20㊂Teklif

105 13 10
                                    

Ashley, bilim gemisinde olanlara bir açıklama getirebilmek amacıyla revirde odasında tek başına çalıştığı sırada kapısı çalındı. "Girin" dedi Ashley hala gözü araştırmalarında iken.

Gelen, geminin güvenlik şefi Wini idi. Onu fark edince doktor bakışlarını Celesialıya çevirdi. "Hoşgeldin Wini."

Wini, derin bir iç çekerken boş bulduğu bir koltuğa kendini attı. "Bir dakikan var mı?" dedi sıkıntıyla.

"Tabii, bir sorun mu var?"

Wini, olumsuz anlamda başını salladı. "Yo hayır sadece bir şey konuşmak istiyordum ve-," dedi ama lafı nasıl toplayacağından emin olamadı. "Başka kimle konuşabilirim bilemedim."

Ashley durumun oldukça ciddi olduğunu düşündü. Kendisi de oturduğu yerde duruşunu düzeltirken, "Benimle her zaman konuşabilirsin. Sorun ne?" dedi ellerini masanın üstünde kavuşturdu.

"Bir şeyler içelim mi?" konuya rahatlıkla girebilmek adına kafasını dağıtmak istedi.

Ashley, tereddütle gülümsedi. "Normalde iyi içiciyimdir ama mesai saatleri içinde içemem."

Wini, bu durumu anlayabiliyordu. "Tamam o zaman..." dedi ve konuya direkt girmenin kendisi için daha kolay olacağını düşündü. "Sanırım mürettebattan birine karşı bir takım özel duygular besliyorum."

"Ve bu konu hakkında endişelisin. Etik olup olmadığı hakkında falan." Ashley durumun bir aşk meşk meselesi olduğunu öğrenince rahatlamış bir şekilde duruşunu gevşetti.

"Yani bazı yönlerden evet. Ne kadar mantıklı ya da doğru emin olamıyorum." dedi Wini.

Ashley'in duruşu Wini'ye nazaran daha emindi. "Senin hislerin ve yargıda bulunma yeteneğin sağlam Wini. Yanlış bir karar aldığını düşünmüyorum." gözlerini devirdi. "Benim de bu gemide bir kaç çıktığım oldu, ayrıldık da. Ama görüyorsun gemi hala ilerliyor. Senin şüpheye düşmene sebep olan kazanova kim peki?" bunu söylerken Wini'yi rahatlatmak için gülümsüyordu.

"Travis..." dediğinde Wini oturduğu yerden gergince alt dudağını ısırdı.

Ashley bir süre konuşmadan durdu. Yüzündeki gülüş saniyeler içinde solmuştu. Ardından yerinden kalktı, üretici makineye doğru ilerleyip yapay zekaya "Bize iki kadeh şarap." dedi.

Saniyeler içinde makinenin ürettiği içkileri doktor, alıp masaya tekrar ilerledi ve birini ona uzatıp diğerini de kendine alarak Wini'nin açıklamasını dinledi. "Biliyorum, saçma geliyor kulağa, hatta delice! Ama o-," dedi içeceğinden bir yudum alarak. "Bilmiyorum işte, çocuklara karşı ilgisini gördüğümden beri sanırım bir şeyler hissediyorum."

"Peki bu konuyu onunla konuştun mu?" diye yumuşak bir şekilde yanıtladı arkadaşını.

Wini, elini olumsuz anlamda salladı. "Hayır, bunun hakkında bir fikri bile yok."

Ashley, onu gerçeklerle yüzleştirmek istiyordu ama onu kırmadan konuya nasıl başlayacağını bilemiyordu. "Wini biliyorsun ki Travis'in.."

"Sevgi ya da duygu özellikleri yok biliyorum. O sadece bir makine anlıyorum." Wini'nin bunları başkasından duymaya ihtiyacı yoktu çünkü zaten biliyordu. "Ama onunla beraberken anlamıyorum, ben yani... İyi anlaşıyoruz... Sıcak hissediyorum."

Ashley de içeceğinden bir yudum aldı. "Acaba bir ihtimal onda gördüğün şey senin kendi hislerinin bir yansıması olabilir mi?"

"Yani olabilir ama bunu yaşayan tüm canlılar yapmıyor mu? Her ilişkide.. İnsan, Celesialı ya da diğer biyolojik ırklar..." oturuşunu biraz gevşetti. "Özellikle bir taraf gizemliyse." yüzünde yarım ağız bir gülüş oluştu.

Uzay Yolu {Ara Verildi}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin