Yorum yapın almiyim ayağımın altına ha
İyi Okumalar hadee
Kontrol etmedim
(geç oldu biraz kusura bakmayın bebeklerim)
***
Yazar Pov.
Jeongin ne yapacağını bilemiyordu, az önce kolları arasında baygın yatan eşini hastaneye getirmişlerdi ve acele bir şekilde muayene için odaya almışlardı.
Öfkesi içini yiyor, bitiyordu ancak dolu gözlerinden yaşlar akarken dik durmaya çalışıyordu. Hastaneye gelene kadar diğerlerine haber vermişti ve gelmelerini bekliyordu. Eşini bu halde bırakıp gidemezdi, bebeğinin ve eşinin iyi olduğunu duymak, görmek istiyordu. Aklında dönüp dolaşan düşünceler o kadar fazlaydı ki, Jeongin ilk defa kendinden korkuyordu. Aklına gelen tüm düşünceler felaketi andırıyordu. O alfayı eline geçirirse öldürmeden bırakmayacaktı, buna kim engel olursa olsun, bedeli ne olursa olsun yapacaktı.
Doktor ve hemşireler az önce muayene odasına almışlardı baygın eşini ve kurdunun acısını hissediyordu en derinlerinde. Duvarın dibine bedenini bıraktığında kafayı yemek üzereydi, dağılmış siyah saçlarını bir kez daha elleriyle tüm öfkesini her bir telinden çıkarmak istercesine dağıttı. Gözlerinin yanışını hissediyordu, titreyen elleriyle yerden destek alıp kafasını duvara yasladı.
Bu sırada bir kaç ses duydu ama ne dediklerini seçemiyordu, transa girmiş gibiydi.
"Jeongin! Ne oldu? Hyunjin iyi mi? Oğlum bir şey söylesene!"
Jeongin ancak bir kaç saniye sonra gözlerini açtığında karşısında ki annesini fark edebildi, onunda gözleri kızarmıştı ve endişeli olduğu her halinden anlaşılıyordu. Bedenini sarsan kollara karşı koyamadı.
"Jeongin konuşsana, nerede Hyunjin?"
Bu sefer konuşan Changbin'di, gözlerinden anlaşılıyordu onun da korktuğu, yanında ki Felix ise çoktan ağlamaya başlamıştı. Hiç dayanamazdı zaten, en ufak şeyde kendini tutamadan ağlamaya başlardı.
"İçeride"
Kurumuş boğazı sebebiyle zorlansa bile kısık bir sesle ancak bu kadarı çıkmıştı dudakları arasından. Sonra gözlerini hızlıca kırptı kendine gelmek adına, güçlü olmalıydı.
"Ne oldu? Anlatsana"
Ambulansla gelirken Felix aramıştı, ne yaptıklarını öğrenmek için ama o an kardeşinin sesini öyle titrek ve ağlamaklı duyunca korkmuştu, zaten çok geçmeden 'hastaneye gidiyoruz, Hyunjin iyi değil' cümlesinden sonra evde ki herkes apar topar hastaneye çıkagelmişti. Jisung bir köşede, eşinden destek almak istercesine koluna sıkı sıkıya sarılmıştı ve duyacaklarını bekliyordu. Gözleri dolu doluydu, yaşların birikmesinden bir an gözünün önünü göremedi. Sessiz bir bekleyiş vardı.
"Dışarıdaydık biz, ben su almaya gittim sonra..sonra o-"
Kendini konuşmaya zorlarken tekrar sinirlenmesi bir oldu, kurdu deliye dönüyordu. Onu parçalara ayırmak istiyordu.
"O piç gelmiş yanına, nasıl oldu bilmiyorum geldiğimde bulamadım onu. Bağırışını duyunca elim ayağım boşaldı, çok korktum. Koştum ama o şerefsiz boğazına çökmüştü, bacağına sapladı bıçağı. Ben parmağı kesilse içim giderken, o şerefsiz nefessiz bıraktı omegamı, canını yaktı. Öldüreceğim onu"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
every day in heaven | hyunin, omegaverse
Fanfictionev, kendini ait hissettiğin yerdir.. -omega hyunjin -alfa jeongin -mpreg -kurt formu yok