2.0

98 15 25
                                    

Oha oha ne ara yirmiye gelmişizz!!!

Neysee,

Sizi Sırma ve Özgür ile baş başa bırakıyorumm.

Bölüm Şarkısı: Dolu Kadehi ters tut - Madem

❄️❄️

Sırma'dan

Dakikalardır olduğu gibi gözlerim yine aldığı limonatanın pipetiyle oynayan Özgür'e ilişti. Altan geldikten sonra fazlasıyla dalgınlaşmıştı, bu durumda benim oldukça komiğime gidiyordu.

Kıskanmıştı, kendi kendine triplenmişti ve şimdi de kafasında kuruyordu.

Tıpkı Karaca abide yaptığı gibiydi.

Hayır, Altan da tam zamanında gelmişti. Üstelik koskoca İstanbul'da başka kafe yokmuş gibi bizim geldiğimizi seçmişti. Tamam, buranın okulumuza oldukça yakın bir yer olması bu seçimi etkilemiş olabilirdi. Ancak yine de planlasam bu kadarı olmazdı. Hayır yani, Onun da bizimle aynı gün ve saat içinde kafeye geleceği tutmuştu.

Diğer günler torbaya mı girmişti?

"Enişte, bakıyorum da bir daldın sanki."

Kayra'nın bir anda dikkatleri Özgür'e çevirmesiyle bakışlarımı Özgür'den çektim ve sen ne saçmalıyorsun gerizekalı der gibi baktım Kayra'ya. Ancak o bana bakmıyordu, yüzüne kondurduğu sinsi gülümseme ile hedefi Özgür'dü.

Bu kız insanlarla uğraşmak için dünyaya gelmiş gibi davranıyordu.

Allah var şimdi, hâlâ Özgür'e enişte demeye devam etmesi bir yandan hoşuma giderken bir yandan için için utanmama neden oluyordu.

"Karadeniz'de batırdığı gemileri aramak için dalmıştır bu kadar derine baldızı, çok da üzerine gitme."

Yusuf'da Kayra ile bir olup Özgür'ün üzerine gitmeye karar vermişti anlaşılan. Harikaydı gerçekten, kıskanç ıhlamurumun moralini iyice bozacaklardı.

Yarası var arkadaşlar, dokunmasanız daha iyi mi olur sanki?

Mert ve Miray'da kendi aralarında fısır fısır konuştukları konuyu kenara bırakmış, merakla bu konuşmayı dinliyorlardı.

Daha doğrusu Özgür'ün üzerine giden Kayra ve Yusuf'u izlemeye başladılar.

Her ne kadar sevdiğimle uğraşmalarını istemesem de bu durum oldukça keyifliydi bir kere.

Hayır, tipe bakar mısınız? Ah Özgür, benim kıskanç kekim, şu an dokunsam ağlayacak gibiydi.

Acaba Altan desem de ağlar mıydı?

"Uğraşmasanıza benimle."

Kaşlarını çatmış, sinirli olduğunu sandığı sesiyle tip tip karşısındaki ikiliye baktı bir süre. Acaba bu haliyle öfkeli bir adamdan çok küçük ve mızmız bir çocuk gibi göründüğünün farkında olsa ne olurdu?

Neyse, her haliyle çok tatlıydı şerefsiz.

"Bırak Kayra ya, onun uğraşacak başka dertleri var. Alttan alalım biz."

Kayra kafasıyla onayladı Yusuf'u. Ancak uğraşmayı bırakacaklarını pek sanmıyordum. Nitekim öyle de oldu, bu sefer Kayra sözü devraldı.

Kafam bir eğlence uğruna bir o yana bir bu yana dönmekten çorba olmasa iyiydi.

"Ama Yusuf, şuna bak. Elinden Sırma'sı, pardon, oyuncağı alınmış çocuk gibi duruyor öylece. Alttan alttan bakıyor, mazlumu oynuyor."

Acaba alttan diyerek Altan'ı mı kastediyorlardı? Üzerine bastıra bastıra söylemelerinin başka bir açıklaması yoktu çünkü.

Ihlamurlar Çiçek AçtığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin