Süreyya
Sanki havada aslı kalmıştım bilinmeyen bir boşlukta iplerimin kimin elinde olduğunu bilerek...
Güniz'le beraber Yavuz' un arkasından kapıya bakakalmıştık. Dışarıda Serhat'ı bırakmıştı. Orada öylece ne kadar durduk bilmiyorum ama giderken bana tekrar görüşeceğiz sevgilim demişti. Hala bunu söyleyebiliyordu. Bana inanmamıştı! Onu bu anlattıklarıma inandıramamıştım. Biliyordum, zaten Yavuz zeki bir adamdı beni birlikte olduğumuz süre boyunca sevmiş ilgilenmişti. Çok da iyi tanıyordu. Aldatma mı? Bu neydi Allah aşkına daha iyi bir yalan bulmalıydım. Resmen saçmalamıştım birde onun bana inanmasını mı beklemiştim. Aptal kafam aptal! Ddiyerek, odanın etrafında dört dönüyor kendime söylenmeye devam ediyordum. Endişem iyice artmıştı sadece endişe de değil korkuyordum hem de çok korkuyordum! Ben sıradan bir hayat yaşayan sıradan bir kızdım. Benim böyle bir şeyin içinde ne işim vardı. Ben kimdim ki yalan söyleyecektim, zaten beceremiyordum. Yavuz'u değil sadece kendimi kandırabilmiştim. Gerçekler tüm çıplaklığı ve ağırlıyla yüzüme vuruyordu şimdi... En başından polise gitmeliydim, çok büyük hata yapmıştım. Odadan öylece çıkıp giderken hem de elimde o delil dosyasıyla ne düşünüyordum ki! Aklım neredeydi benim! Kendi başımın çaresine bakabileceğimi nasıl olur da düşünürdüm. Böyle şeyler ancak filmlerde olurdu, gerçek hayatta değil ve benim yaşadığım hayat gerçekti. Bu şey hayatımın tam ortasında bomba gibi patlamıştı. Hem de en önemli günümde bu da ayrıca çok manidardı. Bir çözümü olmalıydı mutlaka! Acaba onunla konuşsam mı diye geçirdim içimden... Yani bildiğimi, her şeyi anlatsaydım belki... Bana zarar verir miydi beni bırakır mıydı? Saçmalama Süreyya gerçekten düşünme yetini kaybediyorsun! Serhat dışarıdaydı evet kendisi şimdilik gitmiş beni rahat bırakmıştı ama nedeni neydi? Bir sebebi vardı mutlaka! Serhat dışarıdayken buradan elimi kolumu sallayarak çıkamayacağımı bliyordum. Hayal bile edemezdim! Benden vazgeçmemiş, beni bırakmamıştı. Şimdi kendi irademle geldiğim bu evde hapis kalmıştım. Bunun anlamı buydu kapana kısılmıştık! Güniz' in sesiyle irkildim ve dönüp dururuken bir anda olduğum yerde durdum o ana kadar Güniz'in varlığını da unuttuğumu fark ettim. Sanki havada aslı kalmıştım bilinmeyen bir boşlukta iplerimin kimin elinde olduğunu bilerek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE VE SANRI
Ficción GeneralHiçbir karşılaşma rastgele değildir. Bazı yollar öylesine kesişmez; onlar, ustalıkla çizilmiş bir kaderin tuzağıdır. Yavuz Selim, soğukkanlı, tehlikeli ve kusursuz bir manipülatör. İstanbul'un yeraltı dünyasında söz sahibi, uluslararası işlerin per...