Biri gelip beni kurtarsın, lütfen
Yorucu bir günün ardından yorucu bir iç çekiyorumBLUE- GREY
Gözlerimi açtığımda etrafta o gözükmüyordu artık ona baba demek bile istemiyordum şimdi uyuyorlardır herhalde herhangi bir ses gelmiyordu kalkmaya çalışıyordum ama acıdan hareket edemiyorum, kalkmam gerektiğinin farkındaydım ama kıpırdayamıyorum, saatin kaç olduğunu bilmiyorum. Eğer o uyandığında hala burada olursam tekrar aynı şeyleri yapacaktı kalkmam uzun sürse de sonunda ayağı kalkmıştım duvara tutunarak minik adımlarla yürümeye başladım her adımım da sırtımdan bir şeyler kopuyormuş gibi geliyordu sonunda sessiz bir şekilde odaya girdim. Bu şekilde duş da alamazdım yarlarımı daha çok açabilirdi yönümü banyoya çevirdim elimi yüzümü yıkasam iyi olacaktı hiç değilse kendime gelir uykulu halim giderdi.
Yüzümü yıkayıp dolaptan ilk yardım çantasını aldım. Komidin in üzerinde duran telefonumu elime alıp saate baktım saat daha gece 2 idi neyse ki erken kalkmıştım telefonu yatağım üzerine atıp aynanın karşına geçtim arkamı dönemem biraz da olsa yaralarımı bana gösteriyordu. Tanrım bu halde de ne pis elleri ve kirli ruhu bana ne yapmıştı böyle iyi ki yaralar fazla derin değildi ben hallede bilirdim ilk yardım çantasını açıp gereken malzemeleri elime aldım. İlk önce biraz temizlemek lazımdı artık o kadar alışmıştım ki bunlar rutin hale gelmişti pamuğu her yara bastırdığımda acıdan gözlerimden yaşlar dökülüyordu acılar ve biraz inlemelerle pansumanı bitirdim sıra anlımın oradaki yaraya gelmişti neyse ki oda derin değildi ancak biraz şişmişti okula giderken saçımı açık bırakırsam belli olmazdı herhalde.
Telefonu elime alıp saate baktım saat sabah 4 e geliyordu bu kadar zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamamıştım. Bu saatten sonra uyursam okula gecikebilirdim telefon da vakit geçirsem iyi olurdu..
***
Saatin 7 olmasıyla üzerimi giyinip aşağı indim kahvaltıya inmemiştim onlarda dünkü olanlar yüzünden pek umursamamışlardı kim kahvaltıda acılar içinde inleyen birini dinlemek isterdi ki okula geldiğimde hemen sınıfa girmedim yönümü lavaboya doğru çevirdim. Aynadan son kez kendime baktım herhangi bir yara kanamasında beyaz gömlekten her şey belli olabilirdi bir sorun görmedim aynaya biraz daha yaklaşarak anlımı açtım biraz şişkinlik olsa da belli olmuyordu tanrıya şükür burada kimse yoktu sınıfa olabildiğince geç gitmeye çalışıyordum yoongiden ve bugün olacaklardan biraz gerilmeye başlamıştım. Sınıfa girdiğimde yoonginin duvar kenarı arka sırada oturduğunu görmüştüm. Onun önünde taehyung ve jungkook onlarında önünde jimin ve hoseok onların önünde de namjoon ve seokjin oturuyordu bu şekilde oturma şekli oluşturmuşlardı ben orada oturursam yedisi de üstüme gelirler miydi?
Ayaklarım titreyerek yoongiye doğru yürüyordum o ara seokjin in sesini duymuştum." Ya namjoon sen aptal mısın neden burada oturduk sen zeki olup dersi dinleye bilirsin ama ben öyle değilim bak hoca gelmemişken değiştirelim ha olmaz mı?"
Namjoon gülerek cevap veriyordu. " adı üstünde hoca bunu neden istedi notun yükselsin diye o yüzden çeneni kapat ve otur." Seokjin otururken özlemle jimine bakıyordu şimdiden onu özlemişe benziyordu.
Sıraya geçip oturdum yoongi sıradan başını kaldırıp bana bakıp geri kafasını koydu . bütün sınıf bizi izliyordu arkadaşları da dahil kavga edeceğimizi zannediyorlardı jimin arkasına dönüp bana göre sevimli gülümsemesini sunup merhaba dedi iyide kimseyle iletişim halinde olmamam lazımdı üzgünüm jimin cevap vermeden gözlerimi sıraya indirdim jimin in sesi kısıldı ve konuşmayı kesti bari kitaplarımı çıkarayım boş durmaktan iyidir " sana merhaba dedi duymuyor musun" yan tarafa baktım sırf laf sokmak için bizi dinlemişti cevap veremezdim jimin için o kadar vicdan azabı çekiyordum ki o güzel kalbini kırmıştım.
Hocanın eliyle kürsiye vurmasıyla sınıfın dikkati hocadaydı " aferin çocuklar herkes dediğim gibi oturmuş bir hafta sonra tekrar bir deneme olacak çalışmaya şimdiden başlayın" öğle arasına kadar dersler böyle geçti bir ara kafamı sıraya oyup uyduğumu hatırlıyorum gece fazla uykumu alamamıştım. Öğle arasına girilmesiyle sınıfta bir çok ses yükselmişti aniden korkarak kafamı aldırıp etrafa baktım sakin ol eun kimse sana zarar vermeyecek sadece sınıftaki sesler bu o kadar derin nefesler almaya başlamıştım. Yoongi nin seslenmesiyle bütün arkadaşları toplanıp bizim sıraya gelmişlerdi şimdi ne yapacaklarını konuşuyorlardı onları rahatsız etmemek için yavaşça kalkmıştım arkamdan jin denen çocuk seslenmişti " eun, ah rahatsız ettim kusura bakma jimin seni çok sevmişe benziyor bugün morali bozuk gibi sende bizimle yemekhaneye gelirsen o da çok sevinir lütfen kabul et " yoongi hariç hepsi bana umutla bakıyordu yapamazdım bunu o adamı biliyordum ki jiminle samimi olsam onlara zarar verecekti yalnız kalmam için... onları peşimde sürükleyemezdim kafamı sağa sola sallayarak " teklifin için teşekkürler ama istemiyorum". Hiçbirinin yüzüne bakmayarak dışarı çıktım hiç değilse okulun arasında kimse kimse yoktur diye düşünüp oturdum.
***
Ders fizikti sınıfa girdiğimde onlar yoktu yavaşça sıraya gidip oturdum ne kadar rahat oturmak istesem de sırtım buna müsait değildi yoonginin başıma dikilmesiyle ayağı kalıp geçmesini bekledim sırt ağrım başlamıştı sabah kahvaltı yapmadığım için ağrı kesici içemezdim gözlerimi kapattım dersin bitmesini istiyordum stresten ayaklarımı sallamaya başlamıştım artık ne adar salladıysam yoongi bir anda elini bacağıma atıp " artık sallanmayı bırak" donup kalmıştım o elini bacağıma koymuştu midem biraz bulanmaya başlamıştı birinin elinin bacağımda olması midemi bulandırıyordu elini direk itmiştim.
"sakin ol eun bir şey yapmadım yapılacak tipin de yok ama neyse" galiba bunu biraz yüksek sözle söylemişti jimin arkasına dönüp " yoongi kızı rahat bırak" hala o güzel kalbiyle beni korumaya çalışıyordu ben o ara onları fazla duymuyordum midem bulanıyor, terliyordum elimi anlıma atıp anlımdaki saçlarımı çekmiştim o ara namjoon la göz göze geldim gözü bir anda anlımda durup kaşlarını çatmıştı işte şimdi bitmiştim umarım bir şey anlamamıştır.
sevgili okurlar lütfen oylamayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ -MYG
Fiction générale"Ne oldu gerçekleri duymak yoksa seni üzdü mü ucube oysa ki sana daha hiçbir şey söylemedim". Gözlerim dolmaya başladı her şey tekrar olacaktı insanlar tekrar beni eziklemeye başlayacaktın.... *** "Anne sende şirket için evlendin eline ne geçti ki" ...