bir bölüme oy verip sonra birkaç bölüm unutuyorsunuz takip ediyorum :')
rica etsem 1 dakikanızı ayırıp boş geçtiğiniz bir bölüm olup olmadığına bakar mısınız?
ben iki aydır bölüm konusunda sizi üzmediğimi düşünüyorum, siz de beni üzmezsiniz bence ♥
ayrıca daha bol satır arası yorum görmek istiyorummm ♥
19. BÖLÜM
DEFNE'NİN SIRRI
Kardeşlerime baktım. "Etrafta tanıyan var mı diye soralım."
Yasemin'in telefonunu alıp elimizdeki görüntünün fotoğrafını çektim. "Kızlara gönder. Selin'i de alın içeridekilere sorun."
Hepimiz dört tarafa ayrıldık.
Lütfen Defne, diye geçirdim içimden. Lütfen başın belada olmasın.
Kaldırımda içen bir grup gence verdiğim iki yüzer lira hemen etkisini gösterdi. Defne'nin birlikte gittiği Onur denen çocuğun bir arkadaşını bulmamıza yardım etmişlerdi. Onur'un arkadaşı onu arayıp ulaşamadığında bize adresini vermişti. Daha doğrusu biz zorla almıştık.
Trafiği birbirine katıp son sürat giderken Carlos gerginliğimin farkındaydı. "Onu bulacağız," dedi beni yatıştırmak istercesine, sakince.
Selin kızlarla birlikteydi, Alex de Onur'un arkadaşının Onur'a haber uçurmaması için başında bekliyordu.
Direksiyonu sinirle sıkıp sıkıntılı bir nefes çektim içime. "Bu kızlar dünyanın ne kadar korkunç bir yer olabileceğini biliyorlar ama hâlâ tam olarak algılayamıyorlar. Beni gerçekten çok kızdırdılar. Ayrıca Ayaz kontrol manyağı bir psikopat değil miydi? Nasıl oldu da kızları tek başlarına gönderdi? Yine bize oyun mu oynuyor bu?"
Kendilerinden neredeyse on yaş büyük ve ne olduğu belli olmayan tiplerle kameraları bile olmayan bir yerde nasıl sarhoş olabiliyorlardı? Bu cesaret ya da çılgınlık değil, aptallıktı.
"Anka, farklı olan bizdik," dedi Carlos sakince. "Dünyanın ne kadar korkunç bir yer olabileceğini çok küçük yaşta anladık biz. Bizim dışımızda, dünyanın geri kalanında gençler onlar gibi aslında. O yüzden onlara bu kadar kızma, onlar yaşlarının gerektirdiği gibi davranıyorlar.
Ayaz'a gelirsek, onun hakkında iyi bir şey söylüyor olduğuma inanamıyorum ama onun bu konuda oyun oynadığını sanmıyorum. Evde güven hakkındaki konuşmasından sonra kızları bilerek serbest bıraktığını düşünüyorum."
Biraz sakinleşip direksiyonu rahat bıraktım ama hâlâ diken üstünde hissediyordum kendimi. Defne'yi bulana dek de böyle hissetmeye devam edecektim. Başına her şey gelmiş olabilirdi. "Onların yaşında herkesin böyle şeyler yaptığını sanmıyorum."
"Onlar da tamamen akılları havada davranmamış ki. Aslında gözleri Defne'nin üzerindeymiş. Bir anlık dalgınlık işte."
Bir kez daha sıkıntılı bir nefes çektim içime. "İşte bu yüzden asla çocuk sahibi olmayacağım." Kısaca ona bakıp gülümsedim. "Ama sen, beş kızınla harika bir iş çıkaracaksın."
En az beş kız çocuğuna sahip olmak Carlos'un en büyük hayaliydi. Erkek olursa ne yapacaksın dediğimizde size veririm diye dalga geçerdi.
"Biliyorum," derken gülümsediğine emindim.
Çok da uzak olmayan eve geldiğimizde üçüncü katta yanan ışığa baktım. "Sanırım şanslıyız."
Arabayı park edebileceğim küçücük bir alan dahi olmadığı için bir arabanın yanına öylece bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kan İmparatorluğunun Centilmenleri +18
Acción+18! Kafamı yana eğip davetkâr bir ifadeyle onu süzdüm. "Bu geceki tüm bu ince düşüncelerinden sonra neredeyse bir centilmen olduğunu düşünecektim." Gözlerimi kıstım. "Gerçekte nasıl biri olduğunu görmemiş olsaydım tabii." Oyunbaz bir ifadeyle gülü...