Seviyorum, seviyorum, seviyorum kendimi
Biliyorum, biliyorum, biliyorum kendimi
-Cypher PT. 4-
Her şey aynı şekilde devam etmişti şimdi yatağımda uzanmış günün yorgunluğunu atıyordum sonunda mv bitmişti ne zaman yayınlanır veya duyurulur bilmiyorum. Akşam yemeğinin saati gelmişti zor da olsa o rahat yatağımdan kalkıp aşağı gelmiştim.
Bugün artık istediğimi yiyebilirdim bu iki gün benim için zorlu geçmişti elimden geldiğince az yemek hatta hiç yemek yememiştim. Ne zaman acıksam kendimi su içerken buluyordum. Masaya oturmamla hemen yemeğe başlamıştım.
"sonunda bitti mi klip" yemek yerken aynı zaman da onu cevaplıyordum.
"evet baba sonrası onların kararına bağlı"
"seni biliyorum eun sakın bundan yüz bulup da sınavdan düşük alma" cevap vermiyordun kendi kendine konuşup susardı herhalde.
"yarın gelinlik bakmak iççin bayan min ile buluşacaksın" onun sözünü kesip anneme dönmüştüm.
"sen gelmeyecek misin anne"
"işlerim var uğraşamam" bunu demesi beni sinirlendirmekten başka bir şey yapmıyordu.
"farkında mısın kızın evlenecek"
"işlerimin olduğunu söyledim eun ısrar etme" tabi ki onu yanıma gelmesi için yalvarmayacaktım ama yaptığı sadece beni yoonginin ailesine karşı rezil etmekti
"artık derse oturmanın zamanı geldi sana verdiğim listeye uy arada kontrole geleceğim" buradan şunu anlayabilirdik eun yemeği bırak ve yukarı çık. Onların istediği yapmak için sofradan kalkmıştım üzerimde yorgunluk varken hiç de ders çalışmak aklımda yoktu bari bugün dinlenebilirim zannetmiştim.
Test kitaplarımı alıp çalışma masama geçmiştim. Saatlerce ders çalışmış arada annemin gelmesiyle şimdi ara vermiştim yorgunluğu artık kaldıramıyordum başımı eğip gözlerimi kapatmıştım. Burnumdan sıcak bir şeyin akmasıyla gözlerimi açmış test kitabıma hep kan damlamıştı. Elimi hızlıca burnuma tutarak banyoya koşmuştum ne kadar yıkasam da yüzümü bir yenisi ekleniyordu biraz dursaydı sonrasında tanpon yapabilirdim ama durmuyordu.
Ben kan görmeye gelemezdim hemen midem bulanırdı ne kadar babamın yaptıklarından sonra alışmaya başlasam da bazen kaldıramıyordum odamın kapısının açılmasıyla annemin geldiğini anlamıştım "eun neredesin" otariter sesiyle konuşmuştu.
"banyodayım anne" seslenmemle ayaka sesleri buraya geldiğini gösteriyordu.
"banyoda ne işin var daha dinlenmene var" homurdanarak geliyordu. Beni görünce adımlarını durdurmuştu.
"ne oldu"
"bilmiyorum bir anda burnum kanadı durduramıyorum"
"önemli bir şey gibi görünmüyor" eline peçete alıp bana uzattı "burnuna tut ve geri ders çalışmana geç" kızı burada kötü durumda ama onun hala düşündüğü dersti pes yani.
"anne kendimi iyi hissetmiyorum. Bugünlük bu kadar yetmez mi "
"benim kararlarıma karşı mı geliyorsun" burnuma peçeteyi katlayım sokmuştum hiç değilse kan dururdu ona dönüp gözlerine bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ -MYG
General Fiction"Ne oldu gerçekleri duymak yoksa seni üzdü mü ucube oysa ki sana daha hiçbir şey söylemedim". Gözlerim dolmaya başladı her şey tekrar olacaktı insanlar tekrar beni eziklemeye başlayacaktın.... *** "Anne sende şirket için evlendin eline ne geçti ki" ...