12 - Medya Gazabı

2.1K 117 32
                                    

Gece boyu gırgır derken en sonunda kendimi Kerem'in kollarına bırakıp mışıl mışıl uyumuştum. Öğlenin sıcak gün ışığıyla azıcık gözlerimi araladım, yine her tarafım tutulmuştu. Gözlerimi tam açamıyordum, elimi yastığımın altında gezdirip telefonuma ulaştım. Ekranın açılması ile gözlerimi saate kaydırdım. Yuh, amma uyumuşum saat 2 olmuş. Instagramdan da bir sürü bildirim vardı, onları göz ardı edip telefonu kapattım. Birden aklıma akşam maçımın olacağı geldi. Neden beni uyandırmadılar diye düşünürken hiç seslerinin çıkmadığını fark ettim. Gözlerimi tam açmıştım, ayağa kalkıp bizimkileri görme umudu ile salona ilerledim. Etrafa baktım, kimse yoktu. Neden bana haber vermeden çıkmışlardı.. derin bir iç çektim. Aramalara girmemle yukarıdan çağrının gelmesi bir oldu.

Nehiriim🫀  arıyor..

Aramayı kabul edip telefonu kulağıma yerleştirirken koltuğa oturdum ve geriye yaslandım.

Alara: Günnaaydınn

Nehir: Yuh yeni mi uyandın Alara, maç var bugün maç..

Alara: Of hatırlatma..

Nehir: Gece ne oldu acaba?

Alara: Nehiiir.

Nehir: Dalga geçiyorum, maksimum Yunus abiler seni almış birlikte sabahlamışsınızdır..

Alara: Tam üstüne bastın-

Nehir: Tamam ben seni bir şey için aradım, yeni uyandığına göre.. görmedin haberleri.

Alara: Ne haberi, yine sabah sabah moralimi bozacak bir şeyse hiç almayayım ben.

Nehir: Ama seni aşırı derecede ilgilendiriyor.

Alara: Of.. tamam söyle.

Nehir: Direkt atayım..

Telefonu hoparlöre aldım, Nehirin mesaj olarak attığı fotoğraflara baktım. Bir kız Kerem'in boynuna atlamış ona sarılıyordu. Diğer fotoğrafa baktım, bu sefer de aynı kız Keremi öpüyordu. Fotoğraflar aceleyle çekilmiş gibi kaydırılmıştı. Montaj diye düşündüm ama arkada bizimkiler vardı. Başımdan aşağıya kaynar sular döküldü.. sinirden elim ayağım titriyordu. Aynı zamanda Nehir'e laf yetiştirmeye çalışıyordum.

Alara: Beni gelip alabilir misin..

Nehir: Konum at beş dakikaya oradayım

Nehir'e konum attıktan sonra üstümü değiştirip çantamı aldım ve bir hışımla evden çıktım. Biraz yürüyüp durağa ilerledim, Nehiri beklemeye başladım. Kısa süre içinde Nehir'in arabasını gördüm ve arabaya ilerleyip kapıyı açtım. Arabaya binip kapıyı geri kapattım, geriye yaslanarak derin derin nefes alıp vermeye başladım.

Alara: Önce yemek yiyelim..

Nehir güldü, o gülünce istemsiz sırıttım. Arabayı sürmeye başladı, tesise doğru giderken caddenin kenarında gördüğümüz küçük bir pastanenin önünde Nehir arabayı durdurdu. Arabadan inip pastaneye girdik ve yiyecek bir şeyler aldık. Birer tane kurabiye, simit ve birkaç sosisli poğaça. Ha bir de meyve suyu. Arabaya geri binip tesise yol aldık.

Tesisin otoparkına arabayı bıraktık ve ana binaya ilerledik. Sohbet ediyorduk, kafamı dağıtmaya çalışıyordum. Kafeteryaya girmemiz ile masada oturup kaşlarını çatarak telefonla uğraşan Kerem ile buluştu gözlerim. Kerem'e göz devirdiğimi gören Yunus beni çağıracaktı ama durumu anlayarak ayağa kalkıp yanıma geldi. Hemen yanımda duran masanın etrafındaki sandalyelerden birisini çekip oturdu, aynısını yapıp karşısına geçtim. Nehir yanımdaydı, bir şeyler atıştırıyor telefonla uğraşıp edit izliyordum. Yunus konuşmadan bana bakarken artık dayanamayıp lafa girdi.

Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin