26. Bölüm

1.8K 253 29
                                    

Nilüfer uluslararası geliş alanına çıkarken, Gandalf'ın kutusunu itiyordu. Zavallı hayvan hala sersem gibiydi. Alanda ilk onu dili dışarı sarkmış halde ölü gibi verdiklerinde az kalsın ağlayacaktı. Neyse ki yavaş yavaş kendine geliyordu. Ama veterinerin dediğine göre daha zamana ihtiyacı olacaktı.

Nilüfer kırk beş kiloluk Gandalf'ın olduğu dev köpek kutusunu götürürken, Görkem de altı tane koca valizin olduğu taşıyıcıyı itiyordu. Nilüfer şu hallerini gerçekten kavimler göçüne benzetiyordu. Bir de zavallı Görkem Amerikan vatandaşları sırasından çat diye geçebilecekken, çoook uzun bir süre Nilüfer'le beraber pasaport kontrolde beklemişti.

"Gel otoparkın oraya gitmeliyiz. Bunları burada yerleştirmemize izin vermezler, Jay orada bekliyor."

Nilüfer olumlu anlamda başını salladı. Beraber otopark tarafına doğru ilerlediler. Görkem Jay'i arayıp tam bulunduğu yeri öğrenerek o tarafa yönelmelerini sağladı. Neredeyse yedi sekiz dakikalık mesafeyi yürüyerek gittikten sonra bir arabanın önünde duran Jay onları el sallayarak karşıladı.

"Hey dostum!" diye bağırdı Jay gözlüklerini çıkarırken. Yıllar önce sadece bir kez görmesine rağmen Nilüfer onu hatırladı. Jay da Nilüfer'le göz göze geldiği ilk anda onu... Jay'in aşırı açık sarı saçları ve kendisi gibi mavi gözleri vardı. Bütün yüz hatları tipik bir Amerikalı olduğunu belli ediyordu.

"Aman Tanrım! Sen gerçekten de hiç değişmemişsin, ben onu fotoğraf oyunu sanmıştım," dedi Jay Nilüfer yaklaşırken ona bakarak. Nilüfer gülümsedi. "Bunu bir iltifat olarak kabul ediyorum," dedi.

"Bu sadece saf gerçek... Hoş geldiniz! Uzun zamandır gelişinizi bekliyorduk." Jay ilk önce maskülen bir tavırla Görkem'le selamlaştı. İki arkadaşın çok uzun süredir 'BFF' oldukları her hallerinden belli oluyordu. Akabinde Görkem'i bırakıp Nilüfer'e döndü. Onu da gayet senelerdir tanıyormuş gibi kendine çekip sarıldı. Nilüfer şaşırdı çünkü Amerikalıların böyle alışkanlıkları olmadığını, onların kişisel alanlara daha sınırlar koyarak yaşadıklarını biliyordu.

"Artık resmi olarak tanışmamız için hiçbir engel yok. Ben Jay. Görkem'in eski bir arkadaşıyım." Az önce sarılmamış gibi şimdi de tokalaşmak için elini uzatıyordu.

"Ben de Nilüfer. Gerçi bunu telaffuz etmek zor olabilir, o yüzden bana Nily diyebilirsin. Memnun oldum Jay."

"Ben de memnun oldum Nily. Ve bu lakabı sevdim!" Jay gülerek Nilüfer'le tokalaşırken Görkem "Sen benim neyim olduğunu söylemedin," dedi sırıtarak.

Nilüfer şaşkınca ona baktı. Bunu söylemesi gerektiğini bilmiyordu. "Bu açık değil mi?" diye sordu Nilüfer. "Hikayelerini görmüş belli ki?"

"Olsun, ben senin ağzından duymak istiyorum," dedi ısrarla Görkem.

Nilüfer gözlerini devirerek güldü. Jay'in gözlerinin içine bakarak tane tane "Nişanlısıyım," dedi. "Görkem'in nişanlısıyım."

Jay sesli gülerken Görkem sırıtmaya devam ediyordu. "Bunu uzun uzun kutlayacağımızdan emin olabilirsiniz. Şu an evde sınırsız miktarda alkol var." Valizleri büyük araca yerleştirmek üzere hareketlenmeden evvel Gandalf'ın kafesi önünde eğilip ona baktı. "Hey dostum! Nasılsın bakalım? Uykulu görünüyorsun!"

Jay Gandalf'la konuşurken Nilüfer Görkem'e doğru uzanarak sessizce ve Türkçe "Maç ve etkinlik düşkünü olan Jay miydi?" diye sordu. Görkem gülmemek için dudaklarını kemirerek onaylarcasına başını salladı.

Nilüfer "Kutlama ve alkol terimleriyle bunu anlamak zor olmadı," dedi tekrar önüne dönerken. Hızlıca eşyaları bagaja yerleştirip Gandalf'ın kasasını da arka koltuğa koydular. Nilüfer Gandalf'ın yanında kalan boşluğa otururken Jay şoför koltuğuna, Görkem de onun yanına geçti.

YAŞANMAMIŞ YILLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin