Bazen,
Benim içimde saklanıp ağlayabilirsin5
Sorun değil,
Hepsi geçecek sonunda
-LİGHTS OUT-
Karşımda duruyordu ona nasıl koşup sarılamazdım ki onu çok özlemiştim ne diyeceğimi bile bilmiyordum ki. Konuşmam lazımdı ama ağzımdan bir kelime çıkmıyordu
"iyi misin" dolu gözlerimle bakıyordum hala "benim bebeğim iyi mi bana bunu söylemeli yoksa endişelenirim ben" cevap bekliyordu konuşmamı bekliyordu ama boğazım düğümleniyordu.
"seni çok özledim" titrek dudaklarımla cevap vermiştim beni görmesiyle gözlerinde korku hakimdi ama bunu belli etmek istemiyordu biliyordu ki onda endişe ve korku olsa bende de olacaktı o ağlasa da bende ağlayacaktım koşup sarıldım.
"benim güçlü bebeğim şimdi benimle yukarı gelir misin seni bir kontrol edelim yaralarını sarmamız gerekiyor" istemiyordum onun vücudumu görmesiyle ağlayacağını biliyordum dayanamayacaktı konuşuyor aynı zamanda bana yaklaşıyordu.
"hem arkadaşlarında senin için endişeleniyor kendi başına bir şeyler yapmaya kalkmışsın" elime bakıyordu çocuklara doğru döndüm hepsi endişeliydi bunları hak etmiyorlardı.
" ne kadar yapsan da bu senin için kötü sonuçlanabilir."
"hayatım sakin ol eunu da korkutuyorsun" chang wook konuşmaya başladı ona bakmam ile gerçek hayata döndüğümü fark ettim yumuşak olmamalıydım
"o çok güçlü neden korksun ki sen de amma yalancısın"
"unni burada olmamalıyım o işleri daha da zorluyor beni buraya getirmemeliydi yaptığı sadece babamı sinirlendirmekti" chang-wooku göstererek konuşmaya devam ediyordum.
"ben cesaretim varken buraya geldiğimde beni kabul etmedi şimdi her şeyi kabullenmiş iken neden beni kurtarıyorsun ki"
"sana iyilik de yaramıyor velet" ciddiyetimi dalgaya vurması sadece beni daha da sinirlendiriyordu.
"babamın sakince oturacağını mı düşünüyorsun o tahmin ettiğinden daha çok kötü biri onu durduramayız" o istediğini hep elde etmiş birisi gözünü hırs bürümüş karşısına ne gelirse gelsin ezmekten hiç çekinmez
"bunları sonra konuşuruz şimdi misafir odasına gidiyoruz hadi eun" başımı sallamıştım elimden tutup yürümeye başladı itiraz edemezdim daha çok ısrar edecekti yoonginin yanından geçerken elinden çantayı çekip almıştım.
Odaya girdiğimde ji-hyun unni ilk yardım çantasını hazırlıyordu
"ilk duş mu almak istersin" bu yaralarla duş alamazdım kolumda ve elim yanık, yüzümde açık yaralar vardı vardı ilk pansuman yapmam lazımdı
"pansumandan sonra yaparım "
"biliyorum bu senin için zor ama üstünü çıkarır mısın" geriliyordum birini karşısında soyunmayı düşünmek tedirginliğe sürüklüyordu
"hadi bebeğim pansuman yapmam lazım" arkamı dönmüştüm ellerim yavaşça tişörtüme gitti titreyerek çıkardım iç çamaşırımla durdum ona döndüm korku ile bana bakıyordu
"sana bunları nasıl yapar"
"unni ben çok yoruldum artık" ağlamaya başlamıştım "dayanamıyorum" hıçkırıklarım artmaya başlamıştı sinir krizi geçireceğimin farkındaydım ellerim daha da titremeye başlamıştı ji-hyun unni baktım "ben ölmek istiyorum acımın son bulmasını istiyorum" korkuyla bakıyordu
"hayır eun sakın sen güçlüsün bunu düşünme" belki de ölmeliydim bu düşünce neden aklıma gelmişti bilmiyorum ama herkes benim yüzümden acı çekiyordu ölümün bir kurtuluş olduğunu düşünüyordum. Ölümümden babam sorumlu tutulacaktı belki de hiç değilse cezasını çekecekti değil mi?
ji-hyun unni pansuman yapmaya başladı yüzümde biraz fazla oyalanmıştı canım acıyordu "duş al sonra vücuduna krem süreriz biraz uyursun bebeğim hadi" banyoya gidip küveti doldurdu "kıyafetlerini oraya bıraktım" başımı sallayıp ayağa kalktım banyoya yürüdüm hala pantolonum üzerimdeydi "burada kalmamı ister misin" başımı iki yana salladım.
Kapıyı kilitleyip üzerimi çıkardım iç çamaşırları hariç çıplak kalmaktan korkuyordum küvete girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURTAR BENİ -MYG
General Fiction"Ne oldu gerçekleri duymak yoksa seni üzdü mü ucube oysa ki sana daha hiçbir şey söylemedim". Gözlerim dolmaya başladı her şey tekrar olacaktı insanlar tekrar beni eziklemeye başlayacaktın.... *** "Anne sende şirket için evlendin eline ne geçti ki" ...