Çok hayırlı bir insanım ki ben. Hemen yeni bölüm yayınladım! jxşjşxşöjp
İyi Okumalar..
***
Seungmin'in bana verdiği kıyafetleri üzerime geçirirken hala daha korkularım geçmiş değildi ancak zorundaydı. Korktuğum için tekrar bir kriz geçirmiştim ve bunu o alfa sayesinde atlatmıştım kısa sürede. Bana sarıldığı ve kulağıma güven dolu sözcükler fısıldadığında mayışmış ve kolları arasında yığılmıştım. Bu baygınlık değildi, bilincim yerindeydi ve gözlerim açıktı ancak hareket edecek mecalim yoktu ve onun kolları arasında omzuna başım düşmüş bir vaziyette kalakalmıştım.
Yorgundu bedenim, ruhum. Kendimi taşıyacak halim kalmamıştı ve o beni hiç zorlanmadan odada ki yatağa taşıyıp ateşime dahi bakmıştı. Gözlerimi asla gözlerinden çekememiştim, onda beni elimi ayağıma dolaştıracak türden bir şeyler vardı ve ben bundan ölesiye korkuyordum.
Odada ki sarı saçlı genç ufaktan bir gülümseme ile bizi izliyordu o sırada, Seungmin ise endişeyle gelip kontrol etmişti beni. Bir sorun olmadığı sadece ufak bir kriz olduğu anlaşılınca alfa hızla odadan çıkmıştı ve onu bir daha gün içinde görmemiştim, sarı saçlı gencin adı Felix'di ve yaşıttık. Bana zarar vermemişlerdi, benimle ilgilenmişlerdi, benim için endişelenmişlerdi. Bunlar uzun zamandır yaşamadığım şeylerdi, uzaktım ben bunlara.
Bunlar yerine başkaları hayatım için kararlar alır ve bana düşen sadece ona uymak olurdu, en azından sadece şuana kadar öyleydi.
Bu davranışlar bana oldukça uzaktı ve gözlerimin dolmasını engelleyemiyordum. Gün boyunca dinlenmem için Felix'in olduğunu öğrendiğim bu odada yatakta uyumuştum, buna çok ihtiyacım vardı. Seungmin akşam olmuşken yanıma tekrar gelip kontrol etmişti ve o gülümsemesi asla yüzünden düşmüyordu. Felix benim için yemek getirmişti odaya kadar. O kadar mahcup hissediyordum ki, utancımdan yanaklarım kızarmıştı ve yerin dibine girmek istiyordum.
Onlar beni tanımıyordu ancak yardım etmekten de asla çekinmiyorlardı, onlara bir ömrüm boyunca borçlu kalacaktım sanırım.
Şimdiyse Seungmin'in verdiği kıyafetler ile üzerimde ki bu birazı kanlanmış ve ilk giydiğim zaman oldukça beğendiğim ancak artık iğrenç gelen o rahatsız kıyafetlerden kurtulmuştum. Odada ki aynada kendime baktım biraz, ne kadar da yıpranmış görünüyordum. Boynumda ki ve yanağımda ki kızarıklık yüzümü ekşitmeme sebep olmuştu, hala hissedebiliyorum. Kolumda ki ve karnımda ki izler..Neden böyle olmak zorundaydı ki? Ben neden böyle bir hayata mahkum kalmıştım?
Yatağın üzerinde duran ceketi giyinip kolumu gizledim, bacağımda ki sargıyı kısa bir süre önce Seungmin değiştirmişti ve şimdiyse aşağı onların yanına inmem gerekiyordu. Utana sıkıla, bacağıma çok yüklenmeyerek yavaş adımlar ile odadan dışarı çıktım. Bununla birlikte karşı odanın kapısı açılmıştı ani bir hızla ve bunun etkisiyle korkup bedenimi geriye atmıştım. Kalbim tekrardan hızlanmıştı, hızlı nefesler alıp verirken karşımdakinin o alfa olduğunu gördüm.
Gözleri yine üzerimde gezindi ve kaşları çatılırken başını iki yana sallayıp merdivenleri hızlı adımları ile indi, hemen ardından Seungmin geldi yanıma tekrar gülümseyerek.
"Daha iyi misin?"
"İyiyim, sadece biraz korkuyorum"
Başımı yere eğip konuştuğumda ufak bir kıkırtı duydum ve sonra yanıma gelen Seungmin. Koluma girip benimle birlikte merdivenleri inmeye başladı. Diğer yandan da konuşup bir nevi beni rahatlatmaya çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
every day in heaven | hyunin, omegaverse
Fanficev, kendini ait hissettiğin yerdir.. -omega hyunjin -alfa jeongin -mpreg -kurt formu yok