Derin gecenin ardındanSenin şarkı söyleyen sesin
Kırmızı gündüzü getirdi
Bir adım...Ve başka bir adım
Şafak geçip giderken
Ay uykuya daldığında
Bana eşlik eden mavi gölgeler de kayboldu
-4 O'CLOCK-
Sonunda bu bela da başımdan kalkmıştı omuzlarım sanki büyük bir yükten kalkmıştı hiç bir zaman dersler umurum da olmamıştır ama netlerimin düşmesi benim için kötü sonuçlar doğururdu ailem buna çok önem veriyordu.
"jimin-ah sınavın nasıl geçti güzel bir şekilde çalışmıştın" tedirginlik içinde cevap verdi "kolaydı tabi ki yaptım" bu sözün üzerine taehyung gülmeye başladı.
Yan tarafıma dönüp "seninki nasıl geçti"
"idare eder" hiç değilse yoongi yalan söylememişti birde o yönden bakalım gülümseyerek baktım neden gözüme bir yakışıklı gelmişti "eun iyi misin" şefkatli bir şekilde sordu ona cevap vermedim bakmaya devam ediyordum yavaşça yaklaşıp sarıldı "bu günlerde iyi olmadığın belli"
Ağlamak istiyordum sadece kokusu çok ferahlatıcıydı rahat olmadığımı fark ederek çocuklara bir kaç şey söyledi elimden tutarak temizlik odasına getirdi . "içinde bir şeyler tutuyorsun bana anlata bilirsin iyi bir dinleyiciyimdir" bu kadar iyi olmak zorunda değildi beni daha çok ağlatacaktı cevap vermiyordum içimde bile savaş vermeye devam ediyordum cesaretim yoktu ki benim içimden geldiğini hemen söyleyemezdim.
"tekrar sarılmak ister misin" kafamı salladım onun sarılması ile ağlamak isteğim daha çok oluyordu kafamı boynuna gömdüm sanki kokusu bana cenneti vaat ediyordu evimmiş gibi hissediyordum ayakta duramıyordum artık çok zordu bu duygular benim için ondan ayırıp
Duvara yaslanıp yere çöktüm. Artık her şey bana ağır geliyordu yoongi de yanıma oturdu "koruma işi woo bin ile ilgili değil mi" kafamı salladım
"korkmam gerekiyor mu"
"bende bilmiyorum ki"
"ne olursa olsun seni koruyacağım tamam mı" bekledi biraz "bana ne olduğunu anlat yeter ki" kelimeler ağzımdan çıkamıyordı, konuşamıyordum sanki konuşsam artık dayanamayıp ağlayacağımı düşünüyordum sweatimin cebinden telefonumu çıkardım mesajları açıp telefonu ona verdim gözlerimi kapayıp geriye yaslandım tepkisini görmek istemiyorum sanki bana senin suçun diyecekmiş gibi geliyordu artık göz yaşlarımın aktığının farkındaydım yoongiye dönüp baktım sinirden telefonu sıkıyordu.
"seni takip ediyor, seni arzuluyor" sanki kendi kendine konuşuyormuş gibiydi "korkmana gerek yok her zaman yanındayım çocuklar ve ben seni yalnız bırakmayacağız" koktuğum bunlar değildi acı çekmem bunlar değildi. "canı çok yanmıştır değil mi o daha çok küçük" çocuğa bunları yapması beni kahreden şeydi telefonum çalıyordu yoongi bana telefonu uzattı arayan babamdı
"efendim baba"
"neredesin korumaların yanına git"
"sorun ne baba".
"sadece.... Sadece dediğimi yap" hızlı bir şekilde ayağa kalkmıştım ne yaptığımı bilmiyordum "baba söyle"
"woo bin kayıplara karıştı kamera kayıtlarında en son senin okul çevrende görülmüş" odadan çıkıp sınıfa doğru yürüyordum yanımda yoongi bana bakıp durumun ne olduğunu çözmeye çalışıyordu. "sadece bu değil başka ne oldu.".
"çocuk elimizde ancak durumu ağır hastanede"
"sadece kontrol amaçlı götürdüklerini söylemişlerdi" zaman durmuştu sınıfın ortasında put duruyordum yoongi yanımdan geçip çantalarımızı topluyordu "chang-wook seni alıp buraya getirecek kimseye güvenmeyiz eun unutma" telefon hala kulağımdayken bir şey farketmiştim yoongiyle ben sınıftan çıktığımızda korumalar kapının önünde değildi yoongi bizimkilere bir şey söyleyip kokumdan tutup dışarı sürükledi "baba korumalar yok"
"nasıl olmaz"
"bilmiyorum"
"acilen dışarı doğru çık bende chang-wook u arayacağım" telefonu suratıma kapatmıştı yoongiye dönüp bir şey demek istiyordum ama şoktan konuşamıyordum "korumalar yok nereye gitmiş olabilirler" dışarı çıktık sabahki koruma karşımda duruyordu. öbürleri neredeydi
"içerideki korumalar ortalıkta yok"
"sakin olun efendim " ne olur ne olmaz diye bir eli arkasındaki silahta duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ -MYG
Fiction générale"Ne oldu gerçekleri duymak yoksa seni üzdü mü ucube oysa ki sana daha hiçbir şey söylemedim". Gözlerim dolmaya başladı her şey tekrar olacaktı insanlar tekrar beni eziklemeye başlayacaktın.... *** "Anne sende şirket için evlendin eline ne geçti ki" ...