Gözlerimi açtığımda yeşil yeşil parlayan çadır tavanı karşılamıştı beni. Kamptaydık, çok eğleniyordum. Doğayı ve bitkileri severdim çünkü.
Mutluluk ve enerjiyle doğrulup esnedim geriye doğru, etrafıma baktım. Çadır kapısının fermuarı açıldığında gözlerimi oraya çevirdim.
"Günaydın prenses" gözlerim kıvırcık ile buluştuğunda gülümsedim "Günaydınn" Altay'a sarıldığımda gülümseyen suratı yerini şaşkınlığa bırakmıştı.
Altay hâlâ elleriyle belimi sararken onun yanağına bir öpücük kondurarak geri çekildim, gözlerimiz birbiriyle buluşmuştu.
Kalbinin hızla attığını hafif titremesinden anlamıştım, başını bana doğru yavaşça eğdiğinde yere baktım.
Anlamış olmalıydı ki daha fazla yaklaşmadı, olsun şansını denemişti.
"Seni sevdiğimi söylemiş miydim?" başımı salladım "Anlaşılıyor da.." tek yanak sırıttı. Gülümsemesi gerçekten çok güzeldi..
Altay beni neredeyse hiç üzmemişti, ama Kerem.. sırf bunun için ona bir şans verebilirdim.
Denemek çok istiyordum ama aklımın bir köşesinde Kerem varken yanıma Altay'ı almam doğru olmazdı, asla.
"Neden bana bir şans vermiyorsun.. onu unutmana yardım ederim.." derin bir iç çekerken Altay alnını alnıma yaslamıştı.
"Aklımda o varken yanımda sen olamazsın.. onu unutmak için seni kullanamam Altay.." yutkundu "Sana umut vermek istemiyorum, sadece seninle samimi olmak istiyorum. Kerem'i unutana kadar arkadaş kalalım ha?" Altay bunun üzerine kendisini geriye doğru çekti.
Elleri belimden kayarken tekrar derin bir iç çektim "Lütfen böyle yapma.." başını salladı.
"Bir şey yapmıyorum, sadece arkadaşız?" başımı sola doğru yatırıp masum bakışlarımı Altay'ın gözlerine sabitledim.
"Sadece arkadaşız ama senden uzak olmak istemiyorum, benden uzaklaşma Altay." buruk bir şekilde gülümsedi "İstesem de yapamıyorum zaten." yüzüm düşmüştü.
Bu durum Altay'ı gerçekten üzüyordu fakat eğer onunla konuşmasam daha çok canı acıyacaktı.
"Özür dilerim.." Altay kaşlarını kaldırdı "Senden hoşlandığım için benden özür mü diliyorsun?" gözlerimi kaçırdığımda çeneme yerleştirdiği eliyle başımı nazikçe kendisine çevirdi.
"Bu kadar iyi olmana gerek yok.." yanağıma kondurduğu öpücük ile gözlerimi kapattım.
Gözlerimi tekrar açtığımda Kerem'in kapıdan bizi izlediğini fark ettim, Altay da onu görüp bana veda ederek gitmişti.
Kerem bana yaklaşırken ellerimle uğraşmaya başladım, sinirli görünüyordu..
Yanıma hızla geldiğinde kafamı avuçlarının arasına alıp Altay'ın öptüğü yanağıma dudaklarını yerleştirmişti, afallayıp kendimi geri çektim.
"Ne yapıyorsun be?" kaşları çatılmıştı "Altay öpünce bir şey olmuyor, ben öpünce mi sıkıntı?" gözlerimi kıstım "Evet, öyle." kaşlarını kaldırıp başını bir kez salladı.
Üzerime doğru yürümesiyle adımlarımı geri geri atmaya başladım. "Allah allah, öyle mi?" yutkundum, kolumu yakalayıp beni kendisine çekti.
Gözlerine bakmaktan kaçınıyordum, "Beni sevdiğini biliyorum, ikimize bunu yapma.." omuz silktim "Of Kerem, uğraşamam seninle uzaklaşır mısın?"
Başını boynuma doğru eğdi, bundan çok etikendiğimi biliyordu.. sessizce fısıldamaya başladığında titredim, gözlerimi kapattım.
"Bunu gerçekten istiyor musun?" derin bir nefes aldım, aynı şekilde fısıldadım "Evet, istiyorum uzaklaş benden." geri çekildi, bu sefer yüzüme baktı ve hiç konuşmadan çadırdan çıkıp gitti.
•
"Ben bıktım artık sizden, bak çok ciddi konuşuyorum -" Yunus yine bıdır bıdır şikayet ediyordu bir şeylerden.
Ateş başında hep beraber oturuyorduk, konuşan sadece iki kişi vardı. Mert Hakan, Yunus..
Ateşe dalgın dalgın bakıyordum, etrafımdaki sesleri umursamıyordum bile. Altay'ın bakışlarını üzerimde hissederken gözlerim Kerem'e kaydı.
Telefonuyla uğraşıyordu tepkisiz bir şekilde. Pek umursamadan bakışlarımı tekrar ateş ile buluşturdum.
İrfanın gelişiyle herkesin odağı ona çevrilmişti. Elinde siyah bir gitar vardı, İrfan gitar çalmayı biliyor muydu ya?
Gitarı kucağıma koyduğunda şaşkınlıkla ona bakıyordum, sırıtırken "Gitar çalmayı bildiğini biliyorum, bir de biz dinleyelim dedim." hayır ya şu an olmaz..
Üç sene boyunca gitar eğitimi almıştım, iyi olduğum söylenebilirdi.
"Şu an.. hiç gerek yok bence.." Yunus alkışıyla herkesi kendisine uydurmuştu. Fazla ısrar ediyorlardı, tamam zarar gelmez diyerek gitarı kavramıştım.
Birkaç akor ayarlaması yaptıktan sonra gitarın telleriyle oynadım.
Sevdiğim bir şarkıyı çalmaya başladım, sözleri geldiğinde girecektim. Kimse ses çıkarmıyor, beni izliyordu.
~
"Yeniliyorum her gün, senin hatrına sürgün bu ev.. katlanıyorum hâlâ buna..."
"Yeniliyorum sonra, yepyeni bir umutla içimi.. göze alabilecek miyiz sence her şeyi..?" gözlerim Altay ile buluştuğunda o güven veren ifadesini takınmıştı.
"Bu yerler bu insanlar bana yabancı, biliyorsun.." gözlerim bu sefer bana ihanet ederek Kerem'e kaydığında şarkıya devam etmek istemedim, ama büyük istekle beni dinliyorlardı..
"Sana saklandı ruhum beni bırakma, ne olursun.."
"Bize karşı dursalar da, kalbimizi vursalar da.. iftira atsalar da"
"Yanımda dursun, kalbin.."
Parçayı bitirdiğimde gördüğüm el çırpmalar az da olsa mutlu etmişti beni.
"Çok güzel.. söyledin." Altay'a baktığımda beni nasıl hayranlıkla izlediğini fark ettim. "Teşekkür ederim.."
"Ne cevherler var sende başka, görmediğimiz?" Mert Hakan'a dönüp gülümsedim, "Hiiiç" birlikte kıkırdadık.
"Maşallah, allah sahibine bakışlasın seni kardeşim." bu sefer sadece ben değil, herkes İrfana bakmıştı.
"Yani, Kerem?" Yunus bunu söyleyene kadar sırıtıyordum, ona sert bir bakış attım. "Sussana sen ya!" Kerem rahat rahat duruyordu, pek umursamadı.
"Allah korusun, kim alır bunu ya? Bir çene var bir çene var.." Kerem'in dediği şeyle söylerimi kıstım.
"Vallaha, alacak var Kerem ya sen çok takılma." Altay'ın bunu söylemesi ortamı kızıştırmıştı. Olayı toplamam gerekiyor gibi hissettim.
"Ben sonunda Ufuk ile evleneceğim arkadaşlar, siz kendinize yeni nasipler arayın bence." Altay ve Kerem bana ters ters bakarken omuz silktim "Ne? Doğruları söylüyorum?"
"Darladınız kızı ben olsam ben de Ufukla evlenirdim." Yunus ne diyorsun çocuğum..
"Ayarlayalım seni Ufuk'a?" sırıtmam büyümüştü, "Yakışıklı çocuk şimdi allah var." Lan Yunus'u kaybettik.
"Yunus ne diyorsun oğlum, iyi misin?" Mert Hakan elini Yunus'un ensesine yerleştirmişti.
Gülmemi durduramadım, kahkaha atıyordum. Gerçekten çok komik görünüyorlardı.
Yine konudan konuya atlamaya başlamıştık, uykum geldiği için ben erkenden çadırıma girdim.
Biliyorum Kerem ile bölüm istiyorsunuz ama şu an hikayenin gidişatı belli, hemen değiştirmek zor olacaktır. Birkaç bölüm sonra moment verebilirimm
Oylamayı unutmayın lütfen..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu
FanfictionAlara Sezen, oyuncusu olduğu Galatasaray'ın profesyonel erkek takımı ile bir antrenman yapar. Bu antrenman, Alara'yı oyuncular ile yakınlaştırır. "Mutlu sonsuz.." - Kerem Aktürkoğlu & Alara Aktürkoğlu Tamamlandı ✓