K16Y-37.BÖLÜM

1K 122 7
                                    

Keyifli okumalarrr 🫶🏻

Yazım yanlışları varsa affola👉🏻👈🏻

⏳️

Sergen ile maç yapmaya gidiyorduk. Tek kale, teke tek.  Kim kazanırdı bilmiyorum ma kendime inancım vardı. Çocukken mahallede az top koşturmamıştım, mahalledeki abilerin arasına karışmıştım.  Hiçbir şey yapamasam da bir şeyler yapabilirdim, en azından birkaç gol atardım. İç çekerek,yanımda yürüyen Sergen'e bakışlarımı çevirdim. Kolunun altındaki futbol topuyla yürüyordu yanımda. Siyah eşofman altı ve bir tişört giymişti.  Omzuna da, küçük bir çanta almıştı benim gibi. Üstümüzü değiştirmek için yedek almıştık ikimiz de.

Lacivert eşofman takımımın ceplerine ellerimi koyarak önüme döndüğümde geldiğimizi gördüm. Karşımızdaki futbol sahasına önce ben, arkamdan da o girdi.

Eşyalarımızı sahanın kenarına bıraktığımızda suyumdan  bir yudum içtim ve sahaya, beni bekleyen Sergen'in yanına gittim. Gülümsüyordu. Yanına gittiğimde topu ayaklarıma doğru attı.
"Önce sen başla."

Kaşlarımı kaldırarak topu ona attığımda tuttu. "Öncelik verdim diyerek yendiğimi söyle diye mi? Kalsın."

"Söylemeyeceğim. Sonuçta topun önce senin ayağında olmasından daha çok gol atman önemli. "

Top yeniden ayağımın önüne geldiğinde omuzlarımı indirip kaldırdım. "Eh, sen bilirsin."

*

Benden böyle bir oynamayı beklemediğini bana bakarken oluşan yüz ifadesiyle anladım. Küçümsemeyecekti başta. Kahkaha atarak  ayağımdaki topu kaleye sürdüğümde aniden ayağımdan alınan topla durdum. Şu an  üç üçtü, eşittik. Beşte bitiririz diye anlaşmıştık.  Topu kaleye attığında dört olan sayıyla kendimi daha da oyuna verdim.  On dakikalık kovalamacanın ardından ayağından aldığım topu kaleye atınca yeniden sayı eşitlenince güldüm.

Karşımda terden üstü sırılsıklam olmuş dururken, benim de ondan eksiğim yoktu. Ama hayatım boyunca en çok eğlendiğim zamanların birini yaşıyordum. Ne terden sırılsıklam olan vücudum önemliydi şu an ne de yenilmem. Ben sinirle kabul ettiğim iddianın sonunda böyle eğleneceğimi biliyordum.

Çünkü Sergen'le her zaman mutlu olmuştum. Çocukken de şimdi de.

Beraber aynı anda topa atıldığımızda o benden önce davranarak topu kaleden uzaklaştırdı.  Orta sahaya doğru ilerlediğinde ona doğru koşmuştum. Aslında yenince ne yapacağını merak ediyordum ama yine de merak ediyorum diye yenilmeyi göze almayacaktım. Ayağından aldığım topla koşarken kaleye yaklaştığımda aniden yan tarafımda belirdi.

Hızla öne geçip karşımda durduğunda topu kaleye atmıştım ama kurtararak arkasını dönüp kaleye topu atan o oldu.

Attığı topa, kaleye ve  ona bakarken ofladım.

Gülerek yanıma geldiğinde bende güldüm.En azından eğlenmiştim.

"Tebrik ederim."

"Ben tebrik ve hayret ederim asıl. Böyle oynayacağını düşünmemiştim. "

"Küçümseme, güzel oynarım demiştim."

"Küçümsemedim ama beklemiyordum da," dedi yan yana yürümeye başladığımızda. Genel bir algıydı zaten kızların futbol oynayamaması, oynayamayacağı.

"Ee," dedim yerden çantamı aldığımızda.  İkimiz de soyunma odalarına doğru gidiyorduk.  "Ne yapacaksın, yaptıracaksın? Kazandın iddiayı."

Eli kapının kulpunda bana baktı. "Yarın saat onda seninle burada buluşalım. O zaman görürsün."

"Bak Sergen," dedim ciddi şekilde. Gülmüştük,eğlenmiştik ama ciddi olduğumu bilsindi. Saçma sapan şeyler yapmazdım. "Açık senet vermem dedim. Vermem. Ona göre."

"Aşk olsun İkra. Adam akıllı bir şey yapacağız. Koş üstünü değiş, gidelim. "

Üstümü değişmek için iki metre ilerdeki kızların soyunma odasına girerek kapıyı kapattım.

Yarın görürdük ne de olsa  ne isteyeceğini.

***

Kayıp 16 Yıl Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin