Gökbey, Zekeriya'dan yeni gelişen olayları dinliyordu.''Yavuzu, bir noktada kaybettik. Yaklaşık 20 dakika sonra ise kaybettiğimiz çevrede Kenan' ı gördük. Kenan şok içindeydi. Muhtemelen yavuzun arabasına saklanıp gitmiş. Artık ne olduysa çıktığında onu koşarken görmüşler. Perişan bir haldeymiş efendim. Kusarken görüntülenmiş. Bir süre öylece bekledikten sonra da evine döndü. Yavuz ise hala ortalarda yok.''
''Anladım. Kenan görmemesi gereken ağır şeylere şahit olmuş olmalı. Demek ki her şeyden bir haber görünen Kenan, aslında babası ve abisinin neler çevirdiğinden haberdar. Böyle gizlenerek bir şeylerin peşinde olduğuna göre bir amacı var!''
''Bu operasyona Kenan'ı da dahi ediyoruz değil mi?''
''Evet, ama ben Kenan' ın onların tarafında olduğunu düşünmüyorum. Belli ki delil toplamaya çalışıyor. İki ihtimal var! Ya onlardan intikam almak istiyor ya da onların düşmanlarıyla çalışıyor. Aile içi çekişme olabilir. Kenan'la ilgili ne biliyoruz?''
''Onunla ilgili daha önce topladığımız bilgiler bunlar ama sizden, önce bende tekrar kontrol ettim. Kenan'ın hayatına dair, kayıp zamanlar var. Genellikle bu zamanlarda, yurt dışında olarak biliyorduk. Az önce onunla ilgili yeni bir araştırmaya başladım. Karşıma çıkan bir şey beni iyice şüphelendirdi.''
''Nedir o?''
''Şöyle ki, Kenan 5 yıl önce hastanelik olmuş. Ciddi bir yaralanma, hatta ameliyat geçirmiş. Basına trafik kazası olarak yansımış. Genç ve zengin şımarık çocuğun ödediği ağır bedel başlığıyla haberi verilmiş. Ama anladığım kadarıyla durum öyle değil! Sanırım babasından şiddet görmüş! Bir gazetecinin yaptığı haber, dikkatimi çekti araştırınca gazetecinin haberden sonra Irak' a sürüldüğünü fark ettim.''
''Haber neymiş? Gazetecinin kimliği belli mi? Hala Irakta mı?''
Evet, kimliği belli ve hala orada. Haberinde kazanın gerçek olmadığından ve aile içi şiddetten şüpheleri olduğundan bahsetmiş. Ayrıca tanığı olduğunu ve röportaj için ikna etmeye çalıştığını söylemiş.''
''Sonucunda da işinden olup, Türkiye' den gitmek zorunda kalmış öyle mi?''
''Öyle görünüyor efendim.''
''Peki ya hastane kayıtları, doktorları? Gerçi hepsi gizlenmiştir. O gazeteci, ulaşamadı ama sen ulaşabilirsin.''
''Ben de siz gelmeden önce onu araştırıyordum.''
''Anlıyorum, biz yine de diğer ihtimali de düşünerek hareket edelim. Ayrıca Kenan'ın ulaştığı bilgilere ya da varsa görüntülere onları da hemen bulalım.''
''Evet efendim.''
''Bu arada, sevkiyata dair tüm deliller bize ulaştı değil mi?''
''Evet.''
''Üretim ile ilgili yeni bir gelişme var mı?''
''Yasin hala üstünde çalışıyor. Malum, yavuz bu aralar başka şeylerle daha meşgul durumda.''
''Başka şeyler? Ha şu yeni keşfettiğimiz örgüt. Doğru, ama asıl işi uyuşturucu ticareti.''
''Evet, biri o diğeri de Süreyya.''
''Yeni bir şey mi var?''
''Süreyya kendisi için bir atölye arıyordu. Ortaköy' de bir mekanda karar kılmış, vakıflarına da yakın bir yer. Yavuzda onunla ilgilendi ayrıca yakında yavuzun ailesi Süreyya' nın ailesini ağırlayacakmış.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE VE SANRI
General FictionHiçbir karşılaşma rastgele değildir. Bazı yollar öylesine kesişmez; onlar, ustalıkla çizilmiş bir kaderin tuzağıdır. Yavuz Selim, soğukkanlı, tehlikeli ve kusursuz bir manipülatör. İstanbul'un yeraltı dünyasında söz sahibi, uluslararası işlerin per...