Sonunda Kerem ile konuşup arkadaş kalmaya karar vermiştik.
Kısa süre içinde göle indik, bizimkiler toplanmıştı ama gördüğüm kişiler ile şaşkınlığımı gizleyemedim.
Masada oturanların içinde Muslera, İcardi, Mertens, Torreira, Mert Hakan, İrfan, Altay, Arda ve ilk defa yüz yüze karşılaştığım Ferdi yer alıyordu.
Normalde sadece biz bize buluşurduk, ondan garipsedim.
Bizimkiler zaten yerlerini almışlardı.. Barış, Halil, Taytay, Yunus.
Yunus'a kısık ve öfkeli gözlerle bakarken bakışlarını kaçırıp önüne dönüyordu "Ee, hoş geldin yavru aslan. Pardon, aslaniçe gel.." ayağa kalkıp benim için sandalyeyi çekti.
Yunus'un çektiği sandalyeye otururken ona dik dik bakıyordum. Beni öne doğru itekledi sandalye ile.
Masadakilerle konuşmaya başlamıştım, yanımızda tercüman da vardı.
Sohbet benim Yunanistan maçı ile ilgili dönüyordu. Biraz utanıyordum..
Kimse yaptığım hareketin yanlış olduğunu düşünmüyordu.
"Sen Fenerbahçe'ye geç, bak ben sana neler öğreteceğim daha." tabii bunu diyen Mert Hakan'dan başkası değildi.
Biz gülüşürken Galatasaraylı kadro ciddiyetle Mert Hakan'a bakıyordu. Yunus sırıtmaya başlamıştı "Alara'nın kanı sarı kırmızı akıyor, siz bunu bilmiyorsunuz sanırım" öyleydi, çocukluktan geliyordu bu tutku.
"Ee, o sorun değil. Biz lacivertle karıştırırız." Mert Hakan böyle karşılık vermişti.
"Aman Mert abi, iki dakika yanında durdu maçta tartıştığı kız şu an sakat." Kerem'in dediği şeyle bakışlarımı ona yönelttim. İkimiz de sırıttığımızda ortam tamamen yumuşamıştı.
İkimizin arasında geçenlerden Barış, Yunus, Halil ve Taylan'dan başka kimse bilmiyordu.
Diğerleri bizim abi kardeş gibi olduğumuzu düşündükleri için aramızdaki eski gerginliğe anlam verememişlerdi.
O sırada Altay'ın bana olan bakışlarını fark ettim, bana bakmaya devam ederken yüzüne ufak bir tebessüm kondurdu. Aynı şekilde ona karşılık verdim.
Yemeğimizi yemiş, sohbet etmeye devam ediyorduk. Bazıları masadan yavaş yavaş ayrılıyordu.
İlk kalkan Muslera olmuştu, beni tebrik etti ve sarılıp vedalaştık. Ondan yaklaşık 15 dakika sonra İcardi kalkması gerektiğini söyledi, onunla da vedalaşmıştık.
İrfan abi de masadan kalkınca el sıkıştık ve yanımızdan ayrıldı.
Eğlenmeye devam ederken köşede sadece etrafı izleyen Arda ile buluşturdum gözlerimi.
"Naber, hiç konuşmadık." utanarak bana gülümsedi "Evet kusura bakma, tebrik edemedim.." gülümseyerek karşılık verdim. "Ne kusuru ya.. önemli değil"
Arda ile sohbete edip birbirimizi tanımaya başlamıştık, kaynaştıkça gülüşmeye başlamış aramızda yeni şakalar bulmuştuk.
Birbirimizi en iyi biz anlardık, neredeyse aynı kaderi paylaşıyorduk.
Herkes birbiriyle sohbet ederken yavaşça ayağa kalktım. Gideceğimi sandıklarından bütün gözler benimle buluşmuştu.
Yunus sorgular gibi bakıyordu, iç çekip içlerini rahatlattım "Gitmiyorum, yürüyeceğim biraz" Yunus başını onaylarcasına salladı.
Kerem ayağa kalkacakken Mert abinin Altay'ı dürtmesiyle Altay ayaklandı.
"Eşlik edeyim ben sana.." Başımla onaylayınca Kerem bozuntuya vermeden tuvalete doğru ileremişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu
FanfictionAlara Sezen, oyuncusu olduğu Galatasaray'ın profesyonel erkek takımı ile bir antrenman yapar. Bu antrenman, Alara'yı oyuncular ile yakınlaştırır. "Mutlu sonsuz.." - Kerem Aktürkoğlu & Alara Aktürkoğlu Tamamlandı ✓