𝙔𝙖𝙣𝙙𝙚𝙧𝙚 𝘾𝙝𝙖𝙧𝙖𝙘𝙩𝙚𝙧𝙨 |𝙊𝙣𝙚𝙨𝙝𝙤𝙩, 𝙍𝙚𝙖𝙘𝙩𝙞𝙤𝙣

Yandere! Tetsurō Kuroo

𝐂𝐨𝐧𝐭𝐞𝐧𝐭 𝐖𝐚𝐫𝐧𝐢𝐧𝐠𝐬: 𝐌𝐮𝐫𝐝𝐞𝐫, 𝐁𝐥𝐨𝐨𝐝, 𝐃𝐚𝐫𝐤 𝐓𝐡𝐞𝐦𝐞𝐬, 𝐍𝐒𝐅𝐖, 𝐅𝐨𝐫𝐜𝐞𝐝 𝐈𝐧𝐭𝐢𝐦𝐚𝐜𝐲, 𝐍𝐨𝐧-𝐜𝐨𝐧, 𝐊𝐢𝐝𝐧𝐚𝐩𝐩𝐢𝐧𝐠, 𝐈𝐬𝐨𝐥𝐚𝐭𝐢𝐧𝐠, 𝐘𝐚𝐧𝐝𝐞𝐫𝐞 𝐓𝐡𝐞𝐦𝐞𝐬, 𝐌𝐞𝐧𝐭𝐚𝐥/𝐄𝐦𝐨𝐭𝐢𝐨𝐧𝐚𝐥 𝐌𝐚𝐧𝐢𝐩𝐮𝐥𝐚𝐭𝐢𝐨𝐧 (𝐒𝐨𝐦𝐞𝐰𝐡𝐚𝐭), 𝐏𝐚𝐢𝐧𝐞𝐝 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫, 𝐁𝐮𝐥𝐥𝐢𝐞𝐝 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫 𝐑𝐞𝐚𝐝𝐞𝐫

Mutlak dehşet içinde odaya sırtınızı duvara dayayarak baktınız. Hareket edemedin, olduğun yerde donup kaldın. Gözlerine inanamadın, sandığın şeyi mi görüyordun? Bunun hastalıklı bir kabus, çarpık bir rüya olmasını istedin. Uyan, diye düşündün. Uyan.

Yapamazsın.

Gerçekti, çok çok gerçekti. O kadar mide bulandırıcı gerçekti ki. Orada durdu, soğuk parmakları keskin kanlı bıçağın etrafında kenetlenmişti. Önündeki dağılmış bedenlere baktı, kıpkırmızı iç organları giysilerini kaplarken derin derin nefes alıyordu. Sana döndü, ıslak siyah saçları, ruhunun derinliklerine bakan koyu gözleri. "Sana bir daha zarar vermelerine izin vermeyeceğime söz verdim." dedi. Odanın sıcaklığı düşmüş gibi hissettin, vücudun titriyordu. Birinin bunu bu kadar ileri götürebileceğini asla beklemiyordun.

Dehşete kapılmıştın, korkmuştun ve koşmak istiyordun ama bacakların seni yüzüstü bırakmıştı. Ona dönüp baktığında bile dayanamadın. Kuroo'nun uzun, hantal figürü artık görünüşte koruyucu değil, şimdi sadece ürkütücü. Başka neler yapabileceğini merak ettin, bu artık bir soru muydu? Bıçağı yere düşürürken, sana doğru yürümeden önce metal soğuk zeminde çınlayarak düşüncelerinizi böldü.

"Neden bana teşekkür etmiyorsun? Neden gülümsemiyorsun? mutlu değil misin?" diye sordu, başı öne eğik, ses tonu ürkütücü bir hırıltıdan başka bir şey değildi. Ayağa kalkmaya çalıştın, o yaklaşırken sindin ama vücudun seni yüzüstü bırakıyordu. Sürünmenin hiç yoktan daha iyi olduğuna karar vererek kendi kendine küfrettin, ama tam vücudun döndüğünde, sanki bir sonraki hamleni biliyormuş gibi, parmakları boğazına dolandı.

Seni ayağa kalkman için çekerken, sırtını duvara yaslarken, bir zamanlar mükemmel olan tenini kırmızıya boyarken gözlerin fal taşı gibi açıldı. "Seni bir daha asla incitmeyecekler, değil mi?" diye sordu gözlerinin içine bakarak. Ellerin bileklerine gidip onu senden uzaklaştırmaya çalışırken tutuşu daha da sıkılaştı ama faydası olmadı.

"Değil mi?' diye tekrar sordu, sesi biraz daha yüksekti ve siz olumlu bir yanıt vermeden önce vücudunuzu sarstı. Sırıttı, boştaki eli yanağını okşamak için hareket etti. "O zaman endişelenecek bir şey yok. Seninle ilgilenmek için her zaman burada olacağımı biliyorsun, değil mi?" dedi, sen başının arkasını duvara yaslarken, başını seninkine yaklaştırdı. "Bir ödülü hak ettiğimi düşünüyorum." kulağına fısıldadı.

Dudakları seninkilere çarpmadan önce omurgandan aşağı akan ürpertileri zorlukla sindirebilirdin. Gözlerin kapanırken genişledi, seni zorla öperken dili seninkine doğru hareket etti. Kıvrandın, boştaki eli arkandaki duvara gelmeden önce ellerin bileğini daha sıkı sıktın. Avucu yüksek sesle başınızın yanındaki duvara çarptığında, ağzının içinde biraz çığlık atmanıza neden oldu. Sonunda geri çekildi ve tutuşu gevşemeden ve siz dizlerinizin üzerine düşmeden önce ikinizi de derin derin nefes alırken bıraktı. Gözlerinden yaşlar akıyor.

"Panik yapmana gerek yok, hiçbir yere gitmiyorum," dedi, elleri saçlarında gezinirken sesinde sahte sevgi dolu bir ton vardı. Önüne çömeldi, seni ona bakmaya zorlarken çeneni tuttu. "Birlikte geçireceğimiz ömrün sonuna kadar yanımda olacaksın." dedi şişman gözyaşları yanağından aşağı yuvarlanırken izlerken. Bileğinizden kavradı ve sizi ayağa kaldırdı. "Şimdi benimle gel." dedi, parmakları cebindeki ikinci bıçağın üzerinde dans ederken. Kapıya doğru yürüdü ve seni izlerken gitmene izin verdi.

Başka seçeneğin yokmuş gibi hissettin, onu takip ettin.

Kuroo, senin olmayı umabileceğinden çok daha uzun ve hızlı olduğu için seni fiziksel olarak yendi. Aklı başında gibi görünse bile, açıkça iyi fikirliydi. Başka ne yapman gerekiyordu? Onu takip ederken bacakların titriyordu ve o geniş bir sırıtışla sırıttı. "Güzel, yönergeleri takip edebilirsin." dedi, yerdeki cesetlerin yanına gitmeden önce. Sana doğru yürümeden önce kanlı bıçağını aldı. "Şimdi hadi." dedi, sen onun önünden binadan çıkıp arabasına binerken kapıyı işaret ederek-

ve birlikte yeni hayatınıza.