Sınırımız 39 oy :) Hadi bakalım göreyim sizi aslanlarım
İyi Okumalar..
***
Yazar Pov.
Nişan gününün üzerinden çoktan üç gün geçmişti ancak Hyunjin hala kendine gelememişti, sürekli korku içindeydi. Odada öylece dururken bile her an bir yerlerden amcası fırlayacakmış gibi hissediyordu. Bu sebepten dolayı Felix ile kalıyordu, bundan en çok memnun olan ise şüphesiz alfaydı. Hemen karşı odasında olan omegaya hem rahatça ulaşabilir hem de kokusunu buradan daha net alabilirdi.
Her an tetikte bekliyordu ruh eşine, güzel omegasına bir zarar gelmemesi için gözünü bile kırpmadan izliyordu. Hyunjin bu durumun elbet farkındaydı ve biraz da olsa rahatlamasını sağlıyordu.
Nişan günü Hyunjin'i kucağına alıp arka kapıdan çıktığı zaman kardeşini arayıp, omegayı bulduğunu ve eve gittiklerini haber vermişti. Eve geldiklerinde hala titreyen bedeni kendi odasına götürdü. Odası daha çok kendi gibi koktuğu için en azından burada rahatlar diye düşündü. Düşündüğü gibi de oldu, Hyunjin alfanın odasında, onun yatağında yatarken rahatladı ve orada öylece yorgunlukla uyuyakaldı.
Jeongin hemen yanında diz çökmüş bir vaziyetti bolca saçlarını okşayıp, izledi omegayı. Yüzünde ki gülümseme düşmeden saçlarını öpüp eve gelen kardeşinden özür diledi. Ona bağırması yanlıştı ancak çok korkmuştu, hayatında bir kez daha kaybetme duygusunu yaşamak istemedi. O korku öyle beterdi ki, elinden hiç bir şey gelmiyordu insanın. Felix onun bu halini anlayışla karşılamıştı ve hatta kendi de hak veriyordu. Neden tek gitmesine izin vermişti ki? En azından yanında ben olsaydım belki yaklaşmaya cesaret edemezdi diye düşündü.
Ancak geçip gitmişti artık, tek yapılması gereken dikkat etmekti bundan sonra.
Şimdiyse Jeongin yatağına sinmiş olan omeganını kendine has güzel kokusunu en derinlerine çekerek uzanıyordu. Başını koyduğu yastıkta yatıyordu ve bu kadar yakınından o kokuyu almak cenetteymiş gibi hissettiriyordu alfaya.
Ne zamandır ona bu kadar bağımlı hale gelmişti hiç bir fikri yoktu ancak bu bağımlılık öyle güzeldi ki alfa bundan memnundu. Onu düşlemek, görmek, kokusunu içine çekmek alfa için dünyanın en ferah olaylarıydı. Masumdu bir kere omega, duruşuyla, gülüşüyle ve daha bir çok şeyiyle. Alfa onu koruyup kollamak istiyordu, kimse zarar veremesin hatta göremesinler istiyordu.
Onun güzelliği başkalarını da etkisi altına alsın istemiyordu, sadece ona özel olsun istiyordu.
Ruh eşi olayına artık inancı tamdı, o gerçekten bunu hissediyordu. Alfa, omegasını hissedebiliyor ve duygularını anlayabiliyordu. Annesi hep bundan bahsederdi ancak inanmazdı, saçma gelirdi. Nasıl olurdu bir başkasının duygularını hissedebilirsin ki? Ancak gerçekti işte, bunu bazen kötü bazen hoş sebeplerden anlamıştı alfa.
Jeongin bir kolunu başının altına koymuş, öylece tavanı izlerken hayallerden hayallere dalıyordu. Saat oldukça geçti, evde ki herkes uyumuştu. Yatağa sinen kokuyu solurken bir anda bambaşka bir koku aldı. Kaşları çatıldı önce sonra hızla kalktı yatağından. Anlayamıyordu. Bu koku o kadar güzeldi ki insanı sadece saniyeler içinde sarhoş edebilirdi. Koku çok yakınından geliyordu, bunun omeganın güzel kokusuyla karışınca daha da mayhoş bir etki bıraktığını fark ettiği zaman meraklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
every day in heaven | hyunin, omegaverse
Fiksi Penggemarev, kendini ait hissettiğin yerdir.. -omega hyunjin -alfa jeongin -mpreg -kurt formu yok