7. Küllerimiz Karışıncaya Dek

639 46 7
                                    

oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen ♥

🎶

nancy sinatra - these boots are made walkin'

bulaşmaman gereken şeylere bulaştın

ve şimdi birisi senin hakkından gelecek

bu çizmeler yürümek için yapıldı, tüm marifetleri de bu

günün birinde bu çizmeler senin üstünden geçecek.

🔥


Yatağıma yatmış tavanı izliyordum. Gözlerimi kapatamıyordum çünkü ne zaman kapatsam vücudumda gezinen ellerini hissediyordum. Bana bakışı, öpüşü, gece kulübünde beni sakinleştirişi... Mesela nasıl oluyordu da belimde ellerini ilk kez hissettiğim o yeri tam olarak hatırlayabiliyordum?

Güneş doğduğunda üzerimdeki ince örtüyü tekmeleyerek atıp yatağımdan kalktım. Alex'in odasına gidip kapısını tıklattım. "Alex!" diye seslendim usulca. "Alex!"

İçeriden uyku mahmuru sesi yükseldi.

"Efendim?"

İçeri girip yatağa, yanına oturdum. Yarı yarıya açılmış şiş gözlerini zorlukla açık tutmaya çalışarak baktı bana. "Bir sorun mu var?"

"Silmen gereken bir görüntü daha var."

Kollarından destek alarak doğrulup, sırtını yatak başlığına yasladı. Herhangi bir şey söylemeden devam etmemi bekledi.

"Gece kulübünden sonra otele geri döndük," diyerek tek cümlelik bir açıklama yaptım. Bakışımdan anladı.

İç çekişindeki ve iki eliyle birden yüzünü sıvazlamasındaki anlamı biliyordum. Tekrar bana baktığında endişeli görünüyordu.

"Endişelenme," dedim ama bakışı değişmedi. "Ciddiyim endişelenme," diye devam ettim. "Operasyona gölge düşürmeyeceğim."

"Esas endişelendiğim şeyin operasyon olduğunu nereden çıkardın?" dedi masum bir ifadeyle. "Ben senin için endişeleniyorum."

"İlk kez biriyle birlikte olmuyorum Alex. Tamam, bu dünyadan biriyle birlikte olmayacağıma dair verdiğim sözü çiğnedim ama bir anlamı yoktu. Daha önceki herhangi birinden bir farkı yoktu."

"Öncekilerden bir farkı olmadığını düşünmüyorum," dediğinde, "Saçmalama!" diye çıkıştım hemen.

Birkaç saniye boyunca bir şeyi idrak etmemi beklermiş gibi gözlerime baktı. "Gördün mü? Nasıl tepki verdiğini gördün mü?"

Ayaz tablolarımızı çalmıştı ve bizi o tablolarla kullanmak istemişti. Asla affedemeyeceğim şeyi yapmıştı: Üzerimde hâkimiyet kurmaya çalışmıştı. Alex'in söylediği gibi bir şey mümkün değildi.

"Saçmalıyorsun Alex!" diye azarlayıp yatağından kalktım. "Şimdi kaldır kıçını da bana yardım et."

O da ayağa kalktığında kocaman bedeniyle karşımda durdu. "Sadece seni düşünüyorum. Kabini kıranı öldürürüm Anka. Ama sen öldüremeyeceğim birine kalbini kırması için bir kere izin verdin daha önce, bir daha yapmana da ben izin veremem. İçimde sönmeyen bir intikam ateşi yanıyor zaten, diğerini de yakma."

Bu söylediği tüm o saçma agresifliğimin üzerine balyoz gibi inip öfkemi tuzla buz ederek etrafa saçmıştı. Zaten öfkem ona da değildi, kendimeydi.

Kan İmparatorluğunun Centilmenleri +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin