Ellerimi belime yerleştirip ayaklarımı sallarken tribünde benim için hazırladıkları besteyi gülümseyerek dinliyordum.
Tribünlerde göz gezdirirken, Keremlerin orada besteye eşlik ettiklerini görünce gülümsemem kendiğilinden büyüyordu.
Maç Fenerbahçe'ye karşıydı. Kaptanı orta sahaya yaklaşırken, Galatasaray'ın kaptanı olarak ona yanaştım.
El sıkıştık ve maçın başlamasını bekledik. Herkes pozisyonunu aldıktan sonra gözler hakemdeydi. Hakemin düdüğü çalması ile topu solumda olan Sevgi'ye yuvarladım.
İlk dakikalarda atağa çıkmıştık. İstekli oynuyordum, Nisa'nın uzattığı pasa koşarken ayağımda hissettiğim darbe beni yere yığdı.
Henüz ne olduğunu bile çözememişken, ellerim ayak bileğime yerleşmişti bile. Yerde öylece kıvranırken, takım arkadaşlarım Fenerbahçe oyuncuları ile kavgaya tutuşmuştu.
Hakem, bana faul yapan kişiye ve ona saldıran Sevgi'ye sarı kart gösterirken yanıma gelen sağlık ekipleri ayağıma bakıyorlardı.
"Ezilme olabilir, şu an oynaman doğru değil.." başımı reddedercesine hızla sallarken doğrulmaya çalıştım. Ayağım fena sızlıyordu.
"Hayır, oynayabilirim çok acımıyor." beni ikna edememiş, yerlerine geri dönmüşlerdi.
•
Koşarken arada sekiyordum fark ettirmeden. Ceza sahasında bana gelen pası gole çevirdikten sonra arkamı dönüp yerime ilerledim. Hiç sevinmeden şortumu tutup yukarıya doğru çektim hafiften.
Tribünler coşkuyla benim şarkımı haykırırken onlara dikkat edemedim..
Canım fazla yanıyordu, başımı yukarıya kaldırıp dişlerimi sıkarken kaşlarım çatılmış, gözlerim kısılmıştı.
Bunu gören takım arkadaşlarım yanıma yaklaşıp, "İyi olduğuna emin misin kaptan?" gibisinden sorular yöneltiyorlardı.
Bir şeyim yok anlamında başımı salladıktan sonra oyuna devam ediyorduk.
•
Omuzumda hissettiğim darbe ile kendimi ileriye atıp dengemi korudum. Sinirle beni ittiren kişiye doğru dönüp yakasına yapıştığımda oyun durmuştu. İki takım da bize yaklaşırken, "Derdiniz ne, oyununuzu oynasanıza! Düşman değiliz, rakibiz!" diye bağırdım.
Kız ellerini teslim olma misalinde kaldırdığında onu iterek yakasını bıraktım. Hakem bana yaklaşıp sarı kartı gösterdiğinde itiraz bâbında elimi savurdum.
•
Aşırı hırsla oynarken ayağımın döndüğünü fark etmiştim, yere düştükten sonra yerde son pasımı verdim.
Oyun devam ediyordu, kenarda yalpalayarak yavaş bir şekilde yürüyordum. Tribünden duyduğum ses tüylerimi diken diken etmişti.
"Alara hayır Alara!" başımı yere eğdikten sonra yavaşça kendimi de yere bıraktım.
Bütün sesleri duyuyordum, herkes telaş içindeydi. Gözlerimi açtığımda sağlık ekipleri başımdaydı.
Beni taşıma sedyesine yatırdıklarında elim ile yüzümü kapatarak parmak aralıklarımdan tribünlerde göz gezdirdim.
Taraftarlar hüzünle, çaresiz bir şekilde bana bakarken gözyaşlarıma zor hakim oluyordum.
Bütün takımım beni çıkışa doğru yolcu ederken "Elinden geleni yaptın kaptan, gerisini halledemezsek bizim ayıbımız." diyen Eda'ya zorla gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu
FanfictionAlara Sezen, oyuncusu olduğu Galatasaray'ın profesyonel erkek takımı ile bir antrenman yapar. Bu antrenman, Alara'yı oyuncular ile yakınlaştırır. "Mutlu sonsuz.." - Kerem Aktürkoğlu & Alara Aktürkoğlu Tamamlandı ✓