14. Bölüm

1.8K 229 39
                                    

Görkem ayak seslerini duyarak başını kaldırdı. Babası salona girip yemek masasına gelmektense, dosdoğru içki sehpasına ilerleyince bakışları onu takip etti. Annesi yine laf sokar bir ses tonuyla "Hoş geldin Orhun, bize katılmayacak mısın?" dedi. Annesiyle beraber akşam yemeğine oturalı yirmi dakika falan olmuştu. Babası da belli ki yeni geliyordu.

"Size afiyet olsun. Ben üstümü değiştirip çıkacağım. Başka bir yemek planım var." Orhun Bey kendine bir bardak içki doldurup direkt olarak salondan geri çıktı. Bu kez ayak sesleri merdivenleri tırmanarak onlardan uzaklaştı.

Perihan Hanım sanki karşısındaki oğlu değilmiş de, psikoloğu ya da arkadaşıymış gibi rahatça "Metresimle yiyeceğim demiyor da, başka planım var diyor," dedi alayla gülerek. Kendi şarabından büyük bir yudum aldı. "Çocuk kandırıyor sanki."

Görkem rahatsızca yutkunarak önüne döndü. Hızlıca tabağında kalanları bitirmeye odaklandı. Annesiyle—özellikle de sarhoş haliyle—burada uzun uzun oturmak istemiyordu.

"Ben doydum, sana afiyet olsun," diyerek ayaklandı. Annesi şaşkınlıkla ona baktı. "Nereye böyle hemen? Otur azıcık."

"Ders çalışmam lazım. Çok boşluyorum sınav işini." Bu Görkem'in ağzından duyulacak en yalan bahaneydi ama Nilüfer hayatına girdiğinden beri değiştiği için bu sözler ağzında çok da eğreti durmuyordu.

Fakat Perihan Hanım bunu yemedi. Bir kahkaha patlatırken, kendini durdurmak için elini nazikçe dudaklarına kapadı. "Pardon hayatım. Sınavı bu kadar ciddiye aldığını düşünmüyordum da ben... Neyse! Bu mis gibi cuma akşamında ders çalışmakla vakit kaybetme. Yarın dershanen var nasılsa, gel beraber bir kulübe gidelim."

Görkem gelen teklif üzerine annesine bakakaldı. "Kulübe mi?"

"Evet, bir gece kulübüne. Birkaç arkadaşımla öyle bir planımız vardı. Sen de katıl bize. Sen kesinlikle iyi bir eğlence arkadaşısın. Ve biz yeterince beraber vakit geçiremiyoruz."

Görkem şok içinde annesine bakıyordu. Tamam Görkem iyi bir eğlence arkadaşı olabilirdi ama annesine değildi yani.

"Sen arkadaşlarınla gece kulübüne gideceksin ve benim de gelmemi istiyorsun değil mi? Yanlış anlamıyorum?"

"Evet! Bunda bu kadar şaşıracak ne var? Artık on yedi yaşındasın, genç bir adamsın. Büyüdün. Biraz eğlenmek senin de hakkın."

"Ben zaten kendi arkadaşlarımla eğleniyorum. Seninkilerle nasıl eğlenebilirim? Aramızda en az yirmi, yirmi beş yaş olan insanlarla..."

"Aşk olsun!" dedi Perihan Hanım sempatik bir tavırla eğlenerek. "Gayet de birbirimize ayak uydurabiliriz. Hadi naz yapma, zaten hemen de çıkmayacağız. On gibi falan çıkarız. Laila'ya gideceğiz."

Görkem'e reddetme fırsatı tanımayan bir tavırla davranıyordu Perihan Hanım. Görkem onun neden böyle ısrarcı olduğunu anlamamıştı. Annesi pek böyle yapmazdı. Ama son zamanlarda iyice tuhaflaşmıştı. Galiba iyice yalnız hissetmeye başlamıştı. Hele bir de aldatıldığını böyle bilerek ve kabullenerek yaşarken iyice her şey zor geliyor olmalıydı.

Saatine bakarak odasına çıktı. Daha en az iki saati vardı. Odasındaki telefonla Nilüfer'i arayıp uzun uzun konuşabilirdi. Ondan sonra da gerçekten biraz ders çalışırdı.

On buçuk gibi şoförleri Cenk Bey'in kullandığı arabada köprüden geçerken yılbaşı akşamını düşünüyordu Görkem. Salı günü yılbaşıydı ve çarşamba tatildi. Yılbaşında Yunus evinde parti verecekti. Ama Nilüfer anneannesini tek başına bırakıp bırakmama konusunda kararsızdı. O yüzden Nilüfer evde kalırsa onlara gidebilirdi. Yunus buna kırılacaktı ama yapacak bir şey de yoktu. Tabii ki de yılbaşını sevgilisiyle geçirmek istiyordu.

YAŞANMAMIŞ YILLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin