Telefonumun çalmasıyla gözlerimi açtığımda etrafta telefonumu aradım. Gözlerim telefonumla buluştuğunda elimi telefonuma atıp telefonu aldım. Kerem de gözlerini açmıştı.
Altay arıyordu, hayırdır acaba? Saat de 11 olmuştu bu arada. Uyandığımı düşünüyor olmalıydı.
Kerem'in gözlerini açtığını görmediğim için odadan çıkıp mutfağa ilerledim, tezgâhın önünde durup hâlâ çalan telefonu açarak kulağıma yerleştirdim.
"Efendim Altay?" sesim uykulu çıkıyordu, Altay bunu anlayınca sesi endişeli bir hâl almıştı.
"Özür dilerim ya, uyandın sanıyordum.." Altay'ın dediğini şeye hafif tebessüm ettim. "Saçmalama neden özür diliyorsun.. biraz yorucu bir geceydi. O yüzden geç kalktım."
Altay'ın kaşlarının havalandığına yemin edebilirim. Tepkilerini biliyordum, tanımıştım artık.
"Neden yorucuydu?" iç çektim. "Kerem ile birlikteydim.." uykulu olduğum için yanlış anlaşılabileceğimi düşünmemiştim..
"Keremle birlikte, yorucu bir gece mi geçirdin? Anlıyorum." bunu toparlamak zor olmazdı ama o benim sevgilim.. neden trip atıyorsun ki buna Altay..?
"Of hayır.. öyle değil. Başakşehir Galatasaray'ı yendi. Ben de Kerem'e geldim. Hem sinirden maçı izlerken ağlamıştım, gözlerim yorulmuş. Hem de Kerem için kek falan yaptım işte gece boyu.." hızlı konuşuyordum, lafımı bitirince derin bir nefes aldım.
Tam bu sırada belimi saran elleri hissedince gülümsedim, Kerem çenesini omuzuma yerleştirip bizi dinliyordu.
"Anladım Alara, bana verdiğin sözü de unutmuş olmalısın." kaşlarımı çattığımda geçen hafta Altay'a verdiğim kahvaltı sözü aklımda canlandı.
Bununla birlikte gözlerimi iç çekerek kapatmıştım. Gözlerimi tekrar açtım. Kerem kahve yapmak için yanımdan ayrılmış, kahve makinesine yönelmişti.
"Bak özür dilerim ama.. Kerem zaten kötü bir gece geçirdi. Onu yalnız bırakmam hoş olmaz.. bırakamam.." Altay boğazını temizledi. "Anlıyorum Alara, Kerem hep senin yanındaydı zaten, haklısın." resmen bana laf sokmuştu.
Sadece bu kez lafın altında kalacaktım, haklıydı çünkü. Bir bakımdan Kerem en çok ihtiyacım olan zamanda beni bırakmıştı.. ben de herkesle ilişkimi kesmiştim.
"Özür dilerim.." söylediğim şeye hızlı cevap verdi, "Özür dileme. Sorun yok, iyi günler size." telefonu yüzüme kapattı?
Tekrar derin bir iç çekip telefonumu tezgâhın üzerine bıraktım. Kerem mutfak masasına yerleşmiş kahvesini yudumlayarak bana bakıyordu.
"Altay seni bu saatte neden aramış?" buzdolabına yaklaşıp gece yaptığım kek ve pastaları çıkarttım. İki tabağa güzelce yerleştirip tabakları masaya bıraktım.
Kerem benden hâlâ cevap beklerken buzdolabından çıkarttığım yiyecekleri geri dolaba koyuyordum.
"Ona kahvaltı sözüm vardı, o yüzden aramış." Kerem başını sallarken buzdolabını kapatıp masaya yaklaştım. Sandalyeye oturup Kerem'in gözlerine bakarak gülümsedim.
"Sevdiğin şeyleri yaptın gece.. uyku tutmamıştı." Kerem'in elini yanağımda hissettiğimde içimi bir sıcaklık kaplamıştı, gülümsemem daha da büyüdü.
"İyi ki varsın canımın içi.." gözlerimin parladığını biliyordum, yavru kedi gibi Kerem'e bakarken dudakları yanağıma temas etmişti. Gözlerimi kapatıp içimdeki kıpırtının bitmesini bekledim.
Kerem geri çekilince içimdeki kıpırtı az da olsa durulmuştu, gözlerimi açıp Kerem'e bakmaya devam ettim.
Tabağımızda ki tatlıları bitirip kahvemizi içtik. Maç mevzusunu açmak ve açmamak arasında kalmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Galatasaray Ve Dahası • Kerem Aktürkoğlu
FanfictionAlara Sezen, oyuncusu olduğu Galatasaray'ın profesyonel erkek takımı ile bir antrenman yapar. Bu antrenman, Alara'yı oyuncular ile yakınlaştırır. "Mutlu sonsuz.." - Kerem Aktürkoğlu & Alara Aktürkoğlu Tamamlandı ✓