Keyifli Okumalarr🫶🏻
Yazım yanlışları varsa affola 👉🏻👈🏻
BÖLÜM SAYILARINI YAZIYORUM, O YÜZDEN BİLDİRİM GELEBİLİR, ÖZÜR DİLERİM YENİ BÖLÜM DEĞİL. KAFANIZ KARIŞMASIN DİYE, KAÇINCI BÖLÜMDE KALDIĞINIZ HAKKINDAAA.
AY ÇOK ÖZÜR DİLERİM, BENDE HİÇ SEVMEM KİTAP BAŞTAN AŞAĞI BÖLÜM BİLDİRİMİ OLARAK GELDİĞİNDE.
BUNDAN SONRA BÖYLE BİR ŞEY OLURSA, KİTABI TAMAMEN DÜZELTMİŞ OLDUĞUM İÇİN OLUR. AJAHOWWŞKWPW
⌛
Üzerimdeki beyaz gömleğin yakasını düzeltirken adımlarım aceleciydi. Dolmuşu kaçırma gibi bir lüksüm yoktu. Hiç olmamıştı. Yüzümdeki buruk gülümsemeyle durağa vardığımda sırt çantamın iplerini sıkıca tuttum. Yorgundum. Fazlasıyla yorgundum ama bunu bir kenarı atarak dolmuşa bindim. İş çıkış saati olduğu için geneli erkeklerden oluşan dolmuşta, kapıya yakın en köşede durarak elimden geldiğince kendimi korumaya aldım.
Dünyanın çivisi çıkmıştı, o çivi de en çok biz kadınların üzerinde izler bırakıyordu.
Önceden elimin içinde hazırladığım ücreti önümdeki adama uzatarak ücretini ödedim. Kulağımda çalan şarkıyı duymak için odaklanmıştım ama asla mümkün olmuyordu. Kulaklığım bozuktu ve sadece çok sessiz ortamlarda rahatça dinleniyordu.
Hayatında kaç kere sessiz bir ortamda kalabildin acaba?
Kendi kendime gülerek şoföre seslendim. Müsait bir yerde durduğunda sabahtan beri beni sıkıştırmak için üzerime eğilen adamın ayağına tüm gücümle bastıktan sonra karnına dirseğimle vurarak dolmuştan atladım. Dolmuştan inerken, yolcuların şaşkınca bir bana bir adama baktığını gördüm. Sinir bozukluğuyla gülerken, adamın inleme sesini duyunca içimdeki rahatlamayla adımlarımı hızlandırdım. Alanım biraz olsaydı da çok kıymetli, ki bence beş para bile etmeyecek olan, fazlalığına bir diz atmak isterdim. O acısından kıvranırken yüzüne tükürmek. İğrençlerdi.
Mahallenin içinden geçerken, sokakta yan yana oturmuş teyzelere kafamla selam verdim. İçlerinden Hanife teyzenin gülümseyen yüzüne doğru dudaklarımda samimi bir tebbesüm oluşturdum. Koskoca mahallede annem de dahil, insanlık nasıl bir şeymiş, örnek gösterilecek tek kadındı. Çevremde, hayatımda benim için en kıymetli olan birisiydi. Çünkü beni seven tek kişiydi, bana sevgiyi öğreten tek kişi.
Evin önüne geldiğimde, nefesimi dışarı vererek kapıyı açtım. Sokak lambaları çoktan yanmış, hava grimsi bir ton almıştı. Arkadaşlarım çoktan evinde sıcak yemeğini yemiş, ailesiyle muhabbet ediyor olmalıydı. Her zaman anlattıkları gibi.
İçerideki ağır kokudan dolayı yüzümü buruşturup, ayakkabılarımı çıkardım. Evin içindeki sessizlik içimi ürpertirken tahta zeminden, yürüdüğüm her an ses geliyordu. Gelirdi, çünkü canım ailem(!) pek kıymetli paralarını gösteriş için harcarlardı. Önemli ihtiyaçlar için çalıştırdıkları bir çocukları vardı. İkra zaten eşek başıydı. Çalışırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp 16 Yıl
Teen FictionKaybettiğim şey bir eşya değildi. Bir bileklik, bir toka, bir para. Kaybettiğim şey on altı yıldı. Şimdi her şeye yeniden başlamam isteniyordu. Hiç bilmediğin insanlarla yeniden başlamak. Kırılan bir güvenin yokmuş gibi, sanki şimdi yeniden doğmuşum...