Aynı yönde yürüdük
Ama burası bizim sonumuz
Sonsuzluk hakkında konuşurduk
Ama birbirimizi yıkıyoruz
Aynı rüyayı gördüğümüzü sanıyordum
Ama bu rüya sadece bir rüya olarak kaldı
Kalbim parçalanıyor, sadece ateşe ver
Böylece acı ve hisler kalmayacak
-OUTRO: TEAR-
insanların hep iyi olduğuna inanırdım herhangi bir suç işlediklerinde buna itildiklerini düşünürdüm hiç kimse isteyerek birinin canını yakamaz , bir kalp kırmaz zannederdim ama öyle değildi bazıları günahkar doğuyordu woo bin in bu kadar ileri gidebileceğini düşünmemiştim.
chang-wook oppa konuşmaya başladı "başından berridir dava hiç umurunda olmamıştı tutuklanma emri olduğu halde bile elini koluna sallayarak geziyor." bana baktı çözmüştü artık her şeyi "onun tek amacı eun ile tanışmaktı bu sadece öne atılan bir yemdi ve amca sende o yemi yedin"
"nasıl yani"
"o daha önceden eunu görmüştü, takip etmişti olayların patlak vermesi onun hiç umurunda değildi istediğinde sorunu kökünden çözebilirdi oyun oynadı bize, eun un artık hayatına girmesi için bizimle oynadı" hangi pislik bunu yapardı ki kaç yaşında adamdı kendinden yaşça küçük bir kıza sevgi beslemek çok iğrençti artık bu ortamda kalmak istemiyordum.
yoongi araya girdi "bu kadar kolay değil onun her daim yanında olacağım zarar veremez yalnız değil ben ve çocuklar zaten hep yanında geziyoruz" yoongi hala beni koruma derdindeydi kafamı iki yana sallayıp konuştum
"bu olayları artık düşünmek istemiyorum bir planınız yoksa çıkıyorum ben" onlardan cevap beklemeden odadan çıkmıştım çocuğun odasının önüne gelmiştim "iyi olacak sadece biraz zaman gerekli"
Yoongini sesiyle arkama dönmüştüm tüm ihtişamı ile arkamdaydı farkındaydım yakınlaşmıştık bu iyi mi yoksa kötüm mi karar veremiyordum gözlerine bakmaya devam ediyorum
"unutma eun bakışlar her şeyi anlatır ne kadar kimse seni anlamasa da ben anlıyorum" gülümsemeye başladım "o yüzden konuşmasan da olur yeter ki bak bana bazen kötü olaylarla karşılaşabiliriz bunun sonucunda teselli isteriz bu acınası bir durum değildir" beni çok iyi anlıyordu sanki yıllardık berabermişiz gibi
"sen ne zaman beni yanında istesen ben zaten yanında olacağım" şimdi dalgaya almıştı "unutma evleniyoruz" olayların üstünde fazla kalmam gerektiğini düşüyordu o yüzden biraz dalgaya alıyordu. biraz daha böyle durmaya devam ettik babamın gelmesiyle ona döndüm "ben şirkete gidiyorum yoongi sen eunu bırakırsın" sanki bir şey unutmuş gibi bana dönüp "yarın bay min ve ailesi bize gelecek söz kesilecek evlilik meselesini konuşacağız" kafamı sallayıp yoongiye baktım o da düşünceli bir şekilde bana bakıyordu.
ne kadar bu evliliği istiyormuş gibi gelse de farkındaydım korkuyordu birine takılı kalıp onunla bir ömür geçirmekten korkuyordu çünkü bende de o düşünce vardı.
başımın ağrıması ile elim başımı tutmuştu çok yorgundum doğru düzgün uyuyamamıştım zaten "gel hadi gidelim" hastaneden çıktığımızda karşımda muhabirleri görmeyi planlamıyordum flaşlar patlıyordu etrafımı göremiyordum yoongi bu duruma alışmış gibi kolunun altına alıp kendini siper edip yürümeye çalışıyordu beni çekiştirerek
"bay min, kim eun ile aranızda ne var" bu ne saçma bir soruydu hastaneden çıkıyorduk ama sordukları soruya bak yoongi durup soru soran muhabire dönerek elimi tutup gösterdi
"sence neyiz" sinirlenmiş gibiydi "artık daha fazla soru sormayın sevgilim kendini pek iyi hissetmiyor". sevgilim demişti bana ses tonu bir farklıydı
Muhabir hiç de akıllanmışa benzemiyordu "efendim önceki sevgilileriniz gibi gönül mü eğlendiriyorsunuz yoksa ciddi bir ilişki mi " merakımla yoongiye bakıyordum "düğün davetiyesi elinize ulaştığında ciddiyetimi anlarsınız" elimi bırakıp belime atmıştı bir abda yakınlaştırması ile ona bakıyordum "gidelim sevgilim bugün çok yoruldun değil mi"
muhabir sanki bilerek bizim üstümüze geliyordu "o zaman şirketler arası menfaat evliliği diyebilir miyiz" yoongi artık sinirinden duramıyordu kolunu sıkıp durdurdum.
"eun hanım siz ne demek istiyorsunuz bu konu hakkında" bu muhabir iyice sinirlerimi bozmuştu "sevgilimi duydunuz ah pardon" yoongiye dönüp söyledim "müstakbel kocam mı demeliyim" o da bana dönüp kahkaha atmaya başlamıştı
Bana yaklaşıyordu sanki o zaman benim için durmuştu yavaş yavaş yaklaşıyordu muhabirlerin içinde ne yapıyordu şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ -MYG
Ficção Geral"Ne oldu gerçekleri duymak yoksa seni üzdü mü ucube oysa ki sana daha hiçbir şey söylemedim". Gözlerim dolmaya başladı her şey tekrar olacaktı insanlar tekrar beni eziklemeye başlayacaktın.... *** "Anne sende şirket için evlendin eline ne geçti ki" ...