yemek yemek istiyor." İşaret parmağı kendini gösterirken şaşkınlık içindeydi. "Benimle de mi?" Mert Doğukan'ın omuzlarını sıkıp muzip ifadesiyle bizimle uğraşmaya başladı. "Oo Doğukan'ım kayınbabasıyla yemeğe de çıkarmış." Huysuz bir çocuk değil, huysuz ciddi bir adama dönüşürken gergince soludu. "O seçsin mekanı dedi. İstemeyeceğini söyledim ama emrivaki yaptı." Ayaklarımı yere basarken botlarımın olmamasıyla irkildim. "Adam davet etmiş, sana öncelikte vermiş. Gitmezsen ayıp edersin, altında niyet arar kayınbaban." Doğukan dolgun bir küfür edip Mert'i ittirince, Mert'te dolgun bir kahkaha atmıştı. "Bu günlük idare et. Yanlış anlaşılmaları düzelteceğim gerçekten." Koltuğun kenarında bulduğum botlarımı ayağıma geçirmeye çalışırken bir yandan göğüs dekoltemi kapalı tutmaya uğraşıyordum. "Ben gelirim de önemli olan yanlış anlaşılmayalım." Yanıma gelip omuzlarımı geriye itti ve önümde diz çöktü. "Crop bela oldu bu gün başına." Yavaş hareketlerle botları ayağıma giydirip fermuarlarını çekti. Pantolonumun paçalarını da düzeltirken daha önce bir erkekte görmediğim ilgiyi ondan görmek hoşuma gider olmuştu. "Teşekkür ederim, çok centilmensin." Ben şuursuzca ayağa kalkarken üstümden düşmek üzere olan örtüyü alıp koltuğa bıraktı. "Rica ederim yavrum. Baban ne yemekten hoşlanır?"

"Et, balık. Yer yani her şeyi." Telefonunu çıkartıp geçmiş gerginliğiyle sakince bakındı. "Git aspava yaptır müstakbel karın ve kayınbabana." Doğukan Mert'in fikrine sıcak bakarken telefonuma muhtemelen konumu yollamıştı. "Doğru diyorsun la, en iyisi o." Aspavanın ne olduğundan çok müstakbel karısı olarak anılmaya takılmıştım. "Babana yolla konumu Alya. Sizi Ankara kültüründe bir yolculuğa çıkartalım." Söylediğini yapıp konumu babama attığında yola çıktığının bilgisini almıştım. "Çıkıyormuş hemen." Başıyla arabayı işaret etti. "Hadi o zaman anca gideriz biz de." Ben arabaya doğru adımlarken Doğukan Mert'e sarıldı. "Görüşürüz gardaşım, Allah'a emanet. Kayınbabaya selamlar." Doğukan bu defa gülerek Mert'i ittirdi. "Geç taşşağını, işi ciddiye binmek üzere olan sensin. O zaman da ben geçeceğim." Arabaya beraber binerken ben de Mert'e el sallamıştım. "Yavşak ya." Sevgisini gösteriş biçimi buydu. Birbirlerine her şeyi söyleyip samimiyetlerini koruyabiliyorlardı. "Lastikler yeni, biraz eritelim değil mi?" Şifresini açtığı telefonunu kucağıma attı. "Müzik aç." Bana sanal asistan muamelesi yapmasına kızsam da eğlenceyi kaçıracak değildim. Uygulamaya girene kadar açacağım şarkıyı kararlaştırıp direkt olarak başlattığımda melodiyi duymasıyla bana bakmıştı. "Zalim, senin Allah'ın yok mu?" Biliyor olmasına şaşırırken kahkaha attım. "Beraber söyleyelim!"