36: Evlenmeyi Düşünüyoruz

1K 143 196
                                    

Yorum atmayanı domaltıyom ona göre (bundan sonra böyle)

Diğerlerine göre biraz kısa bir bölümle geldim ama diğer bölüm bomba o yüzden :)

Kontrol etmedim

İyi Okumalar asklarım

***

Hyunjin Pov.


Evet şuan o kadar gerici bir ortam vardı ki, yanımda ki eşimin elini sıkmaktan başka bir şey yapamıyordum resmen. Sinirli bakışlarını karşısında oturan alfaya gönderirken asla çekinmiyordu. Cidden o kadar kıskanç ki! Beni geçtim, bir insan kardeşini kıskanır mı ya? Maalesef böyle bir alfam vardı ve ne yapacağım hakkında bir fikrim yoktu. Sakinleşmesi için feromon yaymaya başladım.

"Açıklama yap"

Changbin kaçıncı olduğunu sayamadığım bir göz deviriş ile bıktığını bizlere konuşmadan aktarmıştı. Gözlerini sıkıca kapayıp, dudaklarını yaladı. İlk defa bu kadar sinirli görüyordum onu. Gerçekten artık bu durum sıkmış olmalı onu. Felix ise başını öne eğmiş bir şekilde, sanki bir suç işlemiş gibi tekli koltukta oturuyordu. 

Psikopat alfam, yan yana oturmalarına izin vermemişti. Olayın aslı şu ki; biz üçümüz evde takılırken Changbin gelmişti ve o da bize katılmıştı, Felix mutfağa içecek bir şeyler getirmeye gidiyorum diye giderken hafifçe kolunu Changbin'in koluna sürtmüştü ve burada ki manayı anlamıştım bile ben. 

Ben onlar için Jeongin'i oyalarken, az daha oynaşsınlar diye umut ediyordum ki Jeongin aniden kalkıp 'sikerler' dedi ve koşar adımlar ile mutfağa gitti. Arkasından koştum ama durmadı, sonra da Felix ve Changbin'i öpüşürken basmış bulundu. 

Bağıra çağıra kavga ederken sonunda ortalığı biraz durgunlaştırmayı başarmıştım. Koltuğa oturduğumuzdan beri kimse konuşmuyordu. Jeongin bu durumu bozmuş ve 'açıklama' istemişti. Ben ikisinin sevgili olduğunu biliyordum, aslında herkes biliyordu ama Jeongin'in böyle bir tepki vereceğini bildiğimiz için cesaret edememiştik. 

Ben zaten yakın zamanda söylemeyi düşünüyordum, herkes bu görevi bana vermişti orası ayrı. Neymiş, sadece bana bağırmaz, saldırmazmış falan. Yumuşak, güzel bir ortam ayarlayıp alıştıra alıştıra söyleyecektim ama maalesef yakalamıştı bir kere. 

"Neyin açıklamasını istiyorsun?"

"Sence amınakoyayım? Kardeşimi niye öpüyordun lan?"

Küfür etmesine karşılık koluna vurduğumda bana dönüp, sinirinden bir şey kaybetmeden, kaşları çatık bir vaziyette alnıma bir öpücük kondurup özür diledi ama anında geri döndü Changbin'e. Deli ya, sinirliyken bile beni önemsiyordu ve bu aşırı ateşliydi. Tamam şuan yükselmenin ne yeri ne de zamanı. Sakin ol Hyunjin.

"Jeongin, zorla öpmüş gibi konuşma"

"Ne fark eder? Niye öpüyor bu seni?"

Changbin'in sinirlendiğini nefesini burnundan verip başını yana çevirmesiyle anlıyordum ki haklıydı. Jeongin biraz fazla abartıyordu. Bunu ona anlatmak istesem bile anlamıyordu.

every day in heaven | hyunin, omegaverse Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin