Siz: Neler olduğunu tahmin edemezsin!
Siz: Öyle şeyler oldu ki kafamda kurup kurup bir üzülüyor bir mutlu oluyorum
Siz: Çok imkansızdı Kayra,
Siz: O çok imkansızdı.
Siz: Ama şimdi, içimde filizlenen umuda engel olamıyorum.
Siz: AKIL VERMEN LAZIM BANA
Siz: Çünkü ben aklımı kaybetmiş gibiyim.
Ahiretlik: Ay noluyo noluyo
Ahiretlik: İki gün konuşamadık alt tarafı
Ahiretlik: En fazla ne olmuş olabilir ki
Ahiretlik: Buradan anlatma ama arıyorum aç çabuk
Mesajının ardından saniyeler geçti geçmedi, arama bildirimi düştü ekranıma.
Bekletmeden açtım, eğer bekletirsem ölümüm onun ellerinden olurdu.
"Alo!"
"Ay boşver aloyu falan. Anlat çabuk ne olduysa!"
Gülerek kafamı iki yana salladım.
"Çatladın dimi, çatladın."
Karşı taraftan onaylar mırıltılar geldi. Bende daha fazla dayanamadım, aklımı kurcalayan olayları bir bir anlatmaya başladım.
"Dün ben yine benimkinin birkaç adım ötesinden onu düşünerek yürürken sokağına geldik. Ben yine onun gözden kaybolmasını bekleyecektim, o uzaklaştıktan sonra kendi evime gidecektim her zamanki gibi. Ancak o hiç beklemediğim bir şey yaptı!"
Benden daha heyecanlı bir şekilde lafımı kesti.
"Ay arkasını döndü, beni neden takip ediyorsun mu dedi?"
Göz devirdim. İçerinin havasından boğulunca camı açmaya gittim. Camın pervazına yaslandım ve bir süre konuşmaya buradan devam etmeye karar verdim.
"Hayır!"
"Seninle konuştu mu o zaman?"
Kafamı iki yana salladım ama onun görmediğini hatırlayınca dilimi damağıma vurdum, cıkladım.
"E ne yaptı bu çocuk o zaman anlatsana kızım!"
Kaşlarımı çattım ve sitemle konuştum.
"Anlatmama müsaade etmiyorsun ki!"
Bir süre duraksadı, sonrasında az önceki sesine kıyasla içine kaçmış bir sesle konuştu.
"Devam et o zaman."
Kafamı onaylarcasına salladım.
"Neyse işte, yerden bir kömür aldı ve duvara yazı yazdı!"
Bir süre karşı taraftan bir tepki bekledim. Sonra gelecek olanı önceden tahmin ettim ve telefonu kulağımdan uzaklaştırdım.
Tam da beklediğim gibi bir çığlık çıktı Kayra'nın ağzından.
Bir şeyleri abartmakta tam bir ustaydı.
"Ne yazmış, ne yazmış, ne yazmış, yazmış?!"
Duraksamadan cevap verdim. Ezberlemiştim sonuçta.
"Daha nereye kadar devam edecek böyle uzaktan uzaktan?"
Ben anlatacaklarımı bitirdiğimde ve o da sevinç gösterisini bitirdiğinde asıl sormak istediğim soruyu sordum.
"Ee ne düşünüyorsun?"
"Evlilik görüyorum hocam."
Yerimde rahatsızca kıpırdanmadan edemedim.
"Çok da uçmasak mı?"
Benim sıkıntılı sesimle o da ciddiye döndü.
"Saçmalama Sırma, ne uçması? Sen ıhlamurlar çiçek açıncaya kadar yazdıktan sonra ismini de altına yazmadın mı? O da bunu görmüş olmasına rağmen cevap vermedi mi?"
Bir süre sessiz kalmayı tercih ettim. Ancak o susmak yerine konuşmaya devam etti.
"Hem uçsak bile ne olabilir ki? Bugünümüzün bile garantisi yok, yapmadığın için pişman olacağına yaptığın için pişman ol kızım!"
Derin bir nefes aldı ve benim konuşmama fırsat vermeden beni azarlamaya devam etti.
"Yarın kalkıyorsun ve gitmeye korkuyorum dediğin duvarın yanına gidiyorsun! Eh, tabii ki bana fotoğraf da atıyorsun!"
Son sözleri bunlar oldu, sonrasında telefonu yüzüme kapattı.
Haklıydı, sanırım. Korkum oldukça yersizdi. Hem neden korkuyordum ki, kazanmadığım birini kaybetmekten mi?
Evet seviyordum ancak ne denli sevdiğimi bilmiyordum. En kötü ihtimalle bu hikayenin sonunda onu onu unutmak zorunda kalırdım.
En güzel ihtimalle de sarılırdık işte.
Hayali bile çok güzeldi, gerçekleşir miydi ki?
❄️❄️
Kayra'nın da dediği gibi sabah ilk işim o duvarın yanına gitmek oldu.
Evden kütüphaneye diyerek çıkıyordum ve biraz da onu görmek için saatlerce ders çalışıyordum.
Sanırım annemler ders çalışmama sebep olduğu için ona bir teşekkür borçluydu.
Benim gibi o da bir post it yapıştırmıştı, uzaktan uzağa bakmayı keserek duvara yaklaştım ve kağıdı asılmış olduğu duvardan aldım. Notu okumadan önce duvarda yeni bir şeyler var mı diye kontrol etmeyi de ihmal etmedim.
Vardı, oraya da bir şeyler yazmıştı.
Kalbimin atış hızı saniye saniye artarken yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamadım.
Belki de kalplerimiz o kadar da uzak değildir? ~Ö.S
Duvardaki yazının üzerinde çok fazla durmadan elimdeki kağıda çevirdim bakışlarımı.
Seninkiler kadar afilli cümlelerim yok benim. Ancak bilmen ve anlaman gerekiyor Sırma, benim beklediğim kişi sensin. Detaya girmiyorum, bir gün yüzyüze gelirsek anlatacaklarım bitsin istemem. Sadece şunu aklından çıkarma;
Seni görüyorum Sırma, tıpkı senin beni gördüğün gibi... :)
Ö.S.
Kalbim, sakin olmalısın. Firar etmenin zamanı gelmedi henüz.Dönüşte Sırma, dönüşte yanıtlarsın onun cümlelerini.
Kalbine saplanan cümlelerini.
❄️❄️
Yayayaya uçuyorum resmen...
Görüşmek üzere insancıklar!
~Void
![](https://img.wattpad.com/cover/334328684-288-k194963.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ihlamurlar Çiçek Açtığında
Novela JuvenilBekledim, beni fark etme ihtimalini göze aldım ve birkaç metre uzakta, dikkatle onu izlemeye devam ettim. Ani bir hareketle yerdeki kömür parçasını eline aldı. Duvara bir şeyler karaladı ve arkasına bakmadan uzaklaştı. O gözden kayboluncaya kadar be...