Keyifli okumalarrrr🫶🏻
Yazım yanlışları varsa affolaa 👉🏻👈🏻
Bölüm sonuna kitap hakkında genel birkaç şey yazacağım okursanız çok sevinirimmm.
Bu arada medyadaki şarkıyı çok severim. Çok duygulandırıyor beni.
(İkra ve Tuğrul)
⏳️
Dönüm noktası.
Herkesin hayatında var olan, bazen kötü giden bazen de en güzel anıların başlangıcı olan o nokta.
Bunun benim hayatımdaki yerini düşündüğümde birkaç olaydan fazlası değildi. İlki, ilk yediğim dayaktı. Sonra, Mahmut ve Melike ile olan arkadaşlığımdı. Sonra ilk aşkımdı. Ama hiçbiri karıştırılmış bir bebek olmam kadar arafta bırakan bir şey değildi. Ya iyiydi ya kötü bu kadar ama bu bambaşkaydı. Ne iyiydi ne kötü, ne güzeldi de değil. İçimden iyiler dediğim insanların en ufak bir bakışı bile beni kırıyordu ya da kötüler dediğim anda yaptıkları bir ufak hareket beni utandırıyordu.
İnsanları tanımak çok zordu ve tanıyamıyordum. Tanıyamadıkça haklarında vardığım o iyi mi kötü mü ikileminde kalıyordum. Bu önyargıyı sürüklüyordu peşinden. Sonra da yanlış anlamanın verdiği mahçubiyeti ve en sonunda da vicdan azabını.
İnsanlar hakkında kin gütmeyi bırakmıştım. Kırıldığım zaman ya yüzlerine söylerdim ya da içimde bitirir ve yoluma bakardım. Aynı olayı defalarca kafamda kurmaz yoluma bakardım. Bunu yapmak güzeldi, kafa rahatlığı sağlıyordu.
İçine girdiğim ailede ise tüm yapmak istediklerim, yapacağım dediklerim, yaptıklarım, yapamadıklarım hepsi omuzlarıma yük oluyordu.
Güldüm. Çok mu abarttım?Kırıldım ve saçmaladım mı, bunda kırılacak bir şey yok muydu? Ya öyle düşünmediyse, bakmadıysa ve ben kuruyorsam? Onlar da benim kadar haklı değiller mi, neden bir ben bu kadar düşünüyorum? Mesela bir komşuya takındığım tavır mı olmalı yoksa ailem gibi mi düşünmeliyim? Abilerim var, bir ikizim ve kardeşim onlara samimi mi davranmalıyım yoksa soğuk mu?
Kafamın içinde bu ve buna benzer bir sürü soru vardı ve sabah gözümü açtığımda başlıyor gece uyuyana kadar devam ediyordu. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Mahmut ve Melike'ye göre bir şans vermeli ve aile olmalıydım. Ama içimden bir ses dur diyordu. Üç haftada aile mi olunur? Bekle, izle, tanı. İçimdeki sesi dinlediğimde de çok kırılıyordum çünkü ailece konuşmalarını izlemek bana, o evdeki gibi acı veriyordu.
Ailesine nasıl davranması gerektiğini bilmeyen bir kız çocuğuydum. Çünkü ben bir ailenin ne olduğunu sadece dışarıdan gördüğüm kadarıyla biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp 16 Yıl
Teen FictionKaybettiğim şey bir eşya değildi. Bir bileklik, bir toka, bir para. Kaybettiğim şey on altı yıldı. Şimdi her şeye yeniden başlamam isteniyordu. Hiç bilmediğin insanlarla yeniden başlamak. Kırılan bir güvenin yokmuş gibi, sanki şimdi yeniden doğmuşum...