2.8

76 8 35
                                    

İyi okumalar dilerim efendim.

Bölüm şarkısı: Aşkın en güzel hali~ Batuhan Kordel

❄️❄️

Özgür'den

Güven denen şey, her şeye beslenmezdi. Her duyguya karşı, her cisme karşı ve en çok da her insana karşı hissedilmemeliydi.

Yıllar önce, lisenin ilk yılında tanıştığım biriydi Gizem. Tanıştığımız anda kardeşim demiştim zaten ona, o da bana sesini çıkarmamıştı. Abi de demişti hatta, o kadar ki bazen kardeşimden daha içten bir şekilde söylerdi abi kelimesini.

İnandım bende, onun bana olan davranışlarını başka hiçbir şeye yormadım ama o... Her bir davranışım, her bir bakışım, her bir temas edişim... Belki sırf gıcıklık olsun diye karıştırdığım saçlarından dahi bir anlam çıkartmıştı. Ona istemeden umut vermiş ve ona güvenmiştim.

Sırma'ya aşık olduğumu ilk ona söylemiştim, ne yapacağımı bilmez hâlde ilk ona danışmıştım. Benim için onunla konuşabileceğini, hayatında birisinin olup olmadığını öğrenebilirim demişti. Aptal kafam işte, gelip de bana yalan söyleyeceğini nereden bilebilirdim ki?

Sözde sevdiği birisi olduğunu duyunca da Sırma'dan uzaklaştırmaya çalıştım kendimi, bu bana çoğu zaman ağır gelirdi. Epey hemde... Onu hatırlatan her şeyden uzak kalmaya çalışırdım ama sokakta gördüğüm kedi, ağaçtan düşen bir yaprak, okuduğum herhangi bir kitap dahi onu anlatır olmuştu bana.

Onun için kaç gece ağladığımı bir ben bir de Allah bilirdi. Ona kaç gece küstüğümü, bir gülüşyle kaç defa barıştığımı da bilmezlerdi mesela.

Yusuf'a ya da Mert'e güvenmediğim kadar güvenmiştim Gizem'e. Sırma'yı sevdiğimi bir ona söylemiştim, sevdiğim kızı beni seven kıza anlatmıştım yıllarca... Asıl farkındalığım buradaydı. Asıl canımı acıtan... Ben sevdiğim kişi başka birini seviyor diye beni sevdiğini söyleyen kıza ağlamıştım defalarca.

Ancak her şey yalandı işte, Gizem'e karşı oluşan koşulsuz güvenim yüzünden yıllarca acı çekmiştim. Tamam, Sırma'm için değil dört yıl bir ömür acı çekmeye razıydım da... Şimdiye sevdiğime kavuşmuş olacağımın ihtimali dahi öfkeyle dolmama neden oluyordu.

Hadi bunları geçtim, bir şekilde geçmişte yaptıklarını affettim diyelim. Şu an yaptıkları bile o kadar iğrençti ki. Kendini bu kadar düşürmesi, bir zamanlar ona nasıl bu kadar değer verdim diye sorgulamama neden oluyordu. Sırma'ya söylediği, ima ettiği şeyler, bana söyledikleri... Öfkemin yanında bariz bir kırgınlık da vardı.

Sırma böyle bir olayda beni dinlemeden yargılayacak bir insan değildi ancak emin olmadığım bir konu vardı. Gizem'in aylar boyu bana attığı mesajlar, beni takip edişleri ve sürekli arayışları... Bunların hiçbirinden ona bahsetmediğim için fena trip yiyecek gibiydim.

Haklıydı da, kız her şeyi bana anlatırken ki buna Altan olayı da dahildi, ben haftalarca susmuştum ona karşı. O defalarca neyin var diye sorgularken ben kaçmıştım sorularından. Anlatmaktan kaçmış, hep başka bir bahane bulmuştum dalgınlığıma.

Neyse ki bugün için elimde kendimi affettirecek bir şey vardı. İçime doğmuştu sanırım böyle bir olayın başıma geleceği.

Bahtsız bedeviydim zaten ben, bir işim düzgün gitse şaşardım.

"Sırma..."

Sesimi iyice kısarak adını andım ve masum olduğunu düşündüğüm şekilde yüzüne bakmaya başladım. Başlasın bakalım kendini affetirme seansı... Acaba dikkat dağıtarak olayı unutturabilir miydim?

Ihlamurlar Çiçek AçtığındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin