3.3

4.4K 252 49
                                    

"İyi misin?"

Oflayarak şezlonga yaslandım.

"Abi on dakikada bu on ikinci soruşun. İyiyim ya!"

"Ses sussana ben yeğenime soruyorum."

Gözlüğümü çıkarıp ona doğru döndüm.

"Hemen sattın mı beni? Anası benim onun, ben izin vermezsen göremezsin."

Yüzünü buruşturarak limonatasını içerken bende azıcık d vitamini almaya devam ettim. Kortaç üç saattir ortada yoktu ve ben ona atacağım tribi kelimesi kelimesine ezberlemiştim.

Çünkü Ela olmak, hatta hamile Ela olmak bunu gerektirirdi.

Saçı başı dağılmış Asya yanımıza doğru gelirken burnuma burnuma dolan aşk kokularıyla hızla ayaklandım.

"Yoksa hamile misin?"

Abim limonatayı bir şelale edasıyla fışkırtırken Asya olduğu yere adeta çakıldı.

"Lan bir tane daha yeğen mi? Tam altın takacağım diye zamanında söz veren dilimi si-"

"Hayır, yok öyle bir şey. Ne yeğeni? Tövbe est-"

Sözünü kesen kişi tabi ki biricik sevgilisi Pusat'tı.

Belini tuttuğu gibi kendisiyle beraber havuza atladığında büyük bir çığlık koptu.

"Sen biliyor musun Kortaç nerede?"

"Niye?"

Kollarımı birbine bağladım.

"Ne demek niye? Hani nişanlım ve bebeğimin babası ya abi."

"Bilmiyorum, gelmesin de zaten. Tipsiz bir şey nesini sevdin anlamıyorum."

Evet abi, çok çirkin. Ondan bütün hemcinslerim dönüp dönüp bir daha bakıyor.

Gözleri çıkacasılar!

"Abi hele bir sevgili yap nasıl hayat dar ediyorum sana gör. Ne alıp veremiyorsun kocamla anlamıyorum ki."

"Koca diyor birde, tövbe tövbe."

Telefonuma uzanıp Asya'nın çığlıklarını umursamadan Kortaç'ın numarasını tuşladım. Bu sabahtan beri attığım kaçıncı mesajdı bilmiyorum.

Siz: Bebeğimiz seni evlatlıktan

Siz: Aman babalıktan reddetti.

Siz: BİZİ BIRAKIP DA NEREYE GİDİYORSUN SEN?!

Siz: Nah bir daha yanıma alırım seni

Siz: konuşmuyorum seninle

Siz: Nişanı da atıyorum

Siz: Dua et hamileyim ki bar bar dolanıp kafamı dağıtmıyorum

Siz: AYRICA KURBAN BAYRAMI BU KADAR YAKINKEN GİT BİR AHIRA. İNSANLAR ŞOK OLSUN

Siz: EMİNİM Kİ KİMSE HAYATINDA SENİN KADAR BÜYÜK BİR ÖKÜZ GÖRMEMİŞTİR!

Telefonu kapatıp kenara bıraktım.

Sabahtan beri insan bir kere aramama döner, bir kere olsun mesaj atardı. Ama işte pardon, insan dedim ben.

"Ben odama gidiyorum, uyuyacağım. Kortaç gelirse eğer onu boşadığımı söylersiniz."

"Allah'ım çok şükür!"

Ellerini iki yana açıp da bağıran abime gözlerimi devirerek bahçeden evin içine doğru adımladım. Karnım açtı. Acıkmıştım.

BİR AKIM MESELESİ /TEXTİNG (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin