𝙔𝙖𝙣𝙙𝙚𝙧𝙚 𝘾𝙝𝙖𝙧𝙖𝙘𝙩𝙚𝙧𝙨 |𝙊𝙣𝙚𝙨𝙝𝙤𝙩, 𝙍𝙚𝙖𝙘𝙩𝙞𝙤𝙣

Yandere! Mikasa Ackerman

Çok tatlı. Çok tatlıydı. Daha spesifik olmak gerekirse, çok tatlıydın. Her zaman herkese gülümseyerek, herkesin umudunun ruhunda canlı olduğundan emin olarak. Ve ilk başta, bu kimseyi hiç rahatsız etmedi. Aslında, daha çok Scouting Legion'un maskotu gibiydin, her zaman mutlu ve her zaman naziktin. Birisi bir Titan'ı öldürdüğünde gülümsedin ve alkışladın ve her zaman ölenler için bir mezar taşı yaptın. Aklınızda hiç kimse unutulmadı. Sen çok tatlıydın.

Mikasa'yı sana aşık eden o tatlılık ve şekerdi. (h/l) (h/c) saçlarının rüzgarda uçuşmasını ve iyi bir şey olduğunda (e/c) gözlerinin parıldamasını görmeyi severdi. O ışıltıyı seviyordu. Hayır, o istedi o ışıltı kendisi için. Ve elbette, onu korumak için her şeyi yapardı. Bu, tüm erkek öğrencilerin o ışıltıyı yaratmasını izlemesi gerektiği anlamına gelse bile, bunun kalmasına izin verirdi. Canını sıksa bile, kalmasına izin verecekti. Senin iyiliğin için her şeyi yapardı.

Mikasa, Armin'in size bir kitapta yazılı bir şeyi göstermesini izlerken bugün diğerlerinden farklı değildi. Mikasa, onu görene kadar sevgili ışıltısını bekleyerek izledi. Bu manzara karşısında memnuniyetle içini çekti. Armin, Eren'in en iyi arkadaşıydı, bu yüzden bu sefer lafı ağzından kaçıracaktı ama Jean gibi biri gözlerindeki o ışıltıyı ne zaman ortaya çıkarsa, antrenmanda onları dövüyordu. Mikasa da bunun hakkında iki kez düşünmezdi. Jean gibi kimsenin o ışıltı gibi çok güzel bir şey yaratmasını istemiyordu ve bu şekilde kalacağından emindi. Güzelliğiniz, Mikasa'nın güvenebileceği Armin, Eren veya Sasha gibi insanlar tarafından yaratıldı.

Gözlerin sayfalar arasında gezindi ama Mikasa kitabın adının ne dediğini anlayamadı. Yapabilirdin. Kitabın adı, Armin'in kütüphaneyi temizlerken bulduğu "Dere Tipleri" idi. Başlangıçta soğuk ve mesafeli davranan, ancak size açıldıklarında arkadaşça ve şefkatli hale gelen "Kuudere" denen şeyi okurken bunu çok ilgi çekici buldunuz. Odaya baktığında, Eren'in bir Kuudere gibi olduğunu düşündün. Sayfayı, "Tsunderes" hakkında konuşmaya başlayan bir sonraki bölüme çevirdiniz. Tipik 'dıştan sert, içten yumuşak' kişiliğe sahip insanlardır, temelde kaba ve kaba davranan, ancak kabuklarını kırdığınızda nazik insanlardır. Levi Heichou'nun da öyle olduğunu düşündün. Bulduğunuz bir sonraki bölüme dönüyoruz "

"Armin," diye seslendin önünüzdeki sarışın çocuğa, görsün diye kitabı çevirerek, "bunu nasıl telaffuz ediyorsunuz?"

Armin işaret ettiğiniz kelimeyi okudu ve "Yandere" dedi.

"Yandere.." diye tekrarladın, gözündeki ışıltı yeniden kendini gösterdi.

"Yanderelerin" ne olduğunu okuyorsunuz, okurken sizi ürkütüyor. Yanderes kulağa tehlikeli, şiddetli ve çok ürkütücü geliyordu. Görünüşe göre, sevgileri söz konusu olduğunda öldürebilen çok sahiplenici insanlar. Etrafta bir Yandere bulmaya çalışarak odanın etrafına baktın. Ymir, belki? Krista'ya karşı çok korumacı ama bir Yandere olmayabilir . Kitabın Yanderes'i tarif ettiği gibi deli değil.

"Merhaba, [İsim]?" Yanından Eren seslendi. " O kitap ilginç mi? Gerçekten hoşuna gidiyor gibisin."

"Hmm? Oh, evet, harika bir kitap! Çok detaylı ve çok.. Doğru, diyebilirsin herhalde? Armin'in bulduğuna sevindim, gerçekten derli toplu! Okumak ister misin Eren?" esmere sordun

"Hayır, sanırım iyiyim." Eren, senden uzaklaşarak cevap verdi ama Mikasa, gözlerindeki hüznü hâlâ fark etti.

Eren'den aldığın tepkiye çok üzülmeden Jean sağına oturdu. At Surat'ın ne istediğini merak eden Mikasa'nın gözleri öfkeyle parladı. Mikasa, hiçbir şey olmayacağından emin olarak dikkatle izledi. Jean her şeyi batırdıysa, bu son seferi olacaktı. Mikasa umursamıyormuş gibi yaptı ama aklındaki bir şey onu öfkelendirdi.

"Merhaba Jean!" dedin yanındaki erkeğe neşeyle. " Bugün nasılsın? Günün nasıldı?"

"Daha iyisini yedim." Jean basitçe söyledi. "Yine de bir ara benimle çıkarak durumu daha iyi hale getirebilirsin."

Mikasa'nın gözleri bu ifadeyle genişledi, neredeyse koltuğundan fırlayacaktı. Sadece üzgün bir şekilde gülümsedin ve elini salladın. Jean'e şu anda başka şeylerle meşgul olduğun için bir ilişki için iyi olmadığını söyledin. Siz okumaya devam etmek için kitabınızı açarken Jean bir özür diledi ve diğer masasına doğru yürüdü. Mikasa üzgün bir şekilde otururken At Surat'ı izledi. Bunun böyle kalmasına izin vermesinin hiçbir yolu yoktu.