oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. teşekkürler ♥
🎶
merci raines - the devil is a gentleman
şık giyinir ve size güller getirir
her zaman söyleyecek sözleri vardır
sadece yeterince konuşur, o yüzden fark etmezsiniz
onun kurbanı dışında hiçbir şey olmadığınızı
bazen onun en kötü hali en iyi kılıklara sahiptir
gizli kalmaya devam etmek için ne gerekiyorsa yapacaktır
bilmiyor musun?
şeytanın aslında bir centilmen olduğunu...
-
raye - flowers
bilemezsin senin gibi kaç erkekle tanıştığımı
lütfen, vaktini boşa harcıyorsun
şövalye olmadığını biliyoruz.
🔥
"Marlon mu?" diye sordu Alex.Ben de o sanmıştım. Marlon Türk olduğumu bilmiyordu ama bir şekilde öğrendi ve bana jest yapmak istedi, o yüzden çiçekleri getiren adam Türkçe konuştu sanmıştım.
"Hayır," dedim şaşkınlıkla. "Ayaz Efe Akdemir."
Duyduğu şeyden hoşlanmadığını belli ederek kaşları çatıldı. Kıskanç bir abi gibi, "Ne diye çiçek yolluyor bu lavuk sana?" diye sordu huysuzca.
"Buluşma yerini ve saatini bildirmek için göndermiş."
Ayaz kim olduğunu çok iyi şekilde gizlese de nasıl biri olduğuyla ilgili çok bariz ipuçları bırakıyordu. Küstahtı, fazla özgüvenliydi, kontrolü elinde tutmayı seviyordu ve cesurdu. Şimdiye dek tanıştığım, birlikte iş yaptığım herkesten daha farklı yöntemleri vardı ve bunun benim tarafımdan nasıl karşılanacağını da umursamıyordu. Bu çiçek bir özür çiçeği değildi, iyi niyet göstergesi de değildi; beni kışkırtıyordu. Tıpkı benim onun yolunu kesip 'ne yaptığını biliyorum' demem gibi o da bana 'nerede olduğunu biliyorum' diyordu.
"Arayarak bildiremiyor muymuş? Ayrıca adresimizi nereden biliyor bu?"
Ona ciddi misin bakışı attım. "Adam gizli kasamızı bulup patlattı Alex, sence evimizi bulması kaç dakikasını almıştır? Ayrıca gizlenmek için ekstra bir çabaya girdiğimiz de söylenemez. Bu evi bile Airbnb'den kiraladık."
"Sen de haklısın," dedi. Çiçeklerden bir tanesini büyük avucunun içine alıp sıkıntılı bir öfkeyle, "Hâlâ kasayı patlatanlara dair bir kanıt bulamadım," deyip acısını ondan çıkarırcasına yapraklarını kopardı. Öfkesi kendisineydi ve sıkıntısı mahcupluğundandı. "Dolayısıyla tabloları nereye götürmüş olabileceklerine dair bir ipucu da..." Bir çiçeğe daha aynı şeyi yapmaya yeltendiğinde eline vurdum.
"Çiçeği rahat bırak, onun bir suçu yok."
Bana memnuniyetsiz bir ifadeyle baktı. "Çoktan ölü olduklarının farkındasın değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan İmparatorluğunun Centilmenleri +18
Action+18! Kafamı yana eğip davetkâr bir ifadeyle onu süzdüm. "Bu geceki tüm bu ince düşüncelerinden sonra neredeyse bir centilmen olduğunu düşünecektim." Gözlerimi kıstım. "Gerçekte nasıl biri olduğunu görmemiş olsaydım tabii." Oyunbaz bir ifadeyle gülü...