Selamlar, yine yeni yeniden karşınızdayız.
İyi okumalar dilerim...
Bölüm şarkısı: Ne giyerse giderdi hoşuma - Yaşlı Amca
❄️❄️
Ben hayat bana gülmedi diyenlere sonuna kadar karşı bir insandım, çünkü hayatın bize her daim güldüğüne inanırdım. Ancak asıl mesele neresiyle güldüğüydü.
Ve hayat bu sefer bana yüzüyle gülmemişti.
Az önce sevdiğim beye şerefsiz demiştim, ona hakaret etmiştim ama o kahkahalarla gülmekle meşguldü.
Ancak gerçekten de bir şerefsizdi. Alt yapıda oynadığını iddiayı ortaya koymadan önce söylemeliydi.
"Ben senin bir yıldan fazladır hiç futbol oynadığını görmedim ki!"
Ağlamaklı sesim üzerine kafasını eğdiği yerden kaldırdı.
Gülerken ayakta olmak onu yormuş olmalı ki birkaç dakika önce kendini yere atmıştı. Orada gülmeye devam etmişti. İşin kötü kısmı kafasını dizlerinin arasına gömdüğü için gülüşünü doya doya izleyememiştim.
Beyefendi gülmekten ancak kendine gelmiş olmalı ki konuşmaya başladı.
"Normal, sınav senemde bıraktım aslında. Okuldan sonra zamanımın çoğu orada geçerdi ve geçen sene futbol oynamak çok fazla zaman kaybıydı. Halletmem gereken bir ton konu vardı, bende ayrıldım."
Dudak büktüm. Yine de bu büyük bir haksızlıktı.
"Şike var hocam!"
Tekrar gülmeye başladı ve tekrar kafasını eğdi.
Bana gülüyorsun bari yüzüme bakarak gül be adam!
Sakinim, sakinim.
"Neyse, Sırma Arkan için geri vites diye bir şey yoktur. Madem bir iddiaya girdim, hakkıyla kaybederim bende."
Kalkması için elimi uzattım, o da hiç bekletmeden tuttu. O ayağa kalkarken benim beyin nöronlarım çoktan halay çekmeye başlamıştı.
El ele mi tutuştuk şimdi biz?
Sırma ve Özgür el ele...
Ela lela le le...
"Oynayalım bakalım. Puan sistemi nasıl olacak?"
Bu da soru mu dercesine yüzüne baktım.
"Benim bir golüm iki puan senin bir golün yarım puan. Gayet adil bir puan sistemi. Sorun yoksa oynayalım, evet evet oynayalım."
Konuşmam biter bitmez gülerek ayağımdaki topu sürmeye başladım. Özgür kendine gelmeden şut çektim ve topu ağlarla buluşturdum.
"2-0!"
Heyecanlı sesim onu kendine getirdi.
"LAN-"
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Arkamı döndüm ve bana şaşkınca bakan Özgür'e masum masum bakmaya başladım.
"Bir şey mi oldu?"
Ağzının içinde bir şeyler geveledikten sonra yanıma geldi.
"Bakma şöyle..."
Anlamazca baktım yüzüne.
"Oyunu falan boş verip satlerce seni izleyesim geliyor."
Yapma be, yanarız.
Sahte bir öksürük silsilesi bedenimi ele geçirdi.
Özgür sırıttı ve alayla baktı yüzüme.
"Helal, helal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ihlamurlar Çiçek Açtığında
أدب المراهقينBekledim, beni fark etme ihtimalini göze aldım ve birkaç metre uzakta, dikkatle onu izlemeye devam ettim. Ani bir hareketle yerdeki kömür parçasını eline aldı. Duvara bir şeyler karaladı ve arkasına bakmadan uzaklaştı. O gözden kayboluncaya kadar be...