ARKADAŞLAR İLK OLARAK BU GÜN ON SEKİZ MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ.
GELECEK NESİLLERİN ÖZÜR BİR BİÇİMDE YAŞAYABİLMESİ İÇİN ŞEHİT VE GAZİ OLAN TÜM ATALARIMIZI SAYGI İLE ANIYORUM.
-------------------------------------------------------------
YAZARIN AĞZINDAN DENİZ TUNA'NIN EVDEN ÇIKTIĞI GÜN
Kız arkasında şaşkın ve endişeli insanlar bırakarak hızla evden çıktı.
Nihal hanım elleri havada ve ağzı açık bir şekilde kala kalmıştı.
Diğer ev sakinlerinin de Nihal hanımdan pek bir farkı yoktu.
Hepsi endişeli bir biçimde kızın çıktığı kapıya bakıyordu.
''İş için dedi ve gitti.'' Dedi Nihal hanım hayretler içerisinde. Kızın mesleğini iyice merak eder olmuştu. Ev sakinleri neydi bu kadar önemli olan görev diye sorgulamaktan kendilerini alıkoyamadılar .
''Baba bu kız hakkındaki bilgilere ulaşabildin mi.'' Diye sordu evin en büyük çocuğu Alphan.
Bunu duyan Mehmet bey birden ciddileşip kaşlarını çattı. Sahi bu kızın bilgilerine hiçbir şekilde ulaşamıyordu.
''Ne kadar denersem deneyeyim hatta ben haricinde birkaç arkadaşım da denedi fakat kızın bilgilerine ulaşılamıyor. Kızın bilgileri çok kuvvetli bir şekilde gizleniyor.''
Bunu duyan kardeşlerin kaşları iyicene çatıldı. Kolay kolay herkesin bilgileri gizlenmezdi gizlenemezdi. Evdeki üç kardeş de bunun farkındaydılar.
Alphan dikleşti. Mesleğinin de ona kazandırdığı sorgulama dugusu ile kızı gözünün önünde canlandırdı.
Fit bir vücudu ve birçok kişiden daha geniş omuzları vardı. Yoğun ve düzenli bir biçimde spor yaptığı belli oluyordu.
Daha sonra kızın yemekte kirlenmesin diye katladığı kıyafetten dolayı görünen kolları geldi. Kolay kolay oluşmayacak yara yanık izleri vardı.
Biraz daha düşündü. İlk geldiğinde telefonunu almak için elini arka cebine atacakken kız da birden elini sırtına götürmüştü. Bunun bir refleks olduğunu tabii ki de anlamıştı ama çaktırmamıştı.
Kızın her kimle konuşursa konuşsun koyduğu mesafe geldi aklına. Ne kadar kendisini zorlasa bile otoriter çıkan sesini düşündü adam. Fondöten ile kapatmaya çalışsa bile sol elmacık kemiğinin biraz altında morluk vardı.
Alphan bunları düşünürken aklına ilk olarak kardeşinin bir asker ya da polis olabileceği geldi. Gururla dikleştirdi göğsünü. Sonra birden bire ya pis işlerle uğraşan biriyse diye konuşan bir ses belirdi kafasının içinde.
Alphan'ın omuzları düştü birden. Gözlerini halıya dikti ve yine düşünceler havuzuna daldı.
Bu havuzdan onu çıkaran Nihal hanımın endişeli çıkan sesi oldu.
''Sekiz defa aradım ama telefonuna ulaşılamıyor. Mehmet onu daha yeni buldum lütfen o iyi olsun.'' Dedi cümlesinin sonunda eşine dönerek.
''Anne lütfen sakin ol.'' Dedi Kaan ilk defa konuşarak.
''Kaan ve Selim benimle bir gelin.'' Dedi Alphan kardeşlerine hitaben.
İkisi de abisini onaylayarak Alphan'ın peşinden çalışma odasına girdiler.
Alphan sıkıntılı bir nefes verdi. Bu sırada Kaan ve Selim kaşlarını çatmış abisini izliyorlardı.
''Bakın bu düşündüklerimi sadece kafamda kurtuluyor da olabilirim.'' Diyerek önden bir uyarıda bulundu kardeşlerine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dolunayın Uğultusu
Acciónİntikam uğruna kuvezde yerleri değiştirilen iki suçsuz bebek. Bebeklerden biri büyüyüp asker olursa ve bunu öğrenirse ne olur? Peki o asker hiçbir duygu hissetmiyorsa. Onun bir hastalığı var ve duyguları yok. Asker /aile kurgusudur.