13 - Bir Takım Kutlamalar

2.1K 104 42
                                    

Akşam için hepimiz hazır olduğumuzda arabaya binip rezervasyon yaptırdıkları restorana gidiyorduk. Bu sefer ben önce oturmuştum, Kerem bizim şarkımızı açtı. 'Seviyorsun' bana bakarak söylüyordu, aynı şekilde ona eşlik ederken Yunus bizi arkadan videoya çekerek sırıtıyordu. Telefonuma gelen bildirimle telefonuma baktım.

Bilinmeyen Numara: Merhaba, Boran ben. Numaranı Nehir'den aldım, umarım rahatsız etmemişimdir. İstersen silebilirim.

Gülümseyip numarayı kaydettim, rahatsız olacağım bir durum yoktu ortada.

Ben: Saçmalama.. rahatsız olmadım. Nasılsın?

Boran: Maçı kazandığınız için iyiyim, sen nasılsın?

Ben: Harikayım tabii ki.

Boran: Duyduğuma göre kutlamaya gidiyormuşsunuz. Seni biraz görebilir miyim?

Ben: Evet, bir sorun yoktur umarım?

Boran: Hayır hayır, sorun yok. Biraz konuşursak iyi olacak.

Ben: Fazla vaktim olmayacak, restoranın önüne çıkabilirim anca..

Boran: Tamam, konum atarsan geleceğim.

Ben: *Restoran Adı*

Boran: Görüşürüz birazdan orada olurum.

Ben: Tamamdır.

Başımı telefondan kaldırdım. Kerem bir bana bir yola bakıyordu. Telefonu işaret edip göz kırparak başını salladı, 'Kim' diyordu. Dudak hareketlerimle 'bir arkadaş' dedim. Tatmin olmamış şekilde önüne döndü. Kısa sürede restorana vardık. Hep beraber arabadan inip restorana girdik ve garsonun bizim için ayırmış olduğu masaya ilerledik. Kerem oturmam sandalyemi çekti, teşekkür ederek sandalyeye oturduğumda sandalyeyi kolayca kaldırıp beni ileriye itti.

Her zaman konuştuğumuz konuları konuşuyorduk, arada gülüşüp şakalaşıyorduk.

Kerem: Annem seninle tanışmak istiyor.

Gözlerimi belerttim, yavaşça başımı Kerem'e çevirdim.

Alara: Neden..?

Barış dudağının kenarını ısırıp sırıttı, sonrasında Yunus ile birbirlerine baktılar.

Kerem: Yapılan haberleri falan görmüş, çok beğenmiş seni. Oğluna alacakmış.

Kerem bunları söylerken utançtan yerin dibine girmiştim, dirseğimi masaya yerleştirip elimle başımı ve gözlerimin önünğ kapattım. Kerem ve Yunus kahkaha patlatırken Barış da onlara kıkırdayarak eşlik etti. Onlara baktım

Kerem: Tamam tamam, haberleri görmüş ben de senden bahsettim. Takımla olan yakınlığını söyledim, işte.. sonra da seninle tanışmak istediğini söyledi.

Alara: Of.. çok isterim ama bilmiyorum..

Derken gelen bildirim sesiyle herkes masadaki telefonuma baktı, bir mesaj gelmişti.

Boran: Restoranın önündeyim.

Telefona elimi atacakken Kerem kaşlarını çatıp dudaklarını kemirerek telefonumu aldı. Telefonu açmadan mesaja bakarak ayağa kalktı, onunla birlikte ayağa kalktım.

Alara: Alabilir miyim telefonu.. ve mesaj kimdendi?

Kerem: Boran bey restoranın önüne gelmiş, seni görmek için. Gidelim bizi de görsün.. prenses.

Yunus ve Barış ayaklanırken onlara gözlerimi belertip oturun işareti yaptım, kalkmamış gibi geri oturdular. Telefonumu Kerem'den almaya çalıştığımda Kerem telefonu kavradığı elini havaya kaldırdı. Telefonumu almak için sol elimi omuzuna atıp ayak uçlarımda yükseldim ve telefona uzandım. Çok yakınlaşmıştık, başını eğmiş bana bakıyordu.

Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin