Bu bölümde canım yandı biraz ama...
Çok sevdim...
İyi okumalar dilerim.
Bölüm şarkısı: Redd - Nefes bile almadan
❄️❄️
Bazı sözler hiç beklenmedikti, beklenmedik o sözlerden oluşan hislerse oldukça yabancıydı. Bu hisler hiçbir dilde tarif edilemezdi.
Aşkın kimyası herkes tarafından bilinirdi belki. Birkaç biyolojik terimle açıklanabilirdi, birkaç hormon neden olarak gösterilebilirdi ya da. Ancak nasıl hissettirdiğini yalnızca o kişi bilebilirdi.
Bir şeyi bilmek ile yaşamak arasında uçurumlar kadar fark vardı.
Sana sarılabilir miyim demişti, bu üç kelime ile kalbimin eridiğine, kelebeklerin midemi zorladığına, dopamin seviyemin yüksek yüksek tepelere söylediğine kalıbımı basardım ancak ispatlayamazdım.
Sarılabilir miyim, belki basit bir cümleydi. Belki başkalarına şu anki durumum tuhaf gelebilirdi veya hiçbir anlam ifade de etmeyebilirdi ancak bu şey sevdiğim beyle gerçekleştireceğim ilk ciddi temas olacaktı.
Kızaran yanaklarım ve şaşkınlıkla açılmış gözlerimle bir süredir yüzüne bakıyordum. O da benim yüzüme bakıyordu, yüzünde küçük bir gülümseme de vardı üstelik.
Benim bu gariban halim onun hoşuna gitmiş gibiydi.
Hiçbir şey diyemedim, uzun bir süre de veremeyecek gibiydim. Benden cevap bekliyordu ama ben he demek bir yana dursun, kafamı bile sallayamıyordum.
"Cevap verecek misin?"
Tabii ki verecektim, bu fırsatı kaçıracak kadar salak değildim. Yani, en azından öyle olmalıydım.
"Hı?"
Gözlerimi kapattım sımsıkı, nasıl konuşmam gerektiğini de unutmuştum! Gülüşünün güzel melodisini duyduğumda tek gözümü aralayarak gül cemaline baktım. Her şey o an durdu benim için.
Bir gülüş bu kadar güzel olabilir miydi?
"Sarılayım mı?"
Bu sefer konuşmaya hiç yeltenmedim, sadece gözlerimi onaylarcasına açıp kapayarak ona izin verdim.
İlk önce hafifçe bana döndü ve yaklaştı. Sonra iki kolunun kollarımın etrafından vücudumu çevrelediğini hissettim. Ellerinin son durağı sırtım olurken burnum göğsüne dayandı.
Derin bir nefes alsam onu kokladığımı anlar mıydı?
Ben ne yapmam gerektiğini düşünürken o burnunu saçlarımın üzerine getirdi. Benim yapmak istediğimi yaptı ve derin bir nefes aldı.
Güzel kokuyor muydum acaba? En son buraya gelmeden önce frambuazlı saç spreyimi sıkmıştım, eğer uçmadıysa onun kokusunu alıyor olması gerekiyordu.
Bende sonunda kollarımı kaldırıp ona sarılmayı akıl ettim. Bu, konuşmak kadar olmasa da zor bir eylem oldu benim için. Çünkü beyin fonksiyonlarım gibi sinir sistemimde işlevini yitirmişti.
Kollarımı vücudunun etrafına sardığımda garip bir his çevreledi dört bir yanımı.
Garipti çünkü onu gördüğümde artan kalp atışlarım sakinleşmişti.
Garipti çünkü onu görebilmek adına kapanmaya direnen göz kapaklarım kendini çoktan salmıştı.
Midemdeki kelebekler, benimkiler fil de olabilirlerdi, derin bir uykuya dalmış gibiydiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ihlamurlar Çiçek Açtığında
Ficção AdolescenteBekledim, beni fark etme ihtimalini göze aldım ve birkaç metre uzakta, dikkatle onu izlemeye devam ettim. Ani bir hareketle yerdeki kömür parçasını eline aldı. Duvara bir şeyler karaladı ve arkasına bakmadan uzaklaştı. O gözden kayboluncaya kadar be...