Keyifli Okumalarr 🫶🏻
Yazım yanlışları varsa affola 👉🏻👈🏻
Bu bölüm canım, bir tanem, kitabailk destek veren misatheakcloud a ithafen yazılmıştır. Seni çokça seviyorum bebeğimm 💘🫶🏻
Bu arada klibe bakmayın ama bu şarkıyı bu kadından kesinlikle dinleyinnn. Mükemmel bir şarkı ve ses. Çok severim.
(İkra ve Ayşegül Hanım)
Bu anda İkra aslında, fotoğraftaki yaşında 🥹
⏳
Korku. Hayatım boyunca benim ikinci adım gibiydi. Hep vardı ve muhtemelen hep de olacaktı. En ufak bir olayda bile hissettiğim tüm duyguları önce ona bağlayacaktım gibi hissediyordum. Çünkü on altı yıl boyunca, hadi bunun ilk üç yılını saymazsak, on üç yıl boyunca hep korkarak yaşayınca öyle olurdu. Olmuştu.
Şimdi, önümde duran aileye bakarken hissettiğim buydu, bana beni kötü hissettiren bakışlarına rağmen Peri'ye zarar verme ihtimalllerini düşününce de oluyordu. Korku demiştim ya size, hep benimleydi gerçekten.
Tuygar abi ve Tuğrul Bey, kamelyanın önünde bir o yana bir bu yana giderken diğerleri sessizce yan yana oturuyordu. İlker'le gözüm çarptı o an. Ellerini birbirine sürtüyor ve masaya bakıyordu. Onları bu kadar gergin tutan neydi? Merak ve korkuyla adım attığımda ayaktaki ikilinin başı bu tarafa döndü. Gözleri hızlıca bedenimi süzdü. Gözlerim onlardayken, yürüdüğümde Tuygar abi kafasını eğerek arkasına dönüp içeri girdi. Adımlarındaki hızlılığa şaşırsam da belli etmedim. Tuygar Bey, Ayşegül Hanım'ın yanına oturarak masadaki suyu tek seferde içtiğinde Ayşegül Hanım elini, Tuğrul Bey'in kolunun üstüne koymuştu. Kamelyanın önüne geldiğimde
İlker hızlıca yanıma yürüdüğünde geri adım atmıştım ama ikinci adımım havada asılı kaldı çünkü kollarını belime sararak bana sarılmıştı. İlker. Bana. Sarılmıştı.Tamam, dün gece de yan yana uyumuş olabilirdik ama tuhaftı işte. Birde bire böyle sarılması, tuhaftı. Yan yana uyumamız saçmaydı. Bir tek ben mi abartıyordum bilmiyorum ama İlker'le arkadaş gibi olmamızda sorun yoktu, birbirimize alışmış olurduk daha kolay ama bu temaslar bana hem biraz farklı hissettiriyor hem de geriyordu. Ne yapmam gerektiğini şaşırtıyordu.
Öyle bir durumun içindeydim, içindeydik ki herkes bence hala ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
Evet bir hafta olmuştu, evet bir haftadır normalmiş gibi hareket ediyorduk. Peri gelmişti, ailesiyle. Onlar bir gün, bir daha buluşmak için sözleşmişlerdi bile ama bunlar normal değildi.
Ne benim buraya bu kadar çabuk gelmedi normal olan, ne de Peri'nin gitmesi. Ne İlker'le plan bu samimiyetimizdi normal olan, ne de her şey yolundaymış gibi davranmamız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp 16 Yıl
Teen FictionKaybettiğim şey bir eşya değildi. Bir bileklik, bir toka, bir para. Kaybettiğim şey on altı yıldı. Şimdi her şeye yeniden başlamam isteniyordu. Hiç bilmediğin insanlarla yeniden başlamak. Kırılan bir güvenin yokmuş gibi, sanki şimdi yeniden doğmuşum...