20 - Ölümle Yaşam Arasında

1.6K 88 34
                                    

Aktürkoğlu olamamıştım. Ama onların evindeydim, dört yıl sonra.

Reyyan.. abisinin fotoğrafını gösteriyordu dolu gözleriyle. Annesi bana bakarak ağıt yakarken boğazım düğümlenmişti..

Sinirle ayrı arabalara binmiştik. Kerem önden gidiyor ve aşırı hız yapıyordu. Aynı zamanda telefonları arabalara bağlamış konuşuyorduk.

Hâlâ kavga ediyorduk, birbirimize bağırıp canımızı acıtıyorduk.

Önde keskin bir viraj vardı, Kerem'i hız yapmaması konusunda uyardım ama beni dinlemedi. İnadıma hızlandı.

O virajı dönmeyi başaramamıştı.. sesi kesilince benim de nefesim kesildi.

Hemen ileride ters dönen araba Keremden başkasına ait değildi.. yalnızca belinin üstü dışarıda kalmıştı Keremin.

Diğer kısmı camdan arabanın içindeydi. Arabayı aniden durdurdum, ellerim titrerken Kerem'e yaklaştım.

Etraftakiler ambulansa haber veriyorlardı, onun yanına dizlerimi çöktüm. Başını ellerimin arasına aldım.

Bedenim öylesine titriyordu ki, gözümden yaşlar hemen çeneme süzülüyordu.

Ağlamaktan gözümün önünü göremezken Kerem'in adını sayıklıyordum, her tarafı kan olmuştu.

Ambulanslar ve polis ekipleri gelirken gözlerini açtı, "Eğer kurtulacak olsaydım, beni tekrar sevmeyi dener miydin?" sesi o kadar az çıkmıştı ki..

Gülümsemeye çalışarak başımı hızla salladım, "Seni seviyorum.. gerçekten seni seviyorum Kerem.. lütfen dayan.. ne olursun"

Kerem.. bana son kez gülümseyerek bir daha açmamak üzere kapattı gözlerini oracıkta.

Çığlık çığlığa ağlarken birkaç sağlık personeli beni tutuyor ve sakinleştirmeye çalışıyor, diğerleri Kerem'in cansız bedenini kaldırıyordu..

Öyle bağırıyordum, öyle ağlıyordum ki. Başım fena şekilde dönüyordu. Kendimi kaybetim ve sağlık personellerinin kollarına bıraktım bedenimi.

Artık Kerem Aktürkoğlu yoktu. Galatasaray bir efsane daha kazanmıştı.

Kerem öleli 4 yıl olmuştu. Hayatımda hiçbir erkeğe yer vermemiştim, sevdamı Kerem ile birlikte kalbime gömmüştüm.

Hayat ile bağlantım kopmuştu, sadece uyuyordum.

İlk aylarda ağzıma sürmediğim yemeği şimdi o kadar fazla yiyordum ki.. sürekli hastalanıyordum.

Reyyan abisinin fotoğrafına bakıp ağlarken dalmış onu izliyordum dolu gözlerimle.

Vay be Kerem Aktürkoğlu.. sen artık yoksun demek..

Kalbime saplanan hançerlerin haddi hesabı yoktu. Canım o kadar yanıyordu ki bunları aklımdan geçirirken..

O an düğümlenen boğazım yüzünden yutkunamadım, çığlık çığlığa ağlamak istiyorum ama nafile.. sesim çıkmıyordu.

Bir süre sonra tüm gücümle ağlamaya başladım, bedenim titriyordu ve terlemiştim.

"Kerem.. yalvarırım geri gel.." ağladığım için sesim zor anlaşılıyordu. Sürekli aynı şeyi sayıklıyordum bağıra bağıra.

"Kerem.. ne olursun geri gel sevgilim.." geri gelemeyeceğini bile bile haykırıyordum bu sözleri.

Hayat çok acımasız olduğunu son kez vurmuştu yüzüme, ben hiç böyle bir darbe yememiştim.

Her şeye rağmen ayakta kalan o kız, son darbede öylece yıkılmıştı. Daha kötüsü artık geri kalkamazdı.

Çocukluktan beri, Galatasaray aşkıyla yanıp tutuşan Alara..

Galatasaray oyuncularına bir şey olduğunda toparlanması çok zordu bu kızın. Ahmet Çalık.. kaç ay ağladığını kimse bilmiyor.

Bu kız, Galatasaray'ı dünyası edinmişti. Galatasaray ile mutlu olup Galatasaray ile üzülüyor, hayatında tutunabileceği tek dalının Galatasaray olduğunu biliyordu.

Böyle doğmuş, böyle büyümüştü ne yaparsınız.

Sevdiği adamı Galatasaray sayesinde tanımıştı, bu adamı hem Galatasaray'dan hem kendinden kopartmıştı..

Artık yaşayıp yaşamadığı belli değildi, 4 yıldır onu kimse görmüyordu. Yakın olduğu arkadaşlarıyla iletişime hiçbir şekilde geçmiyordu.

İletişimi bırakmadığı tek insanlar, Kerem'in ailesiydi.

Onlarla ne zaman bir araya gelse hüngür hüngür ağlıyor, asla kendisini toparlayamıyordu.

"Seni daha gelinimiz yapacaktı.. torun verecektiniz bana.." bak Aktürkoğlu, annen bize ne diyor. Her gün bunları duyuyorum ben biliyor musun?

Ama diyemiyorum, oğlun benim yüzümden kaza yaptı. Diyemiyorum, benim yüzümden doyamadık birbirimize.

Bak Aktürkoğlu, her şey nasıl da bozuldu. Hani çok iyi olacaktık? Her şeyin en iyisini yapacaktık?

Bunları aklımdan geçirirken çığlık çığlığa ağlamaya devam ediyordum, boğazım yırtılacak gibi oluyordu.

İşte o an geldi aklıma, onlar Kerem'in cansız bedenini taşırken gözlerim nasıl karardıysa aynısı tekrar oluyordu.

Kendimi o koltuğa bırakıverdim, hiçbir şey yoktu. Dünya'nın bağlantısı kopmuştu, tekrar birleşmiyordu.

Tam o an, Kerem ile yaşadığımız her şey.. her şey gözümün önünden hızlı bir film şeridi gibi geçiyordu.

Sonumuz bu olmamalıydı..

"Kerem.."

"Yalvarırım geri dön.."

Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin