26. İNTİKAMIN SOĞUK YÜZÜ

498 51 18
                                    

  Şarkılar: Mor ve Ötesi, Deli
Ceg, Normal

🍂Keyifli okumalar🍂

Babam ve ben. İkimizin dayanışması ben çok küçükken başlamıştı. Hayatımın her noktasında ilk tutunduğum, annemden daha yakında gördüğüm tek insan olmuştu. Varlığına şükrederken yokluğu en büyük yaram olmuştu. Hala kabuslarım onu kaybettiğim anla süslüyken ilk kez kabustan uyanamamıştım. İlk kez bu tümüyle gerçek bir kabustu. "Alya, daha iyi misin bebeğim?" Endişeli bakışlar karşısında yeni durdurduğum yaşlara sahip çıkmaya çalıştım. "Biraz daha su iç." Bardak dudaklarıma yaklaştırılınca birkaç yudum alıp aklımı toparlamaya çalıştım. Her şey çok ağırdı. Her şey aleyhime işliyordu. "Gitmek istiyorum buradan." Onlara bir zafer kazandırmış gibi görünmek daha kötü hissetmemi sağlıyordu. Doğukan'a soracağım çok şey vardı. Ve önceliğim geldiğime bin pişman olduğum bu evden gitmekti. "Tamam güzelim, hadi gidelim." Eşyalarımı bi kolunda toparlayıp diğer koluyla beni belimden destekledi. Kapıya doğru yürürken peşimizde Erdal ve Hazal vardı. "Alya, böyle olacağını tahmin edemedim kusura bakma." Doğukan montumu giydirip saçlarımı düzeltirken yüzündeki öfke yoldaşım oldu. "Kardeşine sahip çık Erdal. Bu ilk yanlışı değil. Üçüncüsü olmaz." Buz gibi sesi duygularıma tercüman olurken diğerlerinin yüzüne bakmadım. "Alya'ya dikkat et." İnsanların karşısında birbirimizi tuttuk. Beni korudu ben de ona güvendim. Fakat yalnız kaldığımız an gerçeklik gelip göğsümün ortasına oturdu.

"Benden neden sakladın?" Beyaz şerit çizgileri önümden akarken yağmur atıştırmaya başlamıştı. "Senden saklamadım. Babanı ne kadar sevdiğini biliyorum ve hamileyken bunu öğrenmeni istemedim. Yüreğim el vermedi söylemeye." Gövdemi öne eğip başımı avucumun içine aldım. Bu his midemi bulandırıyordu. "Ne kadar üzüleceğini bildiğimden söylemek istemedim. Oğlumuza, sana bir zarar gelirse ne yaparım ben?" İç çekişlerim nefesimi zorlarken Doğukan camı açıp beni geriye yasladı. "Alya bu hiçbir şeyi değiştirmez. Baban öz baban değilse ne olmuş? Sen onu bunca yıl öz baban olarak sevdin, o da seni aynı şekilde sevdi. Bu gerçek hiçbir şeyi değiştirmez." Öz babam gibi değil canımdan bir parçaymış gibi severdim babamı. Bu ikimize de edilmiş kocaman bir ihanetti. Baş mimarı ise annemdi. "Ben o adamdan ömrüm boyunca nefret ettim. Her anımı ona nefretle duyarak geçirdim. Benim babam olamaz o adam. Olamaz!" Yaşattığı onca eziyet sırasında bunu bilip bilmediğini düşündüm. Bilse yine de yapabilirdi. Bir an üzülmeden bana kıyabilirdi. "Keşke öldürmeseydin onu." Pişmanlığım kelimelere karışıp ağzımdan çıkarken suçlu hissettirdiğim adama bakamadım. Bana yaşattıklarının bedelini öderken sırları da yanında götürmüştü. Bilmediklerim her defasında boyunu aşıyordu. "Yüzüme bak Alya." Bakamadım. O suçluluk dolu, özür dileyen bakışları görmek istemiyordum. Görmedim de. Doğukan çenemi tutup beni ona bakmaya zorlayınca, yaptığı şeyden asla pişmanlık duymadığını sözler olmadan ifade etti bana. "O adam senin baban değildi. Kan bağın var diye canını yakan insanları aile olarak görmek zorunda değilsin." Çenemi bıraktığında yeniden öne eğildim. Dik duramayacak kadar ağır bir yükün altında hissediyordum kendimi. Babam yaşasın istedim tam şu an. Ona koşayım, her şeyi anlatıp göğsünde ağlayayım. Bana ne olursa olsun onun kızı olduğumu söylesin.

Ölen insanlarla hesaplaşamamak canımı acıtıyordu.

"Alya." Beni kendisine çekip saçlarımı parmalarının arasına aldı. "Bebeğim lütfen. Babana olan güvenini burada da kullan. Sinan abi seni her koşulda severdi, ne yaşanırsa yaşansın kızım derdi." Sığınıp ağladığım göğüs Doğukan'ınki olduğunda yabancılık hissetmedim. O, babamın gitmeden önce bana bıraktığı güvenli bir limandı. "Sen tanımıyor musun babanı? Seni, beni kenara çekip hayırdır diyecek kadar çok seviyordu." Neden bahsettiğini anlayamazken başımı kaldırıp yüzüne baktım. "Nasıl?" Saçımda olan elini çekmemek için küçük bir an direksiyonu bırakıp vites değiştirdi. "Şirketin açılışının olduğu gece, sen Duru ve Giray'ın yanına gitmiştin yine. Seni izlerken yakaladı beni. Öyle bir hayırdır dedi ki, burada bittim herhalde dedim." Gözyaşlarımı silip yüzümü temizledi ıslaklıktan. "Salağa yatmaya çalıştım. İnanmadı tabi, kül yutmazmış o konuda. Bana bu konuşmayı bir kez yapacağını söyledi, ikincisi olmayacakmış." Duyduklarıma inanamıyordum. Babam bildiğini bana ima etmişti fakat Doğukan'la bu konuşmayı yapması çok farklıydı. "Seni yarı yolda bırakırsam, üzersem, yalanla bile olsa aldatırsam karşıma dikileceğini söyleyip, tehdit etmişti." Yüzümde bir tebessüm oluşurken kalbim ısındı. "Demek benimle de o yüzden konuşmuş." Bizi anlayıp babam olarak yapması gerekenleri yapmıştı. Kendi yerine Doğukan'ı bırakırken bile ona talimatlar vermiş, uyarmıştı. "Hiç o kadar gerilmemiştim Alya. Kendi babamın yüzüne sövecek kadar cesaretim vardır da, Sinan abinin hayırdır diyişine elim ayağım titremişti."

İNTİKAM MEVSİMİ ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin