-Kaçış-

38 3 0
                                    

Eğer başkasını sevmeye başlarsan 

Eğer sensiz olmaya alışırsam 

Zamanı geldiğinde, o  an geldiğinde 

Anca o zaman, anca o zaman

-ONLY THEN-


Gözlerimi açmam ile başıma ağrı saplanmıştı saate bakmamla  sabaha karşı olduğunu anlamıştım baş ağrım beni bitiriyordu ayaĞa kalkıp banyoya gittim sıcak bir duş alıp kendime gelmem gerekiyordu aynadan kendime baktım ölü gibiydim göz altı torbalarım, göz kızarıklarım, solgun yüzüm çok belliydi kendime daha fazla bakamıyordum. Üzerimi soyunup duşa girmiştim artık burada giyinip soyunacaktım pis sapık belki beni gözetlemeye devam ediyordu. 

Banyoda işlerimi halledip odamda yatağımın üzerine oturup  cam mekana bakıyordum ayağa kalkıp pencereyi açtım karşıya bakıyordum demek beni oradan gözetliyordu ne kadardır baktığımı bilmiyordum kapının çalmasıyla kokup oraya bakmıştım "efendim kahvaltı hazır sizi bekliyorlar" kafamı sallayıp peşinden aşağı indim masaya oturup onlara baktım sonra kahvaltıya başladım ne kadar midem bulansa da yemeye çalıştım

 "eun yanında korumalar olacak merak etme bir sorun olduğunda müdahale edecekler"

"tamam baba".

"ne kadar bunun için olumlu bakmasam da bugün chang-wokk ile görüşeceğim çıkışta seni alacak ne yapmamız gerektiğine bakacağız"

Babam artık düşmanıyla konuşma raddesine geldiyse sorun  tahmin ettiğimden daha da büyüktü kahvaltımı edip yukarı çıktım bir sweat şapka ve maske aldım bugün bu halimle insanların içine çıkmazdım. Hazırlanıp aşağı indim karşımda duran dört tane koruma bana bakıyordu arabaya binip onları bekledim arabanın önünde oturan koruma "efendim arkamızdaki araçta da korumalar var ikisi sizinle okul içinde kalacak diğerleri okulun dışında bekleyecek" onaylayıp önüme döndüm

Okula geldiğimizde yanımda iki koruma vardı sınıfa doğru yürüyordum "efendim sizi sınıfınıza bırakacağız sonrasında kapının önünde dururuz" bu kadarı da fazlaydı "gerek yok siz kantine gidin zil çalınca gelip kontrol edersiniz" onları geride bırakıp sınıfa girdim.

 Sıraya doğru yürürken "günaydın çocuklar" sıraya oturup kitaplarımı çıkarıyordum "neden böyle oturuyorsun" yoongi sanki uzaylı görmüş gibi beni inceliyordu biraz daha yaklaşıp gözlerime bakıyordu neden  bu kadar yaklaşmıştı ki içimde sanki kelebekler varmış gibi hissediyordum içimde heyecan oluyordu kalbim sanki yerinden çıkacak gibi atıyordu gözlerimi belerterek bakmaya devam ediyordum "nasıl" hemen biraz geriye çekildim o da mesafenin farkına varmıştı.

"maske ve şapkayla".

"biraz sabahlamış olabilir gözlerimin altı biraz kötü makyajla kapatamadım" anlıyormuş gibi birde kafasını sallıyordu "bari şapkanı çıkar suçlu gibi oturuyorsun" dediği ile saçma olduğu kanatına varıp şapka ve maskeyi çıkardım "sen daha suçlu görmemişsin" sınıfa baktım boştu erken gelmiştim birazdan dolmaya başlar 

jimin yanıma gelerek "kantine gidelim mi bir şeyler içeriz".

"olur" önden ben sınıftan çıkmıştım korumalar tabi ki sözümü dinlememiş karşımda duruyorlardı "efendim bir sorun mu vardı" 

"hayır, ben size kantine durmanızı söylemedim mi tanrım çok dikkat çekiyoruz"

"efendim babanızdan gelen emir bu yönde" arkama dönüp bizimkilere baktım şaşkın bir şekilde bize bakıyorlardı bir kişi hariç oda yoongiydi yanıma gelip kulağıma yaklaştı "bunların yanında da numara yapacak mıyız" kaşlarımı çatıp ona baktım neden yaklaşıyorsun bana bu kadar "hayır" biraz üzülmüş gibiydi elimi belime atıop yönlendirdi

 "onların burada me işi var peki".

 "bende bilmiyorum babam söylemiş sende duydun"

jungkook yanıma yaklaşıp "acaba be içsek" gülerek ona baktım "canın bir şeyler istiyor mu". Kafasını hemen sallayıp "çilekli süt"

"olur jungkook bende çok severim"

"gerçekten mi" küçük bir çocuk gibi hevesli bir şekilde soruyordu "tabi ki de evet bundan sonra çilekli süt arkadaşımsın" buna çok sevinmiş kafamı yan tarafa çevirip yoongiye baktım bizi izliyordu.

Kantine geldiğimizde biz masaya oturduk namjoon ve yoongi bir şeyler almaya başalmıştı kantindeki televizyondan babamın ismini duymamla bakışlarım oraya kaydı.

 ünlü avukat kim shin, woo bin in avukatlığını yapmayı bıraktı haberin devamını dinleyememiştim woo bin in ekranda fotoğrafı gösterilmişti onu gördükçe midem bulanıyordu woo bin in evine yapılan baskında bodrum katında bir kız çocuğu bulundu polisler tarafından kontrol amaçlı hastaneye sevk edildi. tanrım kız bulunmuştu şükürler olsun kızı düşündükçe kendimi kötü hissediyordum polisin elinden kaçan woo bin aranıyor kaçmıştı hiç bir şey olmamış gibi kaçmıştı.

 Ekrandan gözümü çekip masaya bakmıştım hepsi bana bakıyor bir şey dememi bekliyorlardı  yanıma yoongi oturup çilekli sütü önüme bırakmıştı. Ortamı yumuşatmak amacıyla karşımda olan jungkook a uzanıp "çilek sütü arkadaşlığımıza" diyerekten sütlerimizi tokuşturduk. Namjoon saate baktığında saatin geçtiğini fark ederek "çabuk olmamız lazım sınava yetişeceğiz" hızlıca sütümü bitirip çöpe atmıştım acele bir şekilde sınıfa gitmiştik. Sınıfa girdiğimde mi cha ile göz göze gelmiştim tanrım birde bu kız vardı

Gözlerimi çekmeden sıraya oturdum. Hocanın gelmesiyle gözlerim ondan ayrıldı o gün gelmişti merakla beklenen deneme sınavını yapacaktık.

KURTAR BENİ -MYGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin