24. Yanımdan Ayrılmayacaksın!

428 54 82
                                    

oy vermeyi ve en önemlisi bol bol yorum yapmayı unutmayınız ♥

24. BÖLÜM

YANIMDAN AYRILMAYACAKSIN!

SELİN

Aklım her an Anka, Carlos ve Alex'te olsa da onlarla gitmemem bir yandan iyi olmuştu. Gitmiş olsaydım bu akşamki yarışı kaçıracaktım.

Ares beni oldukça şaşırtıp kendi ayağıyla yanıma gelmişti. Geldiği sırada Adar ile birlikte televizyondaki aşırı eğlenceli bir Yeşilçam filmini izliyorduk.

Yanıma otururken, "Ne izliyorsunuz?" diye sordu.

Gözlerimi televizyondan ayırmadan, "Şekerpare," dedim, dudaklarımda kalmış gülümsemeyle. "Sen de izle, çok komik bir film."

Daha önce Türkiye'de yaşadığımız dönemde izlediğimiz Türk dizileri olmuştu ama neredeyse hiç Yeşilçam filmi izlememiştik.

"Ben izledim zaten, sen ilk kez mi izliyorsun?"

"Evet," dedim ne olmuş yani der gibi. "Yurt dışında büyüdük ya hani." Hikâyemize göre Türk olan annemiz biz küçükken ölmüş, İtalyan babamızla büyümüştük ve ne yazık ki onun da uzun bir hayatı olmamıştı.

"Yarışa gelecek misin?" diye sorduğunda gözlerimi ekrandan ayırıp ona baktım.

Adar hemen atılıp, "Bu kez ben de geleceğim!" dedi.

Ares onu umursamadan bana bakmayı sürdürdü. "Bunu soruyor musun gerçekten yoksa ben hayal mi görüyorum?" diye sordum ben de şaşkınca. İstenmeyen misafir çocuğu olmaktan terfi mi etmiştim?

Durumdan hiç de memnun olmayan bir tavır takındı. "Nasıl olsa gelmeyecek misin?"

Kafamı bir kez sallayarak onayladım onu. "Kesinlikle."

"Beni gözetleme diye ben söylüyorum işte o yüzden. Geleceksen seni ben götüreceğim."

"Hem de!" dedim iyice şaşırarak. Hatta şaşkınlıktan çok bir şok haliydi. "Sen mi götüreceksin?"

"Söyledim ya Selin," dedi bezgince.

Adar'ın yaralı ayağımı uzatmam için çektiği orta sehpanın üzerindeki ayağımı pek hareket ettirmeden ona doğru döndüm. Onun rahatsız tavrına karşılık alaycı bir tavra büründüm. "Benden hoşlanmaya başladın değil mi?"

Tam o sırada renkli ve iğrenç derecede şekerli bir şey içmekte olan Adar öksürüklere boğuldu. Ona dönüp bakarken gözlerimi tehditkâr ve öfkeli bir ifadeyle kıstım. "Ne oldu Adar? Pek hoşuna gitmedi sanki bu durum."

Adar teslim olur gibi ellerini kaldırdı. "Benlik bir durum yok, hatta en az Anka yenge kadar havalı bir yengem daha olması aşırı hoşuma gider. Bir gün okuldan beni almaya gelin de kızlara hava atayım bile diyebilirim; ama Ayaz abimin hoşuna gider mi bilemedim."

"Saçmalama Adar," dedi Ares hemen. "Yok öyle bir şey, dalga geçiyor."

Ben sırıtırken Adar'ın bakışları Ares ve benim aramda gidip geldi. "Bu neden beni üzdü peki? Selin ablanın yengem olması bir anlığına çok hoşuma gitmişti."

Ares ile ikimiz aynı anda yanıtladık.

"Saçmalama Adar!"

"Saçmalama Adar!"

İstemsizce kaşlarım çatıldı ama nedeni Adar'ın söylediği şey değildi. Ares'le aramızda bir şey olması mümkün değildi ama Ares'in bu kadar sert şekilde saçmalama diye çıkışması biraz canımı sıkmadı da denemezdi. Sanki canavardım ben de o yüzden böyle bir şey olması çok tuhaf bir şeydi. Bence şu takıldığı Beliz kadar güzeldim. Eğlenceli ve cesurdum da aynı zamanda. Tamam biraz canını sıkmış, başına bir takım belalar açmış olabilirdim ama bu fikre bu kadar hızlı karşı çıkıp bir de kızması can sıkıcıydı.

Kan İmparatorluğunun Centilmenleri +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin