Keyifli okumalarrr 🫶🏻
Yazım yanlışlarım varsa affola 👉🏻👈🏻
Medyadaki şarkı efsaneee bu ara ben bundayım, sizde kesin dinleyinnn
⏳️
Bazen büyük acıların sebebi güzel günlere mi işaret ederdi? Ya da bizim yaşadıklarımız çok ağır da olsa aslında Allah tarafından hayırlısı olduğundan mıydı? Peki teşekkür etmelerimiz? Rahata erince teşekkür etmemiz. Bilmeden mi teşekkür ediyorduk yoksa bunun bilincinde mi?
Yıllardır sevgisiz, özgüvensiz, korkarak büyüdüğüm evden böylesine sıcak bir yuvaya girdiğimde anlamıştım aslında benim hayatım yeni başlıyordu. Acılarla dolu geçmişimde kendime üzülmekten başka bir şey yapmazken şimdi kendimi bulup mutlu oluyordum. Bu sebepten ötürü benin hayatım yeni başlıyordu.
Alışırken kendi alınganlığımla aramıza koyduğum duvarlar vardı. Kendime dert ettiğim şeyler geçmişi hatırlayınca hala ve hala kırıyordu ama eskisi gibi değil.
Eksikliklerimin yerini sevgi almıştı çünkü. İyileştiriyordu. İyileşiyordum.
Sağlıklı bir aile ilişkim vardı evde. Beni koruyup kollayan abilerim. Kıskanan ve kavga etsek de gün sonunda çoğunlukla yan yana uyuduğum bir ikizim vardı.
Babam vardı. Her gün mutlaka bana sarılan, koşarak işten gelince kapısını açtığım babam vardı. Günün yarım saati de olsa beraber kanepede ya da yatmadan önce odamda sarılarak uzandığım, yılları telafi etmek için sürekli konuştuğum bir babam vardı. Bazen benimle uyuyan, geceleri yanıma gelen bir babam.
Annem vardı. Hayatının darbesini alan, iki kızı arasında hangisine koşsa diğerini aksatmamak için çabalayan ama her halükarda beni başlarda kıran annem vardı. Yaşadığı şokla bunalıma giren, hepimizden habersiz psikoloğa gidip çabalayan bir annem. Günün her saati yanımda olursa sıkar diye korkan ama yine de her an yanımda olmak için çabalayan bir kadındı.
Evde beraber kahvaltı hazırlardık her gün ya da yemek yapardık. Kahvaltı masalarında sürekli on altı yılı telafi edercesine konuşurduk. Her gün mutlaka yanıma gelir yatmadan önce anne kız konuşmaları yapardık, günü değerlendirirdik. Ona Sergen'i anlatmıştım, bana anne tavsiyeleri veriyordu.
Aylarca benim alışmamı bekleyen dedemler ve akrabalarımız vardı. Her gün anne ve babamla tanışmak için gün sayan ne zaman tanışacağımızı soran dayımlar,teyzemler, halamlar ve amcamlar vardı. Tanışma gününden sonra tatilin de olmasıyla bizimle kalan kuzenlerim vardı.
Güzel bir aileye yıllar önce sahip olsaydım diye düşünmek yerine bugün olanlar için teşekkür ediyorum. Olmamıştı ve bunu düşünüp düşünüp kendimi üzmeme ne gerek vardı?
Üzerimdeki lacivert geniş pantolonun içine beyaz tişörtümün uçlarını koymuştum. Beyaz kurdeleli tokayı topladığım saçıma bağladıktan sonra aynadaki yansımama bakarak gülümsedim. Telefonum ve cüzdanımı küçük bir çantaya koyarak dışarı çıktım.
Sergen ile buluşmaya gidiyordum.
İddiaya girdiğimiz günün üstünden baya bir zaman geçmişti ama biz o günden sonra sürekli konuşmuştuk. Ertesi gün yapılacak olan buluşma da bu güne kalmıştı. Akşamları mesajlaşıyor ve artık ınstagramdan takipleşiyorduk. İlker bunu gördüğünde ufak çaplı bir kıskançlık krizine girmişse de Murat abim ve annem sayesinde susmuştu. Yine de hangi fotoğrafımı Sergen'in beğendiğini görse evde, yine fotoğrafını beğenmiş, diye geziyordu.
Evden çıkarken anneme haber verdim. Kapının önünde beni bekleyen Sergen'in yanına gittiğimde gülümseyerek bana baktı. "Günaydın." Aynı anda gülerek önümüze baktık aynı anda söylediğimiz için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp 16 Yıl
Teen FictionKaybettiğim şey bir eşya değildi. Bir bileklik, bir toka, bir para. Kaybettiğim şey on altı yıldı. Şimdi her şeye yeniden başlamam isteniyordu. Hiç bilmediğin insanlarla yeniden başlamak. Kırılan bir güvenin yokmuş gibi, sanki şimdi yeniden doğmuşum...