Selamlar ve iyi okumalarr!!
Bölüm Şarkısı: Sen bana Aitsin ~ Skopova
❄️❄️
Sırma'dan
"Özgür... Sanırım bir şey demem lazım sana."
Yan yana yürüdüğümüz kaldırım taşına odaklanmış, yaklaşık on dakika önce kafama dank eden ve beni kıvrandıran o gerçeği Özgür'e tam olarak nasıl söyleyeceğimi düşünüyordum.
Tamam, en azından cesaretimi toplamıştım, bu bile benim için epey zorlayıcı olmuştu tabii.
"Ben bowling oynamayı bilmiyorum ya..."
Tepkisini görmek için gözlerimi ayakkabılarımdan çektim ve yan yan ona bakmaya başladım. İlk önce omuz silkti, sonra ciddi misin dercesine baktı yüzüme.
"Öğretiriz."
Sıkıntıyla oflamamak için kendimi zor tutuyordum! Sorun o değil be Özgür, keşke tek sorunumuz bu olsaydı.
Bende isterdim beraber bowlinge gidip top yuvarlayalım, ben tek başıma top yuvarlamayı denerken dengemi kaybedeyim ve yere düşeyim. Sen düşüşüme gülmekle meşgulken ben gülüşüne bakayım. İstemsizce 'seni gülerken görünce aynen bu şekil düşüyorum bak' diyeyim. Sen şok içinde bana bakarken bu sefer ben o şapşal ve şaşkın hallerine güleyim...
Hayali bile güzel ama şartlar el vermiyor Ihlamur Çiçeği'm...
"Aslında bir şey daha var..."
Gözlerini devirdi, olduğu yerde durdu ve yönünü bana döndü. Omuzlarımı tuttu ve beni de kendine çevirdi. İşte şimdi tam olarak göz gözeydik.
Ama göz göze olmamalıydık işte! Yahu Ihlamur'um, sen böyle yaparsan; ben senin yüzüne bakarsam, sana nasıl kurt gibi acıktığımı söyleyebilirim ki?
"Ne söyleyeceksen söyle, yarım saattir yanımda can çekişiyorsun resmen."
Şaşkınca baktım ona. Anlamış mıydı?
"Sen nasıl anladın onu ya?"
Kahvelerini gökyüzüne çevirdi, düşünüyormuşçasına garip sesler çıkardı.
"Resmen dakika başı göz ucuyla bana bakıyorsun, on saniyede bir sıkıntıyla iç çekiyorsun ve gözlerin bana bakmadığın zamanlarda hep ayakkabılarında. Bana bakarak düşünemediğini varsayarsak bir şeyler olduğunu anlamak için müneccim olmama pek gerek yok. Şimdi söyler misin artık aklını meşgul eden o mühim durumu?"
Anlamış...
"Açım ben, aç!"
Aniden çıkışmam üzerine kısa bir süre yüzüme baktı ve gülmeye başladı.
"Sabahtan beri bunu söylemek için mi düşünceden düşünceye dalıyorsun şimdi?"
Kaşlarımı çattım öfkeyle. Bir de komikmiş gibi gülüyordu!
"Gülme! Sen benim ne acılar çektiğimi biliyor musun? Sabah alelacele ettim bir kere kahvaltımı. Sonra üstüne saatlerce kuru bir tahtanın üzerinde zihnimi yordum. 36 matematik sorusu çözdüm ben! Sonra sınavdan çıktım ve daha ben bir şeyler atıştıramadan kafeye geldik ama pastanın yarısını dahi yiyemeden oradan da kalktım senin yüzünden! Bak yine aklıma geldi... O pasta kimlere yâr oldu acaba? Kesin Kayra yemiştir, pis obur. Bak sende gülme artık, ciddiyim ben. Sabahtan beri yürüyoruz yan yana ama nedendir bilmem çekindim işte söylemeye. Neyse, iş işten geçti artık; söyledim çok şükür. Battı balık yan gider; sen oyunu falan da boşver, birer lahmacun yesek ya beraber?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ihlamurlar Çiçek Açtığında
Novela JuvenilBekledim, beni fark etme ihtimalini göze aldım ve birkaç metre uzakta, dikkatle onu izlemeye devam ettim. Ani bir hareketle yerdeki kömür parçasını eline aldı. Duvara bir şeyler karaladı ve arkasına bakmadan uzaklaştı. O gözden kayboluncaya kadar be...