"Bana gerçekten yaşamak, nefes almak ne demek öğretip, benimle evlenir misin?"
Kalbim sanırım ağzımda atıyor ya da dünya turu yapar gibi bütün vücudumda dolanıp dolanıp duruyordu.
Ellerimi dudaklarıma götürecekken adeta film şeridi gibi gözlerimin önünden dedikleri geçti.
"Henüz değil güzelim, ama sen bu kadar istiyor musun ki evlenmeyi?"
Sizin intikamınız nasıl yenirdi bilmiyorum ama benimki dumanı üzerinde daha ocak başındayken yenirdi.
Yüzüme yerleştirdiğim gülümsemeyi yok edip başımı iki yana salladım.
"Olmaz ama Kortaç, daha çok erken yapamayız."
Kaşları havalanırken teki havada olan dizi yere düştü ve böylece önümde tamamen diz çöküyor gibi oldu.
"Ne-neden?"
Elbiseme dikkat ederek yan bie şekilde eğildim. Yüzümü yüzüne yaklaştırıp ellerimi yanaklarına koydum.
"Gıcıklık olsun diye kocacım, öyle gole böyle cevap hadi bakayım."
Hala ne olduğunu anlamıyor gibi bakarken dudağına uzun bir öpücük kondurdum.
"Tabi ki de evet diyorum adam deli misin sen?"
Bir anda kolu belime dolanırken benimkinden çok daha sert ve uzun bir öpücüğü dudaklarıma bıraktı.
"Deliyim. Delinim. Var mı diyeceğin?"
Nefes nefese konuşsa da her kelimesine baskı yapmayı unutmuyordu.
"Yok."
İkimizi de ayağa kaldırıp yüzüğü parmağıma taktı. Cidden çok güzeldi. Ben seçsem bu kadar içime sinmezdi o derece.
"Hayatıma hoş geldin güzelim."
Derin bir nefesin eşliğinde boynuna sarıldım.
"Hoşbuldum müstakbel kocacım."
💐💐💐
"Kısacası kovdu beni ve nedenini de söylemedi."
Yüzümü buruşturdum. Vay şero vay, hem sev aşık et sonra kov. Korkak manda yavrusu.
"E peki Kortaç'a bir şey dedin mi?"
Başını iki yana salladı.
"Kendi söylesin, nedeniyle beraber açıklar zaten. Beni daha fazla ilgilendirmiyor o ve ne yaptığı."
Çayımdan bir yudum daha aldım.
"Ben Kortaç ile konuşurum ne ayak dercesine sen düşünme şimdi. Dondurma yemeye gidelim mi? Kafan dağılır ister misin?"
Dolu gözleriyle başını salladığında oturduğum yerden kalkıp elini tuttum.
"Gel sana dört top ısmarlayayım, bunu herkes yapmaz bak ona göre."
Kortaç Yaz'ı uyuttuğundan ona gideceğimizi haber veren bir mesaj atıp çıktık. Hava çok güzeldi ve ben hala içimdeki o mutluluk ile seke seke yürümek istiyordum.
Ulan Uraz ulan şero!
Dondurmacı ile aramızda yürüyerek yedi sekiz dakika vardı.
"Bana doğum günümde bu üç güllü bilekliği aldı biliyor musun? Üç gülün anlamı seni seviyorum demek ve o her bilekliğe baktıkça beni hatırla dedi."
"Sende hatırla ve ona karşı olan nefretini hep sağlam tut."
Gücü yokmuş gibi omuzlarını düşürüp başını eğdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR AKIM MESELESİ /TEXTİNG (TAMAMLANDI)
HumorSiz: oooo senden çok var😉 Kortaç: Değil benden bir tane dahasını, benzeyen birini dahi bulamazsın😁 Siz: Beni mi buldun şimdi? Kortaç: Bence şu an bulmam pek hayra alamet olmaz Siz: Çok işim var Kortaç: İşini bir tanesini daha ekle Kortaç: Çıktım k...